3 C
İstanbul
25 Kasım Pazartesi, 2024
spot_img

Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenler İzmir’de anıldı: Bu vahşetin açtığı yara aradan geçen 43 yıla rağmen hâlâ kapanmadı

Maraş Katliamı’nın 43. yılında basın açıklaması düzenleyen Alevi Bektaşi Federasyonu İzmir Bileşenleri, “Tüm katliamlarla yüzleşilmeli. Laik, demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye inşa edilmeli” dedi.

İzmir, Konak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde, Alevi Bektaşi Federasyonu Bileşenleri organizasyonu ile 22-26 Maras katliamı, 19-22 Aralık cezaevleri katliamı, Roboski katliamı, Deniz Poyraz’In katledilmesi protesto edildi. Protesto eylemine, HDP, ESP, SYKP, HDK, Kaldıraç, SGDF, Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER) katılarak destek verdi. Basın açıklamasını Narlıdere Cemevi Başkanı Mustafa Aslan okudu:

19-26 Aralık’ta Maraş’ta devlet eliyle bir katliam yaşandığını söyleyen Aslan, “Devletin karanlık güç odakları tarafından tezgâhlanan, ırkçı ve dinci çevrelerin de aktör olarak kullanıldığı bu vahşetin açtığı yara aradan geçen 43 yıla rağmen hâlâ kapanmadı” dedi.

1978 yılının Aralık ayında yaşanan ve faşist 12 Eylül darbesinin yapılmasına zemin hazırlayan Maraş katliamının üzerinden 43 yıl geçti. Bu katliamda resmi rakamlara göre 121, gerçek rakamların daha fazla olduğunu bildiğimiz, 19-26 Aralık’ta Maraş’ta devlet eliyle bir katliam yaşandı.

Her zaman kardeşlik edebiyatı yapanlar, aynı avluyu, aynı sokağı, aynı şehri paylaştıkları Alevileri gözü dönmüşçesine, hunharca katletti. Devletin karanlık güç odakları tarafından tezgâhlanan, ırkçı ve dinci çevrelerin de aktör olarak kullanıldığı bu vahşetin açtığı yara aradan geçen 43 yıla rağmen hala kapanmadı.

Çünkü – Alevilerin evleri işaretleniyor, Alevilere karşı ötekileştirmenin. ayrımcılığın ve nefret söyleminin doruğa çıktığı günlerde yaşıyoruz. Kamuda ve özel sektörde Alevi ayrımcılığına yönelik söylem ve tutumlar teşvik ediliyor.

43 yıl önce kaybettiğimiz canları anmak için Maraş’a gitmek isteyen Alevilere, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren demokratik kitle örgütlerine her yıl olduğu gibi bu yıl da Milli birlik ve toplum düzenini bahane ederek basın açıklamasına dahi izin verilmiyor. Aralık ayı; katliamların, yolsuzlukların, hırsızlıkların yaşandığı bir süreci bizlere hatırlatıyor.

19 Aralık 2000 yılında sözde Hayata Dönüş adı altında ülkemizde Devrimci tutsaklara karşı Cezaevi katliamı gerçekleştirilmiş ve 30’u tutsak 2’si asker olmak üzere 32 kişi hayatını kaybetmiş yüzlerce Devrimci tutsak da ağır yaralanmıştır.

28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak Uludere Roboski de devletin F16 uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucu bir katliam yaşandı ve 35 vatandaşımız katledildi.

Gerek yaşadığımız coğrafyada ve gerek ülkemizde bizce tarihsel olarak bir Kerbela olan 1978 Maraş Katliamı dün olduğu bugün de devam ettiğini ve yarın yeni Maraş’ların olmamasının garantisi olmadığını düşünüyoruz.

Çünkü 1978 yılında olan Maraş katliamının neden ve sonuçlarını bütün detayları ile irdelenip bilince çıkarılmadan, tekçilik üzerine dizayn edilen bu sistemi sorgulamadan, Maraş, Sivas, Çorum, Roboski, Suruç ve 19 Aralık cezaevi katliamları ve diğer tüm katliamlarla toplum vicdanında bir yüzleşme olmadan yeni Maraş’ların olmayacağını kim garanti edebilir ki. Eğer hala bu ülkede kapılara kırmızı çarpılar konuluyorsa, inancından, etnik kimliğinden, düşüncesinden dolayı insanlar linç edilip bir baskıya maruz kalıyorsa, her türlü anti demokratik uygulamanın icra edilmeye çalışıldığı, kayyum mantığı ile toplumun tercih iradesine kelepçe vuruluyorsa, kendi dışındakilerine tahammül edemeyecek kadar pervasızlaşan tekçi ve faşizan dilin dinlendirilerek toplumsal ayrışmanın gittikçe derinleştiği bir ortamda, yeni Maraş’ların olabileceği noktasında ki, kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzun bir göstergesidir.

Haksız yere işinden ihraç edilen, açığa alınan kamu emekçileri varken, milletvekilleri; belediye başkanları, gazeteciler tutsakken, hasta tutsaklara karşı sergilenen tavır ortadayken.

Bütün bu Antifaşist, tekçi, ırkçı ve inkârcı söylem ve yaptırımlara devam eden zihniyetin bugünlerde Alevi güzellemesi yapılması da tam da AKP pişkinliğidir. Tarih boyunca Alevileri katledenler, bu gün dedelere maaş, cem evlerine ise “kültür merkezi” gömleğini giydirerek Aleviliği katletme peşindeler. Bu vesileyle belirtelim ki, devletten maaş alan ya da alacak olan dedeler, Kerbela’da Ali Askeri, Maraş’ta Ali Tıraş’ı, Madımak’ta Koray Kaya’yı katledenlerle el sıkışmış sayılacaktır.

Türkiye’de bir an önce bu savaş çığırtkanlığı inkârcı, ayrıştırıcı dilden vazgeçerek barış dilinin hâkim olduğu; Laik Demokratik ve Özgürlükçü bir Türkiye inşa edilmelidir.

Başta Maraş katliamı olmak üzere, Sivas’ı, Çorum’u, Gazi’yi, Dersim’i, 19 Aralık’ı, Roboski’yi, Reyhanlı’yı, Gezi’yi, Suruç’u ve Ankara katliamını unutmadık unutturmayacağız Affetmeyeceğiz. Bu katliamlarda kaybettiğimiz canlarımızı, yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol