Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Cem Vakfı ve Anadolu Alevi Canlar Federasyonu, Kadıköy’de “Laik eğitim, insanca yaşam, demokratik Türkiye” şiarıyla miting düzenleniyor.
Çok sayıda siyasi parti, sosyalist örgüt ve sendika mitinge destek verdi. Kitle, kortejler halinde meydana doğru yürüdü. Yürüyüşte sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Sivasi unutma unutturma” ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı.
Miting ve yürüyüş sırasında Kaldıraç Hareketi, “Laik demokratik sosyal hukuk devleti!” başlıklı bildiri dağıtımı gerçekleştirdi: “Örnek olsun, Koç’un, Sabancı’nın, Eczacıbaşı’nın, TÜSİAD’ın ÇEDES projesine karşı çıktığını gördünüz mü? Karlarını, servetlerini arttırmak dışında bir dertleri var mıdır? Yoksa “Çevreye duyarlı değerlerine sahip çıkan”, grevi, isyanı düşünmeyen, şükreden bir nesil sermaye sınıfı için, patronlar için istenen bir şey midir?”
Devlet okullarda bir inancı bize dayatamaz
Demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından deyişler seslendirildi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, cumhuriyetin demokratikleşmesi gerektiğini vurguladı. Aslan, “Biz tekçi değiliz. Özellikle son günlerde ‘Aleviler ülkeyi bölüyorlar’ diyorlar. Hadi oradan. Biz tekçi, cinsiyetçi, hırsız değiliz. Biz bu ülkeyi herkesin inancını, rengini ifade edebileceği bir çiçek tarlasına dönüştürmek istiyoruz. Biz eğitim laik olsun istiyoruz. Ama Diyanet İşleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı (MEB) gibi çalışıyor. Devlet okullarda bir inancı bize dayatamaz. Biz anayasada laik yazıyorsa, ‘öyle davran’ diyoruz. ‘Haddini bil’ diyoruz. Diyanet kaldırılsın derken ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. İnsanlar açken, pazarda evine ekmek götürmek için çöpte ekmek toplayanlar varken, bu devleti soyanlar vergilerimizi çalmaları yetmiyormuş gibi evimizin içine de karışıyorlar. Mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz, onlara izin vermeyeceğiz. Çünkü biz herkesin kardeşçe yaşamasını istiyoruz. Birileri kendi kültürünü, polisini, Alevisini yaratmaya çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yoktur”
Ardından PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe ile AKD Genel Başkanı Seher Şengül Yılmaz, ortak basın açıklamasını okudu. Ülkeyi yönetenlerin toplumu kutuplaştırdığı ve yoksullaştırdığı belirtilen açıklamada, “İnancından, kimliğinden, cinsel yöneliminden ve politik görüşünden dolayı ötekileştirilenler olarak AKP/MHP hükümetinin ve tekçi ve inkarcı siyasal iktidarın baskılarına boyun eğmiyor ve karanlığa teslim olmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Omuz omuzayız. Zulmün zorbalığın, yobazlığın, gerici, şeriatçı, ırkçı politikaların ve faşizmin tam karşısındayız. Ülkemizi karanlığa sürükleyen bu anlayışa karşı birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yoktur” denildi.
“Suriye’de savaş suçu işleyenler, Orta Doğu’da barış çağrısı yapamaz”
Alevilerin amasız fakatsız mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu nedenle Filistin topraklarında süren kirli savaşa bir an önce son verilmesini talep ediyoruz. Çocukların, kadınların yani mazlumların ölümüne seyirci kalan ve sözde İsrail’i kınayan ama onunla her türlü askeri, ekonomik anlaşmasını devam ettiren bölge hükümetlerini hamasi nutuklardan vazgeçip göreve çağırıyoruz. Suriye’de savaş suçu işleyenler, Orta Doğu’da barış çağrısı yapamazlar. Biz Aleviler, Suriye’ye alkış çalan, Gazze’ye ağıt yakan iki yüzlü bir tutum içinde olmayız. ‘Savaşa hayır, barış hemen şimdi’ demeye devam ediyoruz. Bugün bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz. Yaşasın barış, inadına barış. ” diye kaydedildi.
“Hukukçulara parmak sallamak darbeciliktir”
Savaşta ve çözümsüzlükte inat eden siyasal iktidar, halkın oyları ile seçilen belediyelere kayyum atayıp, milletvekillerini cezaevinde tutarak halkın iradesini yok saymaktadır. İnsanlığa karşı işlenen suçların başında gelen Madımak davasını zaman aşımına uğratan, 33 canımızın katillerini serbest bırakan anlayış ile kardeşimiz Hrant Dink’in katilini, kadın düşmanlarını, çocuk tacizcilerini, mafya liderlerini, uyuşturucu baronlarını serbest bırakıp devrimcileri, sosyalistleri, aydınları, gazetecileri haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde ağır tecrit koşullarında tutsak eden anlayış aynı anlayıştır. Antidemokratik 12 Eylül anayasasına dahi uymayarak Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayıp hukukçulara parmak sallamak darbeciliktir.
‘Kurtuluş kendi kollarımızdadır’
“AKP/MHP ortaklığının zulmünü saymakla bitiremeyiz” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Hak ve hakikat mücadelesinden, laik demokratik cumhuriyet idealimizden vaz geçmeyeceğiz. Cumhuriyetin birinci yüzyılında ötekileştirilmiş bütün halklar olarak bir araya gelip, omuz omuza mücadele edecek ve bu ülkeyi birlikte özgürleştireceğiz. Bugün bu meydanda bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Kurtuluş kendi kollarımızdadır. Sevgili canlar, çağrımıza kulak verip bu alanda taleplerimizi ortaklaştırdığımız yarenler yoldaşlar can dostlar, hepinize aşk olsun. Sorumluluğumuz büyük, yükümüz ağır ama umudumuz sonsuzdur. Hepimize kolay gelsin. Unutmayın yoldaşlar ve inanın, biz kazanacağız. Er ya da geç ama mutlaka biz kazanacağız.”
“Devletin Alevisi’ olmayacağız”
Kültür ve Turizm Başkanlığını tanımadıklarını ve kabul etmediklerini dile getiren Aleviler, “Kültür ve turizm Bakanlığına bağlı, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurarak, Dedelerimize maaş adı altında rüşvet teklif ediyorlar. Hükümetin asimilasyon üssü haline gelen bu başkanlığı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Devletin Alevisi olmayacağız. Dedelerimizi hükümetin memurları yapmayacağız. Retçi, inkarcı ve asimilasyoncu politikalarınızı, gerici, ırkçı, tekçi, dinci eğitim sisteminizi kabul etmiyoruz ve hep birlikte bu saldırılarınızı püskürteceğiz. Laik, demokratik, bilimsel, parasız ve anadilinde eğitim mücadelemizden asla vaz geçmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
📍Kadıköy
İnsanca, onurlu bir yaşam için direnişin safını tut, örgütlen.
Diyanet kapatılsın. 91 milyar 824 milyon 805 bin liralık bütçesi, eğitime, sağlığa, barınmaya harcasın!
Alevi örgütlerinin düzenlediği, "Demokratik Türkiye" mitingdeyiz. pic.twitter.com/WuM3zX5zOa
— Kaldıraç (@kaldiracdergisi) December 10, 2023