Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın e-Reçetem sistemine İngilizce, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça olmak üzere 5 dil eklediklerini açıkladı. Kürtçenin sistememde yer almaması tepkilere neden oldu. Konuyu değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Riha Şubesi Eşbaşkanı Salih Karataş, söz konusu durumu “sağlık hakkının ihlali” olarak yorumladı. e-Reçetem sisteminde Kürtçenin yer almamasını asimilasyon politikasının bir örneği olduğunu belirten Karataş, Kürtlerin yok sayıldığını belirtti.
“Kürt halkına karşı faşizmi gösteriyor”
Karataş, “Tarihten bu yana Kürtler üzerinde bir asimilasyon politikası uygulanıyor. Asimilasyon politikaları ile Kürtçe yok edilmek isteniyor. Sadece sağlık alanıyla ilgili bir durum değil, her alanda Kürtçeye yer verilmeyerek Kürtler yok sayılıyor. Sadece bu durum bile tek başına Kürtlere karşı yüz yıllık faşizmi açık bir şekilde gösteriyor” dedi.
“Kürtçenin statüsü tanınmalı”
Kürtçenin yok sayılmasının sağlık alanında ciddi sorunlara yol açtığına vurgu yapan Karataş, “Bir Kürt hastalandığı zaman kendi diliyle doktoruna ifade edemiyor. Hastalığını ifade edememe durumu, hastanın hayatını kaybetmesine yol açabilecek bir tehlikeyi beraberinde getiriyor. Kürtçeyi yok saymak, Kürtleri ölüme terk etmektir. Sağlık Bakanı Koca’nın yapması gereken tüm yurttaşlara eşit bir şekilde hizmet sunmaktır. Nasıl ki her dilde sağlık hizmeti sunuluyorsa, Kürtçe de sunulması gerekiyor. Her şeyden önce Kürtlerin eşit yurttaş olarak kabul edilmesi ve Kürtçenin artık anayasayla statüsünün tanınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Çözüm devlet değil, biziz”
Sadece devletten çözüm beklemek yerine Kürtlerin, siyasetin ve demokratik kurumların asimilasyona karşı Kürtçeye sahip çıkmaları gerektiğinin altını çizen Karataş, “Asimilasyon politikalarına karşı dilimiz ve kültürümüzle durabiliriz. Halkımızın da tüm alanlarda Kürtçeyi konuşarak sahip çıkması gerekiyor. Çözümü devletten beklemiyoruz, çözüm biziz. Eğer Kürtçe üzerindeki baskıları ve asimilasyon politikalarını boşa düşürmek istiyorsak, dilimiz ve kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Sağlık, eğitim ve siyasi alanda dilimizi konuşmak ve sahip çıkmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
