Şişli Etfal Hastanesinin bölünerek taşınmasına karşı Şişli halkı, hastanenin yerinde yapılandırılması taleplerini yineledi. Arazinin ranta açılmasına engel olmak için başlatılan nöbet ise sürüyor
İstanbul Şişli Etfal Hastanesinin yenilenerek yerinde kalması için mücadele eden Şişli Etfal Dayanışması üyeleri, sağlığa erişim hakkı için mücadele ettiklerini söyledi. Yüzde 80’i Seyrantepe Devlet Hastanesine taşınan hastanenin arazisinin ranta açılmasına karşı her gün hastane bahçesinde bir araya gelen dayanışma üyeleri, hastane bahçesindeki yaşamı korumaya çalışıyor.
“En yakın hastane 10-15 km uzaklıkta”
Şişli Etfal Hastanesinin taşınma işlemleri büyük ölçüde tamamlandı ve hastane bölünerek 10-15 kilometre mesafelerdeki iki ayrı bölgeye taşındı. 122 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan ve 1 milyon kişiye hizmet veren hastanenin ne olacağı hakkında somut bilgiye sahip olmadıklarını söyleyen Şişli Etfal Dayanışmasından Göksen Ezentürk, hastaların diğer hastanelere giderken en az 2-3 vasıta kullanmak zorundan kaldığını belirterek “En yakın hastane 10 km uzaklıkta. Mesela benim arkadaşım buradan kan tahlili verdi, sonuçları için önce Okmeydanı’na gitti, sonrasında Seyrantepe’ye geçti. İnanın her şey tamamen karıştı. Sağlığa erişim hakkımız için mücadele veriyoruz” diye konuştu.
Şişli’de merkezi bir hastanenin ihtiyaç olduğunu, sadece Okmeydanı Hastanesinin imkanlarıyla buradaki ihtiyacın karşılanmasının mümkün olmadığını dile getiren Ezentürk, “Eğer yeterli olsaydı 18 tane özel hastane açılmazdı” dedi.
Hastane arazisinin ranta açılacağı endişesi taşıdıklarını belirten Ezentürk “Keşke yetkili bir ağız çıkıp merak etmeyin, biz burayı kamu hastanesi olarak düzenleyeceğiz dese, biz de rahatlasak” dedi.
“Buradaki yaşamı koruyacağız”
Şişli Etfal’e Türkiye’nin dört bir yanından hastanın geldiğini ve bu hastaların çoğunun ekonomik durumunun iyi olmadığını dile getiren Betül Adatepe “Hastane olmayacak yerlere hastane yapıyorlar. Seyrantepe’nin bulunduğu yer hiçbir şekilde hastane olarak kullanılamaz, sular seller götürüyor yağmur yağdığında. O bölgeye ulaşım da ayrı problem. Şişli Etfal Hastanesinin kapatılmamasını, yerinde yeniden devlet hastanesi olarak tam teşekküllü bir şekilde kalmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Hastane bahçesindeki yaşamı da korumaya çalıştıklarını söyleyen Adatepe, “Biz bu alandaki yaşamı korumaya çalışıyoruz, buradayız ve burayı elimizden alamayacaklar. Bu alana ne yapılacağı söylenmediği takdirde bu işin peşini asla bırakmayacağız” diye konuştu.
“Tıp geleneği yok ediliyor”
Sağlık emekçilerinden Betül Kaygusuz ise, tıbbın aslında bir gelenek işi olduğuna ve kuşaktan kuşağa aktarıldığına vurgu yaparak “Klinikler onlarca belki de yüzlerce yılların birikimiyle hastalara hizmet verir. Orada çalışan diğer sağlık emekçilerini eğitirler. Tepeden inme bir şekilde hastanelerin başka bir yere taşınması bu geleneği, bu kuşak ilişkisini bozuyor. Sırf bu yüzden ekipler bozuldu, eğitimler aksadı, iş yükü arttı. Biz bir gün bir hastanede, başka bir gün öbür hastanede nöbet tutuyoruz. Sadece şişirilmiş sağlık talebine yönelik sağlık hizmeti vermeyi hedeflemiş bir sağlık sistemiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.
Sağlıkçılar da mağdur
Şişli Etfal Dayanışması’nda yer alan sağlık emekçilerinden İpek Deniz de taşınma sürecinin çok sancılı olduğunu belirterek “Sürekli, hastanenin taşınacağı dedikoduları vardı, insanlar çocuklarını kreşe yazdıramadı, kayıt edecek okul bulamadı. Net bir açıklama hiç yapılmadı. O kadar hızlı ve tepeden bir karar oldu ki çalışanlar çok büyük sıkıntılar yaşadı. Pandemiyle birlikte oldukça stresli bir süreç yaşandı. Asistan hekimler 3-4 yerde nöbet tutmaya başladı, eğitimler de aksadı. Şişli Etfal çevresinde ev tutanlar hastanenin taşınmasıyla yeniden ev aramaya başladı, ev bulamayanların cebine bir de yol masrafı eklendi. Seyrantepe’ye ulaşım da problemli, sadece metro var. Ayrıca Seyrantepe terk edilmiş, izole bir yer. Susasanız su alacak market bulamıyorsunuz” diye konuştu.
Deniz, ayrıca 122 yıllık bir sağlık geleneği oluşturan hastanenin ikiye bölünmesinin hastaları da olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti.
