HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, ‘Tavizlerle sonuçlanan dış politik hattı ibretle izliyoruz. Yanlışlar sadece iktidarın hanesine yazılmıyor. Maalesef faturayı halkımız ödüyor. Hollanda, Almanya ve Rusya’da olduğu gibi ABD’ye de, celallenmiş sözlerin yankısı bitmeden art arda tavizler veriliyor’ dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım, ilk olarak AKP’nin dış politikasını eleştirerek, iktidarın bir süredir dış politikayı, içteki yanlış ve çarpık politikalarının üstünü örtme aracı haline getirdiğini söyledi.
FATURAYI HALK ÖDÜYOR…
Yıldırım, “Tavizlerle sonuçlanan dış politik hattı ibretle izliyoruz. Çünkü yanlışlar sadece iktidarın hanesine yazılmıyor. Maalesef faturayı halkımız ödüyor. Hollanda’yla kriz yaşarlar faturayı halkımız öder, Almanya’yla kriz yaşarlar tavizler verilir, Rusya’yla kriz yaşarlar tavizler verilir. En nihayetinde geldiğimiz noktada ABD ile gereksiz, kurgulanmış polemikler üzerinden vize krizi yaşanıyor. Bunun faturası da halka kesilecek. Vize krizi ile ilgili celallenmiş sözlerin yankısı bitmeden Başbakan Yardımcısı ABD’ye gönderiliyor art arda tavizler veriliyor. Bir yandan beylik laflar edip, restleşip diğer yandan arka kapı siyasetini zorlama, iç politikadaki yanlışları örtmek için kullanılan dış politikanın sonuçlarıdır” diye konuştu.
TÜRKİYE ERDOĞAN’DAN BÜYÜKTÜR!
“Bundan 3 yıl önce çözüm süreci devam ederken, kısmi bir barış ortamı hakimken vizesiz Avrupa seyahatlerinden bahsediyorduk, bugün vizeli bile yurt dışına çıkamaz olduk.” diyen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Barışın bu ülkeye yaşattıklarını 3 yıl önce hepimiz deneyimlemişken bugün pasaportu olanlar vizesi olanlar ülke dışına çıkamıyor. Dış politikadaki argümanları iç siyasette malzeme olarak kullananlar 80 milyonun kaderini sadece bir kişiye, AKP’nin genel başkanına eşitleyenlerin söylemlerinin gerçek yaşamda karşılığı yoktur. Türkiye bir kişiden de bir partiden de çok daha büyüktür, kıymetlidir. Bir ülkenin 80 milyon insanını bir kişiyle bir partiyle eşitlemek bu ülkeyle alay etmektir.”
DEMOKRATİK CUMHURİYET DIŞINDA HER ŞEY OLDULAR
“Dün valiler toplantısında Başbakan Muğla’daki işkenceye, Hakkari’de Talê ve Şapatan köylerindeki cinayetleri meşrulaştıran konuşma yapmıştır.” uyarısıyla konuşmasına devam eden Yıldırım şunları söyledi: “Valilere ‘Hata yapmaktan korkmayın’ diye talimat vermiştir. Vali mülki amirdir. Onun hatası anayasa, yasa ihlalidir. Onun hatası evrensel hak ve hürriyetlerin çiğnenmesidir. Ama yönettiği il’e ‘Hata yap’ denirse sen insan hakları ihlalleri yapabilirsin denmiştir. Bu saatten sonra tüm ihlaller Başbakanın talimatıyla gerçekleşmiş olacaktır. Bu ülke demokraside ‘muz cumhuriyetine’ dönmüştür. Yatırımda ‘beton cumhuriyetine’ dönmüştür. Eğitimde ise çocukları kobay olarak kullanan ‘kobay cumhuriyetine’ dönmüştür. Bu ülke bir tek demokratik cumhuriyet olamamıştır.”
Özgürlükçü Demokrasi
