“Kanal İstanbul” güzergahında bulunan Şahintepe Mahallesi’nde 3 bin hane, 15 km öteye gönderilmek isteniyor. Projeyi “rant” olarak tanımlayan mahalleliler, söz konusu projenin iptal edilmesini istedi.
İktidarın çılgın proje olarak tanıttığı “Kanal İstanbul” tartışmaları sürerken, güzergâhta bulunan yerleşim yerlerindeki yurttaşlar sürülmek isteniyor. Başakşehir ilçesine bağlı Şahintepe Mahallesi halkı, geçen günlerde Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) için yapılan keşfin kendilerinden habersiz raporlaştırıldığını belirterek, reddi hakim talebinde bulundu. Yıllarca tapu mücadelesi veren 3 bin hane şimdi Arnavutköy Hacımaşlı Mahallesi’ne gönderilmek isteniyor. Mahalle halkı bu kararın rant projesi olduğunu belirterek, Kanal İstanbul’a karşı direneceklerini söyledi.
Yaklaşık olarak 20 yıldır Şahintepe Mahallesi’nde yaşayan Yasin Serindere, mahallenin kozmopolitik bir yer olduğunu hatırlatarak, “90’larda Anadolu’nun çeşitli kentlerinden insanlar buraya yerleşti. Bu nedenle Türkiye mozaiği diyebiliriz. Mahallede uzun yıllardır imar ve tapu sorunları yaşanıyor. Kanal İstanbul projesinin mahallemizden geçtiğini 2015 yılında öğrendik. Projenin 7 yıldır mahalleyi etkiliyor. Süresi belli olmayan bir zaman dilimi boyunca biz burada kaderimizi terk edildik” diye belirtti.
İmar barışı zamanında mahalleden yüzlerce kişinin binlerce lira ödediğinin altını çizen Serindere, şöyle devam etti: “Fakat boşuna ödediklerini gördüler. 2021’in sonlarına doğru tapularımızın çıkacağına dair müjde verildi. Çok geçmeden tapularımızı aldık. Mahalleli ‘yakında imar gelecek ve güvenli alanlarda yaşayacağız’ diye sevindi. Fakat çok geçmeden 17 Ocak’ta askıya çıkan imar planlarında Yenişehir 1,2,3 etaplarıyla birlikte mülklerimiz 15 km öteye Arnavutköy Hacımaşlı köyüne transfer edildiğini gördük. Tebligatlarla da öğrenemediler, muhtar ve çevresindeki oluşumların söylemleri üzerine bu durumu öğrendiler. Hala haberi olmayan yurttaşların olduğuna eminim. Çünkü 60 bin nüfuslu kocaman bir mahalle burası.”
“Tek başına hukukla mücadeleyi kazanamıyorsun”
Mülk transferinin yapıldığını fakat güvenlik duygusunun, aidiyetin ya da komşulukların transfer edilemeyeceğini vurgulayan Serindere, “Buradakiler uzun yıllar burada bir arada yaşadılar. Bir sorun ya da sıkıntı yaşamadan. Buranın kökünde birlikte yaşama kültürü mevcut. Buradaki mahalle kültürü yok edilmek isteniyor. Buradaki insanların öfkeleri de buradan doğmakta. Mahalleme dokunma deniliyor, bu denilirken ‘kimliğime, komşuluklarıma, sevdiklerime’ dokunma denilmek isteniyor” diye belirtti.
Mahallelinin çaresiz olmadığını vurgulayan Serindere, şunları ifade etti: “Çözümün nerede olduğunu biliyorlar. Dayanışma ile kazanabileceklerini biliyorlar. Sadece hukuka güvenmiyorlar birbirlerine güveniyorlar. Bugün yerinden edilmelerini sağlayan rant projeleri aslında hukuki olarak kusurlu projeler olduğunu biliyorlar. ÇED raporlarında dahil projenin ne kadar kusurlu olduğunu görülmekte. Ama hukuki olarak kabul edildi. Demek ki tek başına hukukla da mücadeleyi kazanamıyorsun. Ne yapman gerekir mücadele etmen gerekir. Bir platform çatısı altında bir araya geliyorlar. Mücadelelerini sürdürecekler.”
“Bu proje rant için yapılmak isteniyor” diyen Serindere, mahalleli olarak ilk istediklerinin projenin ve imar planlarının iptal edilmesi olduğunun altını çizdi. Serindere, mahallelinin yerinden edilmek istemediğini belirterek, “Bir dönüşüm olacaksa mahallemizde gerçekleştirilsin istiyoruz. Yıllarca beklediğimiz tapularımızın sevincini yaşamak. Tek beklentimiz yaşamak. Bize dokunmayın biz yaşayalım. Gelip bizim hayatlarımızı tahrip etmeyin diyoruz. 8 bin 500 yıllık kadim bir kentten bahsediyoruz. Birçok halk gelip geçti. Bu medeniyetlerin hiçbiri bu bölgeye hiç dokunmamış. Çünkü çok iyi biliyor ki İstanbul’un ve Marmara’nın sürdürülebilirliği bu bölgenin korunması ile gerçekleşebilir” diye konuştu.
“Dayanışmayla durdurabiliriz”
Yaşanan sorunun sadece Şahintepe Mahallesi’ni ilgilendirmediğini dile getiren Serindere, yaşanan sorunun İstanbul başta olmak üzere bütün ülkeyi ilgilendirdiğini söyledi. Serindere, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumsal kamuoyunun desteğine ihtiyacımız var. Bugün İstanbul’un sürdürülebilirliğini sağlayan burası ve Kuzey Ormanlarına giden alan olduğunu söylüyorsan o zaman yerelde verilen mücadeleye destek olmak gerekiyor. Tüm İstanbulluların birlikte hareket etmesi gerekiyor. Ancak dayanışmayla önlerinde durabiliriz.”
Mustafa Çiçek ise 1997’den beri Şahintepe Mahallesi’nde ikamet ettiğini belirterek, zamanında arsa alırken konumuna bakarak aldıklarının altını çizdi. Çiçek, “Zemini kayalık bundan dolayı sağlam, dolayısıyla burasının ileride değerlenmemesi olanaksızdı. Bu düşünce ile arsayı aldık” dedi.
İlk geldiğinde mahallenin alt yapı problemlerinin olduğunu ve zamanla kendi olanaklarıyla bunları çözdüklerini anlatan Çiçek, sorunların çözülmesinin ardından belediyenin “imar sorununu çözdük” diye reklamlar yaptığını söyledi. Çiçek, “Tapularımızı almaya gittiğimizde müstakil olan parsellerimizin yeşil alan olduğunu öğrendik. Bulunduğumuz yerden 15 km öteye taşındığını öğrendik. Taşınmış denilen yere baktığımızda ne altyapı var, ne ulaşım var. Kendi aracınız olmadan gidilmeyecek bir yer” diye belirtti.
“Şu an burada da çökerse AKP çöker diyoruz”
“Mahallede meskene çökme operasyonu var” diyen Çiçek, şunları söyledi: “Bundan dolayı Şahintepe halkının istemi dışında kendi bulundukları müstakil arsaları bilmedikleri bir yere sevk ediliyor. Bu durum halkın istemi dışında gerçekleşmiştir. İktidarın bir söylemi vardı, ‘yaparsa AKP yapar’ diye. Şu an burada da çökerse AKP çöker diyoruz.”
Kendilerine herhangi bir tarih verilmediğine dikkati çken Çiçek, şöyle konuştu: “Net bir şey yok. Benim evim ve dükkanım burada. Ben kiraya gitsem en az kiraları 15 bin TL olacak. Benim başka bir yere taşınmam için aylık gelirimin en az 30 bin TL olması gerekiyor. Bu da olanaksız. Vatandaş endişeli. Kaydırılan yerler için kimse bir şey önermiyor, söylemiyor. Mahallede kiralar ortalama 800 TL ile 2 bin TL arasında, buraya yakın başka yerlerde ise kiralar 5 binden başlıyor. Bu krizde vatandaşlar bunu nasıl ödeyebilir. Bunun imkanı yok. Buranın yıkılması halinde vatandaş çırılçıplak dışarıda kalıyor.”
“Projeye karşıyız”
Mahallede oturanlar olarak proje karşı olduklarını sözlerine ekleyen Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu proje hem bitki örtüsüne zarar veriyor hem bütün canlılara zarar veriyor. Mahalleliye sesleniyoruz. Burada çökme operasyonu yapılmak isteniyor. Şahintepeye sahip çıkalım. Biz burayı çökme operasyonuna izin vermeyeceğiz. Buraya sahip çıkacağız. Herkes bize destek versin.”
