8.3 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

İBB işçilerinin direnişi 58’inci gününde: “Geri adım atmayacağız”

Süleyman Soylu’nun talimatıyla CHP’li İBB yönetimi tarafından işten atılan İBB işçileri, direnişlerinin 58’inci gününde kitlesel bir basın açıklaması düzenledi. İşçiler, taleplerini hatırlatarak, kazanana kadar vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı sonrası güvenlik soruşturmalarıyla işten çıkarılan İBB işçilerinin direnişi sürüyor. Direnişlerinin 58’inci Saraçhane Parkı’nda kitlesel açıklama yapan işçilere, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy ve Musa Piroğlu, KESK, Devrimci Parti, DGD-SEN, HDK, EMEP, TİP, TÖP, Kaldıraç Hareketi, Umut-Sen, İşçi Emekçi Birliği, DİSK ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi.

“İşimizi geri istiyoruz” pankartının açıldığı eylemde direnişçi işçiler adına Veysi Altıntaş konuştu. Kendilerine yapılan haksızlığa karşı 2 aydır tavizsizce direndiklerini söyleyen Altıntaş, dertlerinin sadece işe geri alınmak değil, emek düşmanı AKP-MHP iktidarının yarattığı güvencesiz sömürü düzeninin kalıcı hale gelmesine engel olmak olduğunu dile getirdi.

Eylem boyunca, “İşimizi geri istiyoruz”, “Direne direne kazanacağız”, “İşçiler burada, İBB nerede” sloganları atıldı.

“İBB kendini kurtarmak için işçileri kapı önüne koydu”

Haklarında herhangi bir hüküm bulunmayan İBB işçilerinin “iltisaklılık” öne sürülerek, İBB yönetiminin siyasi tercihleri doğrultusunda işten atıldığını ifade eden Altıntaş, şöyle devam etti: “Zorba AKP-MHP koalisyonunun olağanüstü hal rejiminde icat ettiği bu ‘iltisaklılık’ kavramıyla etiketlenmek için Barış Akademisyeni olmanız, Gezi eylemlerine veya Ali İsmail Korkmaz anmasına katılmanız, Halepçe ve Roboski katliamlarını protesto etmeniz yeterli görünüyor. Ortada hiçbir mahkeme kararı yokken, emniyetten gelen fişleme dosyaları üzerinden işlem yapan İBB yöneticileri, kendilerinin hedefe konmasından endişe ettikleri için, emeğinden başka hiçbir geçim kaynağı olmayan işçileri kapı önüne koymakta herhangi bir beis görmedi.”

“Kod-42 ile tüm haklarımız gasp edildi”

İmamoğlu’nun da bunu çok kez itiraf ettiğini hatırlatan Altıntaş, Kod 42’yle damgalanmanın onur kırıcı olduğunu kaydetti. Bu nedenle hem tazminatlarının hem de işsizlik sigortalarının gasp edildiğini dile getiren Altıntaş, Kod 42’nin KHK’nin yerel yönetimlerdeki karşılığı olduğunu vurguladı. İBB’yle bugüne dek 4 görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Altıntaş, tüm bu görüşmelerde yönetimin suçunu kabul ettiğine, ancak somut bir adım atmadığına dikkat çekti.

“Bir sonraki müzakere toplantısı öncesinde İBB yöneticilerine haysiyetimizi gözeten, haklarımızın eksiksiz ödeneceği, geri alınması önünde hiçbir engel olmayan bazı arkadaşlarımızın hemen işe geri alınmasını, diğer arkadaşlarımız için de çıkacak ilk emsal mahkeme kararına göre işlem yapılmasını, Kod 42 garabetinin geri çekilmesini, bundan sonra benzer gerekçelerle işten çıkarmaların sona ereceği taahhüdü verilmesini kırmızı çizgilerimiz olarak belirlediğimizi tekrardan hatırlatalım” diyen Altıntaş, hiçbir şekilde geri adım atmayacaklarını ve direnişi sürdüreceklerini vurguladı.

Basın açıklaması sonrası katılımcı kurumlar söz alarak İBB’ye işten atma saldırısını durdurma ve direnişçi işçilerin taleplerini kabul etme çağrısında bulundu, İBB işçilerinin yanında olduklarını vurguladı.

Gülüm: “Bu suça ortak olmayın”

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, ülkenin her yanında emek sömürüsünün giderek derinleştiğini, iş cinayetlerinde her gün bir işçinin katledildiğini söyledi. Sermayeden yana politikaların işçi ve emekçilerin hayatlarını çekilmez hale getirdiğini vurgulayan Gülüm, kadınların ise bu kölelik koşullarında çok daha fazla saldırıya maruz kaldığını dile getirdi. OHAL döneminde iktidarın KHK’lerle kendisi gibi düşünmeyen binlerce insanı ihraç ederek sivil ölüme mahkum ettiğini hatırlatan Gülüm, İBB’nin de işçilere bu sürecin devamını yaşattığını kaydetti.

İşçilerin işten atılması için katıldıkları demokratik eylemlerin gerekçe yapıldığına dikkat çeken Gülüm, İBB yönetimine seslenerek şunları söyledi: “İktidar tarafından bir dönem gerçekleşen ve hatta halen devam ettirilen bu suçun, bu KHK zulmünün bir devamını siz de yapmayın. Bu suça ortak olmayın, emekçilerin yanında olun. Eğer bir baskı varsa buna karşı direnmek herkesin görevidir.”

Kaldıraç Hareketi: “İBB işçilerinin mücadelesini yükselteceğiz”

Konuşmasına direnişi selamlayarak başlayan Kaldıraç Hareketi, “Arkadaşlarımız içişleri bakanının hedef göstermesi sonucu güvenlik soruşturması bahanesiyle, işten atıldı. İBB yönetimi bir yandan demokratik ilkeler vurgusu yapıyor, bir yandan da işçileri damgalayarak Kod 42 ile işten atıyor. İBB’nin söyledikleri ve yaptıkları birbirin tutmamaktadır. Bu yaşananlar CHP’si, AKP’si, MHP’si ile Saray Rejimi’nin bir bütün olduğunu bize gösteriyor.” dedi.

Bugün insanca onurlu bir yaşam için, emek sömürüsüne son vermek için Saray Rejimi’nin yıkılması gerektiğinin altını çizen Kaldıraç Hareketi, “Saray Rejimi’ni yıkacak olan İBB’de, ETF’de, Philip Morris’te, direnen işçi emekçiler; katliamlara, sömürüye, şiddete karşı direnen kadınlar; üniversitelerde barınma, yemek, eğitim hakları için direnen öğrenciler; asimilasyona, ırkçılığa, yok sayılmaya karşı direnen halklardır. İşçi sınıfının iktidarını kuracak olan bizleriz, bizim kollarımızdır. İşçi sınıfının iktidarını kurmak tüm direniş odaklarının birleşerek birleşik emek cephesini kurmasıyla mümkündür.” diyerek birlikte mücadele çağrısında bulundu.

İBB direnişini ve diğer direnişleri de selamlayan Kaldıraç Hareketi, İBB işçilerinin talepleri yerine getirilene kadar mücadelelerini büyüteceğini ifade etti. Ayrıca 16 Ekim’de Kartal’da yapılacak olan İşçi Emekçi Mitingi’ne çağrı yaptı.

Öneren: İşçilerin onurlu direnişinin yanındayız

Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, iktidar tarafından kadınlar, ezilen halklar, gençler, LGBTİ+’lar, işçi ve emekçilerin üzerinde giderek katmerlenen bir baskı ve zulüm olduğunu söyledi. Bu baskı ve zulmün iki aydır İBB direnişinde somutlaştığını söyleyen Öneren, “Biz tarih sayfalarına geçecek olan işçilerin onurlu direnişinin yanındayız. Bu mücadelede asla hiçbir işçi arkadaşımız yalnız değildir” dedi. Sonuna kadar direnmek gerektiğini kaydeden Öneren, işçi sınıfının iktidarı için her koşulda direnen işçilerin mücadelesinin yanında olacaklarını vurguladı.

Kurum konuşmalarının ardından üniversite öğrencilerinden oluşan Karnaval Kumpanya performans sergileyerek öğrencilerin safının işçi sınıfının safı olduğunu söyledi.

KaynakETHA

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol