Türkiye yerel seçim sonuçları kuşkusuz ülkenin siyasi tarihinde epeyce konuşulacak seçimlerden birisi olacak. Daha günlerce yorumları yapılacak, tartışmaları sürecek olan seçimlerde ekoloji mücadelelerinin, çevre direnişlerinin yoğunlaştığı iki yerin muhtarlığına bu direnişlerin öncülerinden iki isim seçildi. Akbelen Ormanı’nın korunması mücadelenin öncü kadınlarından Nejla Işık İkizöy muhtarı seçilirken, Tire Başköy’de jaotermal karşıtı mücadelenin önderlerinden Sami Şengün de köyünün yeni muhtarı oldu.
“Beş yıllık mücadelenin kazanımı bu”
İkizköy’ün Yeni Muhtarı Nejla Işık, adeta savaşarak seçimi kazandıklarını dile getirdi. Seçimlerde köylüler olarak birlik olup, küsmeden, ayrışmadan hareket ederek nasıl kazanım sağlanacağının en iyi örneklerinden birinin İkizköy olduğunu belirten Işık, “Tabii ki Akbelen mücadelesinin bu kazanımda çok büyük yeri vardır. 5 yıllık emeğin, 5 yıllık mücadelenin bir kazanımıdır bu. Hak edilmiş bir kazanımdır” dedi.
“Seçimler İkizköylülerle şirket arasında geçti”
Şirket sahiplerinin, 5 yıldır Akbelen direnişçilerine uyguladığı baskıyı seçimlerin son 10 gününde şirkette çalışan köylülere uyguladığını aktaran Işık, “Şirket inanılmaz para gücü ile hareket etmesine rağmen, mavcut muhtara her şeyi, her yetkiyi vermesine rağmen başarılı olamadı. Biz sadece muhtarla çarpışmadık. Bizim buradaki adaylığımız İkizköy ve şirket arasında geçti. Mücadeleyle şirket arasında geçti ve mücadele kazandı. Birlik ve beraberlik kazandı! Ben değil biz kazandık, köyümüz kazandı. Sen istediğin kadar baskı yap, istediğin kadar para dağıt bizim için önemli olan köyümüzdür, toprağımızdır, yaşamımızdır” ifadelerini kullandı.
“Hedefimiz madeni durdurmak, köylerimizi kurtarmak”
Önümüzdeki süreçte muhtar olarak bütün kurumlara, varılabilecek her yere başvurarak madeni durdurmaya çalışacaklarını ifade eden Işık, “Önce ikizköy’ü, ardından yok olacak diğer köyleri, buraların muhtarlarıyla ve köylülerimizle birlikte kurtarmak benim tek hayalim, tek hedefim. Bunun yanında köyümüzün çok eksikleri var. Yollarımız berbat, camiler imamsız. Sularımızda sıkıntılar çıkacağını biliyoruz, zeytinlerimiz toz içinde, evlerimiz patlatmalardan yerle bir olmak üzere. Tüm bunlara karşı elimizden ne geliyorsa, azalarımızla birlikte yapmaya hazırız” diye konuştu.
“Yeniden gelirler mi korkusu etkili oldu”
218 yılında köylerinin 1 kilometre yakınında, incir bahçelerinin ortasında açılmak istenen jeotermal kuyusuna karşı tüm köy halkı birlik olup kararlı bir şekilde direnen ve iki ay içerisinde JES şirketini topraklarından söküp atan Tire Başköy’de de bu direnişin öncü isimlerinden Sami Şengün muhtarlığa seçildi. Muhtarlık seçimlerinde her şeyden önce birlik vurgusunu ön plana çıkardıklarını belirten Şengün, “Ayrıca geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız jeotermal santral karşıtı mücadele ve önümüzdeki süreçte de bu şirketlerin doğaya zarar verme potansiyellerinin hâlâ var olduğuna dair şüphelerimiz bu seçimlerde etkili oldu” dedi. Seçim sürecinde köy kadınlarına yönelik projeler ve söylemler geliştirdiklerini aktaran Şengün, “Köyümüzün kadınları jeotermal mücadelesinin ana dinamiğiydi. Onların hem sosyal olarak hem siyasal olarak daha ileride olması gerektiğini düşünüyorum. Köyümüzde kurduğumuz kadın kooperatifi ile kadınları üretim sürecinin içerisinde daha aktif bulunmalarına çalışıyoruz. Ayrıca her 8 Mart’ta Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde geniş katılımlı kutlamalar ve etkinlikler gerçekleştireceğimiz de vaatlerimiz arasındaydı. Biz kadınlarımızın yaşamlarını kolaylaştıracak projeleri hayata geçirmeye çalışacağımızı daha başından söyledik ve seçimlerde de bunun karşılığını aldık” dedi.
