Antalya Attalos meydanında, Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’nin örgütlediği yaşam nöbetinin 48.gününde, 5199 sayılı yasanın 13.maddesinde yapılan değişikliğin tepkileri hafifletmek için yapıldığı vurgulandı.
Esra Soybir’in okuduğu basın açıklaması sırasında “Kısırlaştır aşılat yerinde yaşat”, “Susma haykır katliama hayır”, “Kurtuluş yok tek başına ya tüm türler ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
“Kalemlerinden ve dillerinden kan damlıyor. Yıllardır en iyi becerdikleri şeyi yapıyor, adım adım nefreti örüyorlar. Biz bu kanlı pratiği acılarımızdan biliyoruz” ifadelerini kullanan Soybir, Anadolu’da yaşanan katliamlara dikkat çekerek şunları söyledi: “Tan gazetesi baskınından, 6-7 Eylül’den, Sivas’ta ışığı boğmaya çalışan kara dumandan. Gezi Direnişi sırasında kardeşimiz, yoldaşımız Ali İsmail Korkmaz’ın bedenine inen tekmelerden biliyoruz. Yüz yıl sonra bile Hayırsız Ada’dan yayılıp genzimizi yakan ceset kokusundan tanıyoruz. Ezberledik aşama aşama. Onlar da ezbere biliyor ki her zaman bu nefret iklimine direnen ve direnecek olanlar var.”
“Egemenlerin yeni hedefi ‘güvenli sokaklar’ maskesiyle sokak canlıları”
Soybir egemenlerin yeni hedeflerinin, tarih boyunca yaşam arkadaşları olan sokak canlıları olduğuna dikkat çekerek, buna izin vermeyeceklerinin altını çizdi: “Yandaş medyasıyla, trol ordusuyla, politikacılarıyla hayvanları uyutma adı altında katletmeyi kolaylaştıracak yasayı biran önce çıkarmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda görevden vazife çıkaran canilerin şiddetinin hedefi haline getiriyorlar. Pazartesi günü Şentepe’de yaşananlar bu iklimin sonucudur. Ülkenin her yerinde yakılan, boğazlanan, tecavüze uğrayan hayvanlara dair haberler isyanımızı büyütüyor. Her fırsatta kadına, LGBT+’laraa, göçmenlere, Kürtlere, emekçilere yönelen barbarca şiddet; şimdi sokak canlılarına yöneliyor. Bunu da “Güvenli sokaklar” maskesiyle perdeliyor. Buna izin vermeyeceğiz.”
“Tepkileri hafifletip katliama onay vermeyi düşünüyorlar”
Katliam yasasının haftaya meclise gelmesi beklendiğini ve 5199 sayılı yasanın 13. maddesinde değişiklik yaparak tepkileri hafifletip katliama yol vermeyi düşündüklerinin değerlendirmesinde bulunan Soybir, “Değişikliğe göre “sağlıklı” hayvanlara dokunulmayacakmış. Bu katliamı ayrımcılık ve sağlamcılıkla perçinlemektir. Onlara göre sağlıksız olanın yaşam hakkının gasp edilmesi demek. Kapitalizmin engellileri ve yaşlıları yük olarak gördüğüne dair pratiklere pandemi döneminde çokça tanık olmuştuk. Hiçbir canımızı sizin sağlamcı zihniyetinize teslim etmeyeceğiz.” dedi.
“Hiç bir canlı kimsenin maskotu değildir”
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “Yasa taslağın dair açıklama yapan AKP’li kurmay “mahallenin maskotlarına dokunulmayacak” demiş. Hiç bir canlı kimsenin maskotu değildir. Aşılama ve kısırlaştırmaya hız vermek şimdi akıllarına gelmiş. “Sokaklar hayvanlar için güvenli değil” demişler. Evet değil ama neden? Sokaklar kimse için güvenli değil. O zaman sokakları güvensiz hale getirenleri topla. Hayvan katilleri cezasızlıktan güç alıyor. Şirine’yi vahşice katleden cani yatarı olmayan bir ceza aldı. Aşılat, kısırlaştır yerinde yaşat. Bu yaşamı birlikte yaşıyoruz.
Neoliberalizmin yarattığı duyarsız insan türüne dönüşmeyeceğiz. Vahşete sessiz kalmayacağız. “İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük” demeye devam edeceğiz.”
