Pandemide sözde işten atmanın yasaklanmasıyla başlayan Kod 29 saldırısı sonucu işten atılan Sinbo Direnişçisi Dilbent Türker direnişini Ankara’ya yürüyerek sürdürecek.
İstanbul Haramidere’deki Sinbo fabrikası önünde 184 gündür direnişte olan Dilbent Türker “İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için Ankara’ya yürüyoruz” diyerek herkesi dayanışmaya çağırdı. Dilbent Türker’in üyesi olduğu TOMİS; 400 kilometreden fazla yolu yürüyerek gideceklerini sanayi havzalarında, şehir merkezlerinde işçilere emekçilere sesleneceklerini söyledi.
TOMİS’in açıklaması şöyle;
“Sırtımızdaki yük her geçen gün artıyor. Fabrikalar adeta toplama kamplarına dönüşmüş durumda. İktidar patronların her istediğini bir bir hayata geçiriyor. Patronların servetlerini artıran, bizlerin köleliğini ve yoksulluğunu derinleştiren saldırılara her gün yenileri ekleniyor. Bunu da “pandemiyi fırsata çevirdik” diyerek bize sunuyorlar. Biz işçi ve emekçiler ise ekonomik, sosyal, kültürel olarak yıkım anlamına gelen saldırılarla karşı karşıya kaldık. Ekmeğimiz küçüldü, iş yasası ve çeşitli yasalarda yapılan değişikliklerle çalışma koşullarımız ağırlaştırıldı, demokratik haklar askıya alındı, yasadışı çalışma uygulamalarına her gün yenileri eklendi ve olağan hale getirildiler.
Sermaye sınıfı ve hizmetindeki iktidar bizlerin örgütsüzlüğünden güç aldığı için bu kadar pervazsız saldırabiliyor. Onların gücü bizim örgütsüzlüğümüzdendir. Bu durumu tersine çevirmek ise bizlerin ellerindedir. Bunun için yapmamız gereken birlik olmak, mücadele etmek ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Başka çaremiz de yok…
Saldırı varsa direniş meşrudur!
Bizler patronların ve bir dediğini ikiletmeyen iktidarın sınıfımıza dönük saldırılarına karşı direniş yolunu seçtik. Ücretsiz izin saldırısını kararlı mücadelemizle püskürttük. Şimdi ise patronlara her türlü keyfi davranma yetkisi veren Madde 25/2 (Kod29)’e karşı 7 aydır fabrika önünde direniyoruz. Bizim gibi başka sınıf kardeşlerimiz de benzer saldırılara karşı direniyorlar. Ücretsiz izin saldırısına karşı elde ettiğimiz kazanımı sınıfımızın kazanımı gördük. Çünkü patronların tekil gibi gözüken tüm saldırıları aslında bir bütün olarak sınıfımızadır. Sınıfımızı daha fazla köleleştirmek, sınıf bilincimizi, irademizi kırmak içindir. Bunun bilincinde olan işçiler olarak sınıfımıza dönük saldırıların bütününe karşı durmak da bizim boynumuzun borcuydu ve buna göre davrandık.
Şimdi yapmamız gereken ise küçük ama anlamlı direnişlerimiz üzerinden yükselttiğimiz mücadele ateşini büyütmektir! Topyekûn saldırılara karşı topyekûn mücadeleyi örgütlemektir!
Yürüyüş! Kod Adı: 29
Sermaye sınıfı ve iktidar bizlerin örgütlülüğünü dağıtmak, bilincini köreltmek için her türlü gerici ideolojiyi, basını ve zor aygıtlarını devreye sokuyor. En ufak hak mücadelemizi bile terörize ediyorlar. Ellerindeki araçlarla haklı ve meşru taleplerimiz için attığımız adımları boğmaya çalışıyorlar. Böylesi zor koşullarda sınıfımız adına direniyoruz. Kod 29 (Madde 25/2) saldırısı başta olmak üzere sınıfımıza dönük saldırılara karşı duruyoruz. İnsanca çalışma ve yaşam koşulları taleplerimizi yükseltiyoruz. Biliyoruz ki bu taleplerimiz sınıfımızın talepleridir. Sınıfımızın haklı ve meşru taleplerini daha görünür kılmak, sermayenin çok yönlü kuşatması altında hareketsiz kalmış tüm kardeşlerimize mücadeleyi büyütme çağrısı yapmak için Ankara’ya yürüyoruz.
Haklı ve meşru taleplerimiz için 31 Temmuz’da direniş alanımızdan başlayarak şehir merkezleri ve sanayi havzalarından Ankara’ya yürüyeceğiz. Geçtiğimiz her yerde, her merkezde sınıfımızın haklı ve meşru talepleri doğrultusunda mücadele çağrımızı yükselteceğiz. Her gün açıklama yaparak başlayacağımız yürüyüşümüzü gün gün belirlediğimiz merkezlerde sonlandırarak ertesi gün kaldığımız yerden devam edeceğiz. Sınıfımızın haklı ve meşru talepleri için başlatacağımız yürüyüşümüzü Ankara’da Çalışma Bakanlığı önünde sonlandıracağız. Yürüyüşümüzde “İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için yürüyoruz! Yürüyüş! Kod Adı; 29” şiarlarını kullanacağız.
Taleplerimizin daha fazla görünür olması, mücadelemizin kazanım elde etmesi ve çağrımızın daha geniş işçi ve emekçi yığınlara ulaşması için devrimci-ilerici işçileri, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini her türlü baskı ve zorbalığa karşı duran tüm toplumsal güçleri, sesimize ses katmaya davet ediyoruz.
31 Temmuz Cumartesi Saat 16.00’da direniş alanında yapacağımız açıklama ile yürüyüşümüze başlayacağız. Tüm dostlarımızı açıklamada yanımızda olmaya ve bizleri uğurlamaya bekliyoruz.
Taleplerimiz;
*Madde 25/2 (Kod 29) Kaldırılsın!
*Tüm çalışanlara iş ve gelir güvencesi!
*Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!
*Dilbent Türker işe geri alınsın!