Savaştan yıkılmış Kobanê’yi yeniden inşa etmek için çıktıkları yolda mola verdikleri Urfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu katledilen 33 düş yolcusu, katliamın 107. ayında bir kez daha Halitağa’da anıldı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin çağrısıyla yan yana gelen, aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Çiçek Otlu ve Kezban Konukçu’nun da bulunduğu çok sayıda kişi, Suruç katliamında ölümsüzleşenlerin fotoğraflarını taşırken, alanda “Kalplerimiz adalet için atsın” pankartı açıldı.
Konukçu: Halkların birlikte yaşam umudu yok edilmek istendi
DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu, Suruç katliamında hala adalet yerini bulmadığı için Halitağa’da bir kez daha buluştuklarını söyledi. Suruç, Amed, Ankara katliamlarının yaşandığı dönemde Rojava’da Ortadoğu halkları için eşitlikçi yeni bir modelin ortaya çıkmakta olduğunu, HDP’nin güç kazandığını, halkların birlikte yaşam umudunun arttığını hatırlatan Konukçu, bu katliamlarla bu umudun ortadan kaldırılmak istendiğini vurguladı. Konukçu, bu umudu yeniden inşa etmek ve saldırılara karşı birleşik mücadeleyi örmenin, 33 düş yolcusuna bir borç olduğunu vurguladı.
“9 yıldır adalet için mücadele ediyoruz”
Basın açıklamasını okuyan Hivda Selen, Suruç aileleri ve yaralıları olarak katliam gününden bugüne kadar adalet mücadelesi yürüttüklerini söyledi. Adalet mücadelelerinin gelecek ay 9. yılını dolduracağına dikkat çeken Selen, “9 yıldır katillerin yakalanması, onlara yardım edenlerin açığa çıkarılması ve katliam dosyasındaki hukuksuzlukların giderilmesi için mücadele ediyoruz” dedi.
“Hiçbir talebimiz kabul edilmedi”
Katliam davasının son duruşmasının 21 Mayıs’ta Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldüğünü hatırlatan Selen, firari sanıklar İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin hala yakalanmadığına işaret etti. İlhami Bali’nin Konya Cihanbeyli’de tedavi gördüğü ortaya çıkmıştı. Her ikisinin de Suriye’de olduğuna dair belge geldiğini ve Bali ve Büyükçelebi hakkında mahkemenin ısrarla emniyet müdürlüğüne yazı yazdığı ve emniyetin sorulara cevap vermediğini kaydeden Selen, “Yine en sık dile getirdiğimiz taleplerden biri olan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talebimiz mahkeme heyeti tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden reddediliyor. Bir kez daha hatırlatalım; Ahmet Davutoğlu Suruç katliamını da içine alan bir dönem için kamuoyuna imalarda bulunmuş, siyasi rakiplerini konuşmakla tehdit etmişti. Biz bu beyanlarını bir kez de mahkeme huzurunda anlatmasını istiyoruz” dedi.
5 Kasım’a ertelenen duruşmada yine taleplerinin kabul edilmediğini vurgulayan Selen, her şeye rağmen mahkemeyi takip etmeye, gerçeklerin açığa çıkarılmasını talep etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
9. yılında anma ve etkinliklere katılım çağrısı
Selen, şöyle devam etti: “Önümüzdeki ay 20 Temmuz’da katliamın 9. yıl dönümü. O gün, her yıl olduğu gibi mezar başlarında olacağız. Katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezine giderek karanfillerimizi bırakacağız. 20 Temmuz’a giderken değişik illerde anma programları ve belgesel gösterimleri düzenleyeceğiz. Tüm dostlarımızı sosyal medya hesaplarımızdan duyuracağımız anma ve etkinliklere katılmaya çağırıyoruz.”
Oturum, 33 düş yolcusunun isimleri sayılarak “Yaşıyor” denmesiyle son buldu. Oturum boyunca, “Suruç şehitleri ölümsüzdür”, “Suruç için adalet, herkes için adalet”, “Suruç’u unutma, unutturma”, “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganları atıldı.