Bakırköy Belediyesi yönetiminin “sıfır zam” dayatması karşısında haklarını almak için greve çıkan belediye işçileri, geçinebilecekleri bir ücret istiyor.
Bakırköy Belediyesinde sıfır zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin grevi üçüncü gününde. 300’e yakın işçi, sosyal hakları ve ücretlerini almak için mücadelelerini kararlılıkla sürdürürken geçinebilecekleri bir ücret istediklerini söylüyor.
2020 yılından bu yana bir türlü bağıtlanmayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun işçilere yüzde sıfır zam teklif etmesi üzerine Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikasında örgütlü işçiler greve çıktı. Bakırköy Belediye binası önünde konuşan işçiler, haklarını alana kadar grevden vazgeçmeyeceklerini söyledi. A’dan z’ye her şeye zam geldiğini hatırlatan emekçiler, “Ücretimiz yerinde sayıyor. Yüzde sıfır zam teklifi kabul edilemez” diyerek tepki gösterdi.
“Talebimizin arkasındayız, moralimiz yüksek”
Bakırköy Belediyesinde tiyatrolar bölümünde çalışan Ali Bakuş, hakları ve ekmekleri için grevde olduklarını belirterek “İşçi sınıfı artık ekonomik değil sınıfsal talepler doğrultusunda örgütlenmeli. Ekonomik temelli örgütlenmelerin sonucunda karşımıza sorunlar çıkıyor. Biz örgütsüz olarak bazen ne yapacağımızı bilemiyoruz. Yakın zamanda buraya DİSK Genel-İş girmeye çalıştı. Burada zaten bir sendika var. İşçiler birbirine düşüyor öyle olunca, örgütlü bir sınıf olduğu zaman buna müsaade etmeyecektir. Bu mücadeleyi yürütmek zorundayız çünkü işverenin talebi komik bir rakam. Biz her gün zam haberlerini duyuyoruz, bizim aldığımız ücret bu zamlar karşısında yok oldu. O nedenle sonuna kadar direneceğiz” dedi.
Taleplerinin enflasyon oranında zam olduğunu söyleyen Belediye İşçisi Göksal, “Yasal olan grev hakkımızı kullandık. Belki birkaç gün sürer belki birkaç ay ama biz sonuna kadar direneceğiz. Talebimizin arkasındayız, moralimiz yüksek. Türkiye’de her şeye her gün zam geliyor, doğal olarak aldığımız ücretler eriyor. Biz diyoruz ki aldığımız ücret değerini korusun, ailemizi çocuklarımızı geçindirelim, kiramızı verelim, faturalarımızı ödeyelim, enflasyona ezilmeyelim. Mart ayında yeni bir sözleşmeye oturacağız, daha bunu çözemedik, gelecek sözleşmeyi nasıl çözeceğiz!” diye konuştu.
“Bakırköy’de çalışıyoruz ama burada ev tutmak hayal”
Bakırköy Belediyesi Temizlik Müdürlüğünde şoför olarak çalışan Ali Rıza Çınar, “KHK ile geçen temizlik işçilerinin 2 bin 700-3 bin 200 liraya kadar düşen ücretleri var, bu ücretlerle geçinmeye çalışıyorlar. Bunlar daha önce şirket personeliydi ve 4 bin 500 lira ücret alıyorlardı. 1 yıl önce belediye başkanı bu ücreti 3 bin 500 liraya yani asgari ücret bandına çekti. Geçim zor, temizlikte çalışan arkadaşlarımızın durumu içler acısı” dedi.
Kendisinin kadrolu olduğunu ve diğer işçilere göre daha yüksek ücret aldığını söyleyen ancak buna rağmen geçinemediğini belirten Çınar, “Hayat şartları zor, her şey çok pahalı, bir market alışverişine gidiyorsun en kötü 500 lira. Bakırköy’de çalışıyoruz ama burada ev tutmak hayal. Ben Küçükçekmece’de oturuyorum. Kenar semtlerde bile normal dairede oturan bir arkadaşımız yok. İşçiler ya bodrum katta, ya bahçe katında oturuyor ya da ailesinin desteğiyle bir ev almış kendi evinde oturuyor” diye konuştu.
“Özel sektördeki ücretler bizim ücretleri geçti”
Bakırköy Belediyesi bünyesinde hemşire olarak çalışan Gülcan, yükselen dolar kuruyla beraber düşen alım gücünden yakınarak “Bizim maaşlarımız 2-3 senedir yerinde sayıyor. Zamanında iyi gibi görünen ücretlerimiz şimdi pul oldu. Bugün asgari ücretin üzerinde bir ücret alıyoruz ama 2 yıldır o kadar eridik ki bittik resmen. İnsanların çocukları büyüdü, okul ihtiyaçları arttı, kiralar arttı. Herkes yağdan örnek veriyor ama markette her şey ateş pahası. Önceden 200 liraya market ihtiyacını görürken bugün 800-1000 liraya marketini görüyorsun. Böyle bir durumdayken sen tut işçiye sıfır zam ver. Bu bir kere karşındakine hakarettir. Belediyenin bütçesi yokmuş, yönetemiyorsanız gelmeyin o zaman” dedi.
Makul talepleri olduğunu söyleyen Gülcan, “2020’nin enflasyon farkını ve bu senenin enflasyon farkını istedik. Yüzde 40, yüzde 50 zam istemedik. Bırak geriye dönükleri vermemeyi, ‘yüzde sıfır zam ile devam edin’ diyorlar. Yok öyle bir dünya, niye kendi maaşlarına zam yapıyorlar! Ben belediyede işe girdiğimde özel sektörde çalışan arkadaşımın 3 katı maaş alıyordum, şimdi özel sektör beni geçti. ‘Profesör maaşı’ alıyormuşuz. Aldığım maaş 5 bin 200 lira, yemek parasıyla yol parası veriyor bana, toplam 6 bin 300 lirayı buluyor. Kusura bakmasınlar, profesör bu maaşa çalışıyorsa hiç profesör olmasın” diye konuştu.
“Markete gidiyoruz elimiz boş dönüyoruz”
Sıfır zammın işçinin geçinme koşullarını daha da zorlaştıracağını söyleyen Bakırköy Belediyesi büro işçisi, “Her gün markette, pazarda birçok şeye sürekli zam geliyor. Markete gidiyoruz, elimiz boş dönüyoruz. Her şeye zam geldiği böyle bir dönemde sıfır zam ile geçinmemiz mümkün değil. Önerdikleri sıfır zam ile çocuklarım için bir gelecek düşünemiyorum. İnsanca yaşayacak bir ücret istiyoruz. Çocuklarımız var, çocuk okutuyoruz, eğitim ne kadar ücretsiz dense de ücretsiz değil. Eğitime de sağlığa da her şeye ücret ödüyoruz. Her şeyin paralı olduğu bir dönemde yüzde sıfır zam Bakırköy işçisi için de Türkiye’deki tüm işçiler için de kabul edilemez” dedi.