Koç Holding’e bağlı maden firması, Sivas’ın Kangal ilçesinde köylülere kasten arsenikli su içirdiği gerekçesiyle ağır ceza mahkemesinde yargılanacak
Sivas‘ın Kangal ilçesi Pınargözü köyü sınırları içerisinde Koç grubuna bağlı olarak faaliyet gösteren Demir Export isimli firma tarafından işletilen maden, köylülere önce kaybolan daha sonra ise arsenik karıştırılan içme suları nedeniyle kasten insanları zehirleme suçu ile davalık oldu.
Maden faaliyetlerinin içme suları üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle köy sakinlerinin başlattığı hukuk mücadelesi, 2017 yılında Kangal Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği bir kararla farklı bir boyut kazandı. Dava çevre davası olmaktan çıkarak ceza davasına dönüştü. Firma 2.5 yıllık bir gecikmenin ardından Sivas Ağır Ceza Mahkemesinde, köylülere kasten arsenikli su içirmekle yargılanacak.
Köylüler tahlil yaptırdı, sonuç korkunç
Sivas Haberler‘e göre, Koç grubuna bağlı olarak Sivas’ın Kangal ilçesi Pınargözü köyü sınırları içerisinde faaliyet gösteren Demir madeninin faaliyetleri nedeniyle; Pınargözü köyü, Taşgeçit mezrası ve Davutoğlu mezrasının içme suyu kaynakları kurudu. Bunun üzerine firma kendi oluşturduğu kaynaklardan bu köy ve mezralara su vermeye başladı. Köy sakinleri içtikleri suyun tahlil sonuçlarına ulaşamayınca 2012 yılında kendi imkanlarıyla akredite laboratuvarlara su analizi yaptırdı. Çıkan sonuçlar korkunçtu.
Analizler sonucunda sudaki arsenik oranı olması gereken en üst seviyenin 7 katı fazla çıktı. Bunun üzerine köy sakinleri suyu tüketmemesi konusunda uyarıldı. Köy sakinleri ve bazı sivil toplum kuruluşları firma hakkında Kangal Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Yapılan inceleme sonrası Kangal Asliye Ceza Mahkemesi firma hakkında dava açtı.
Bu kez bilerek suya arsenik katıldı
Köy sakinlerinin firma hakkında açtığı dava sürerken, firma köyler için sağladığı suyu iyileştirme adına bir filtre sistemi kurdu. Ancak su köyler için yeterli olmayınca, suya yeniden filtre edilmemiş arsenikli su karıştırıldı. Köy sakinleri 2014 yılında yaptırdıkları yeni tahliller ile bunu ispatladı. Firma köy sakinlerinin talebi üzerine suya arsenik oranı yüksek su karıştırdıklarını itiraf etti.
Kasıt var dendi, ağır cezaya yönlendirdi
Kangal Asliye Ceza Mahkemesi 2017 yılında, bilirkişi raporları doğrultusunda olayda kasıt bulunduğuna hükmetti. Mahkemenin görevsizliği gerekçe gösterdi. Mahkeme dosyayı, TCK’nın 185. maddesi uyarınca, “İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürme” suçlaması ile Sivas Ağır Ceza Mahkemesine yönlendirdi. 2.5 yıllık bir gecikmenin ardından bugün Sivas 1.Ağır Ceza Mahkemesinde davanın görülmesine başlanılacak.
Köyde içecek su kalmadı
Pınargözü köyü eski muhtarı Hüsnü Engin, köylerinde içecek suları dahi kalmadığını belirterek, “Bizim 3 köye giden suyun gözesi buradaydı. Su pompa binası ile su deşarj oluyordu. Üç köye de su veriliyordu. Maden çalışmalarından dolayı su maden göletinden çıktı ve burada su tamamen kurudu. Şu an çok az var ama hala suyumuz gelmedi. Bize yıllardır arıtmadan su veriyoruz diyorlar. Fakat kimse suyun ne derecede arıtıldığını bilmiyor. Çünkü arıtma sonuçları yok, insanlarla düzenli şekilde paylaşılmıyor. Biz kendimiz müracaat ettik, laboratuvarda yaptırdık. Onların temiz dediği dönemde arsenik 7 kat fazla çıktı. Onun için artık güvenmiyoruz. Köy gerçekten kötü durumda. Şirket şu anda Davutoğlu mezrasına yeniden su veriyor. Madem sular yeterli niye yeniden su veriliyor. Rapordan sonra insanlar biraz temkinli davrandılar. Ama nereye kadar. Alternatifi yok, su da bulamayınca insanlar arsenikli suya bile hasret. Üç defa mühürlenmiş bir yer nasıl açık olur? Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Savcılık belgeleri inceledi. Suçüstü tutanaklar var. Tutanaklar sağlık bakanlığı tarafından tutuldu. Savcı bey onlara dayanarak mahkemeyi açtı. Kangal asliye cezada mahkeme devam etti. Mahkeme devam ettikten sonra geldi, yeri gördü ve keşfi yaptı. Ondan sonra şöyle bir ara karar vermiş oldu. ‘Bu ağır cezalık bir suçtur’. onun için ağır cezada görülmesi gerekiyor dedi. Dosyayı ağır cezaya gönderdi” dedi.
Bir yıl arsenikli su tükettiler
Köy sakinlerinden Halil Karakuş, köylerinde hastalıkların arttığını belirterek, “Şu an en çok mağduriyeti olan 3 köyün üçü de aynı vaziyette. Ben İstanbul’dan geleli üç gün oldu içme suyumuz yok. Arıtma dedikleri gelen su da yok. Pınargözü köyü, Taşgeçit mezrası ve Davutoğlu mezramız su sıkıntısı yaşıyor. Tamamen yazın üç köye de tam anlamıyla su verilmiyor. Çünkü su yetersiz. Arsenikli suyu tükettik. Aynı suyu köylü hepsi kullandı. Arsenikli suyu yaklaşık 1 sene insanlar kullandılar. Ben şu anda rahatsız bir insanım. Aynı benim vaziyetimde köyümde 3-4 kişi aynı hastalığı çekti. Ben büyük ihtimalle bu suya bağlıyorum” dedi.
Köy sakinlerinden Güler Yeşildoğan ise köylerinde kanser vakalarının arttığını ifade edip şunları söyledi:
“Eskiden kocaman bir ırmağımız akıyordu. Onun suyuyla yemeğimizi, çayımızı yapıyorduk. Hamurumuz yoğurup ekmeğimizi yapıyorduk. Çoluk çocuğumuz hep içiyordu. Hayvanlar içiyordu, hiçbir zarar yoktu. Şimdi suyumuz zehirli. Maden açıldıktan sonra,suyumuz yoktur. Bizim suyumuz geldiği zamanda banyo yapamıyoruz. Yapınca da vücutlarımız kaşınıyor. Derilerimiz hep dökülüyor. Biz bu sudan zehirleniyoruz.”