Hrant Dink’in katledilmesinin ardından başlayan yargılamada gerekçeli karar açıklandı
Cıumhuriyet’in haberine göre; gerekçeli kararda, Dink’in öldürülmesi eylemi, iddialar, yasayla kapatılan özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21 Ekim 2008 tarihli iddianamesi, suçlamalar, yasayla kapatılan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılması, yargılama süreci ve 27 Haziran 2019’da savcılıkça verilen mütalaa özetlendi.
Mahkemenin 17 Ocak 2012 tarihli kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen 13 Mayıs 2013 tarihli ilamla kısmen bozulduğu, bozma kararı sonrası haklarında yeniden değerlendirme yapılması gereken kişilerin, sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Tuncay Uzundal, Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal olduğu belirtilen gerekçeli kararda, yapılan incelemeler sonucu bu sanıkların yargılama konusu suçlamalara ilişkin detaylar aktarıldı.
Kararda, yaşı küçük olduğu için çocuk ağır ceza mahkemesinde yargılanan ve cinayet failliğinden aldığı hüküm sonrası yargıtayca bozulan suçlar yönünden yargılaması devam eden Ogün Samast’ın dosyasının da mahkemedeki dosyayla birleştirildiği hatırlatıldı.
Kararda, dosyası ayrılan sanıklara ilişkin yargılamadan da bahsedildi
Gerekçeli kararda, dosyası ayrılan sanıklarla ilgili hazırlanan iddianameden de şu şekilde bahsedildi:
“Tefrike konu 2019/128 numaralı iddianamede, FETÖ ile irtibatlı olabilecek bir suçlama ya da anlatımın bulunmadığı görüldüğü gibi bu bağlamda sanıkları ilgilendiren ve daha sonra tanzim edilerek yargılamasına başlanmış ikinci bir iddianame de bulunmamaktadır. İddianamede, sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in yöneticileri, diğer sanıkların üyeleri oldukları silahlı terör örgütü anlatımı ve isnadı bulunmaktadır. Bu anlatım ve isnada ilişkin mahkemece daha evvel bu hususta esastan verilen hüküm, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen 13 Mayıs 2013 tarihli kararla bozmaya konu edilmiş olup bozma sonrası mahkemece yapılan değerlendirmede bozma ilamına uyulmuştur. Yargıtay ilamında sanık Yasin Hayal’in yöneticisi olduğu, bir kısım diğer sanıkların örgüt üyesi olduğu, TCK’nın 220. maddesi kapsamında silahlı suç örgütünün varlığı saptamasında bulunulmuştur. Açıklanan bu hususlar, tarifini CMK 225/2 fıkrası hükmünde bulan, yargılama konusu vakayla sınırlı olarak yargılama yapılması gerekliliği, tefrik ara kararında belirtilen gerekçeler de bir arada değerlendirilerek tefrik kararı verilmesi zarureti ortaya çıkmıştır.
2016/32 esas sayılı dosyası kapsamında Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ’nün illiyet bağının bulunup bulunmadığı, irtibat varsa düzeyi ve kapsamının derecesiyle iddianame sanıklarının bu bağlamdaki hukuki sorumluluklarının tayin ve tespiti, belirtilen dosyada nihai olarak verilecek hükümle birlikte değerlendirilecektir. Bu sebeplerle tefrike konu edinilen bu dava dosyası kapsamında FETÖ ile ilgili hususlar, devam eden 2016/32 esas sayılı ana dava dosyası özelinde yargılama ve değerlendirmeye konu edilmek üzere inceleme dışı bırakılmıştır.”
Suç örgütü üzerine genel değerlendirmenin yapıldığı gerekçeli kararda, 24 Ekim 2004’de Trabzon McDonalds’a yönelik bombalı saldırı, 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’in öldürülmesi ve 24 Ocak 2007’de Orhan Pamuk’un tehdit edilmesi eylemleri nezdinde konuya yaklaşıldığı ve yargılama sürecindeki beyanlarla delillerin bir arada değerlendirildiği vurgulandı.
“Hrant Dink cinayeti, ‘örgütsel bağlılık’ ile işlendi”
Gerekçeli kararda, sanıklardan Ogün Samast’ın da örgütün lideri olarak belirtilen sanık Yasin Hayal’in oluşturduğu suç örgütüne dahil olarak örgüt menfaatine faaliyetlerde bulunduğu belirtilerek, Samast’ın suçun işlenmesine yönelik maddi ve manevi katkıda bulunduğu, kendisine verilen Dink’i öldürme biçimindeki eyleme örgütsel bağlılıkla örgüt lideri ve diğer örgüt üyeleriyle birlikte hazırlandığı ve eylemi de bu şekilde icra ettiği sonucuna ulaşıldığı bildirildi.
Sanığın savunmalarının, eylemleri ikrar mahiyetinde olduğu, iradesinin cezai sorumluluğu ortadan kaldıracak ya da azaltacak şekilde etkilendiği biçimindeki anlatımlarının da herhangi bir geçerliliği bulunmadığı sonucuna ulaşılması gerektiği aktarılan gerekçeli kararda, “Samast’ın bir bütün halinde davranışlarının örgütün varlığı bilinç ve iradesiyle hiyerarşik yapılanmasına dahil olduğunu gösterir ölçüde çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik unsurlarını içerdiği değerlendirilmiştir. Örgüt faaliyetlerine yönelik katkılarının boyutu, örgüt içerisindeki konumu gözetilerek üst hadden cezalandırılması gerekmiştir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Mahkemenin gerekçeli kararında, haklarında mahkumiyet kararı verilen diğer 4 sanık ile beraat kararı verilen iki sanıkla ilgili de gerekçeler sıralandı.
Karardan…
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Temmuz’da açıkladığı kararda, sanıklardan Erhan Tuncel’e 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal’e 7 yıl 6 ay, Ogün Samast’a 2 yıl 6 ay, Zeynel Abidin Yavuz’a 14 yıl, Tuncay Uzundal’a 16 yıl 10 ay, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu’ya 1 yıl 10 ay hapis cezası vermişti.
Mahkeme heyeti sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in ise beraatine hükmetmişti. Hakkında yakalama kararı çıkartılan firari sanık Tuncay Uzundal ise 27 Temmuz’da İzmir’de gözaltına alınıp tutuklanarak hapishaneye gönderilmişti