TTB, Merkez Konseyi’nin görevden alınması ve Şebnem Korur Fincancı hakkında görülen davalara katılım çağrısında bulunarak, “Bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız” dedi.
Türkiye’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik kimyasal silah saldırısı görüntülerine dair yaptığı bilimsel değerlendirme nedeniyle “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında ve TTB Merkez Konseyi hakkında açılan davalar öncesinde TTB Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada, TTB Merkez Konseyi 2’nci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten konuştu.
Ökten, TTB’nin ve hekimlerin canlılar yararına, tüm insanlar için koruyan sağlık için mücadele ettiklerini belirtti. Bilim ve tıbbın kaygısının toplum olduğunu vurgulayan Ökten, hekimlik andı ile beraber bu sorumluluğun tüm hekimlere yüklendiğini belirterek şunları söyledi: “Bizi susturacaklarını, korkutacaklarını zannedenler bilsin, bir yemin ettik ki dönmeyiz. Topluma verdiğimiz bu söz, bu cesaret, bu sağlık ve emek mücadelesi. TTB, insanlık tarihi kadar köklü mücadelenin yakın tarihteki somutlaşmış örneklerinden biridir. Herhangi bir iktidara yaslanmayı her zaman reddetmiş; eleştirel, bilimsel, etik aklı en büyük dayanağı olmuştur. Mücadelesi uzun solukludur ve onunla baş etmeye çalışanların soluğu yetmemiştir. TTB’nin özelleştirmelerle; şehir hastaneleri adı altında kamu hastanelerinin sermayedarlara satılmasıyla, niteliksiz üniversite eğitimleriyle, basamaklı sağlık sistemini yok eden teknoloji tekellerine teslim edilmeye çalışılan sağlık sistemiyle, emeğimizin sömürülmesiyle, doğanın yok edilmesiyle, en yoğununu yaşadığımız, hayatın her alanına sindirilmeye çalışılan şiddetle mücadelesi bu uzun soluklu mücadelelerden bazılarıdır” dedi.
“Meslek örgütleri hedef alınıyor”
Güçlünün haklı olamayacağına atıfta bulunan Ökten, “Unutmayalım ki gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Bunu yakın zamanda pandemi verilerinde de hep beraber gördük. Muktedirlerin o zamanki söylemlerini de, TTB’nin bilimsellik mücadelesini de toplum hatırlıyor. Demokratik ülkelerde en geniş yetkilerle donatılan, mesleki bağımsızlıkları güvence altına alınan meslek örgütleri; ne yazık ki totaliter rejimlerde yetkileri kısıtlanan, mesleki ve mali özerklikleri daraltılan, halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidarlar tarafından hedef haline getirilen bir anlayışla karşılaşmaktadırlar” diye konuştu.
TTB ve Fincancı davasına çağrı
Hekimlere ve topluma sağlıklı, emeğin sömürülmediği ve demokrasi ve barışın baki olduğu bir gelecek için mücadele çağrısında bulunan Ökten şu çağrılarda bulundu: “10 Ocak Salı 14.30’da TTB Merkez Konseyimizin görevden alınması için Ankara Dışkapı Adliyesi 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmamıza; 11 Ocak Çarşamba günü 10.00’da TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasına tüm emek demokrasi güçlerini, toplumun tüm kesimlerini bir kez daha davet ediyoruz. İnanıyoruz ki bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız.”