Taksim Dayanışması, İstanbul Taksim’de bulunan Gezi Parkı’na eski Topçu Kışlası’nı yeniden yapılmak istenmesine karşı başlayan ve daha sonra tüm ülkeye yayılan Gezi direnişinin 11’inci yıldönümüne ilişkin Beyoğlu’nda bulunan Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesi Taksim’in birçok sokağı polis tarafından kalkanlar, TOMA’lar ve gözaltı araçlarıyla doldurulurken, açıklamanın yapıldığı İpek Sokağı yüzlerce polis tarafından kalkanlarla kapatıldı.
Eylemede Gezi Direnişi eylemlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları, Cumartesi Anneleri, çeşitli sendikaların yöneticileri, sosyalist örgütlerin temsilcileri, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Partili vekilleri Perihan Koca ve Çiçek Otlu, DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros yer aldı.
Açıklamada, “Karanlık gider Gezi kalır”, “Biz Geziciyiz, siz gidici”, “Gezi için adalet”, “Geziyi savunmak memleketi savunmaktır” dövizleri ile Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı “Karanlık gider Gezi kalır” yazılı dev pankart taşındı.
Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs, Gezi pankartı
Basın açıklaması sırasında Kaldıraç Hareketi’nden 2 devrimci Taksim Meydanı’na bakan Taksim Hill otelin bir odasından “Taksim, 1 Mayıs’ın Gezi’nin Direnişin meydanı – Bekle zafer şarkılarıyla gelişimizi!” pankartını astı.
📌Taksim Meydanı
“Taksim Meydanı’nı kapatanlar bilsinler; hiç beklemedikleri anlarda zafer şarkılarıyla geleceğiz!”
TAKSİM:
1 MAYIS’IN, GEZİ’NİN
DİRENİŞİN MEYDANI
BEKLE ZAFER ŞARKILARIYLA GELİŞİMİZİ! pic.twitter.com/cKgFe6XHct— Kaldıraç (@kaldiracdergisi) May 31, 2024
Odanın penceresinden seslenen “Biz Berkin’in yoldaşlarıyız. Taksim Meydanı’nı kapatanlara karşı hiç beklemediğiniz yerlerden zafer şarkılarıyla geleceğiz” vurgusunu yaptı.
Kaldıraç Hareketi, “Taksim Meydanı’na pankart asan iki ortağımız gözaltına alındı” bilgisini paylaştı.
Gezi şehitlerinin isimleri okundu
Açıklamada ilk olarak Gezi direnişinde polis tarafından katledilenlerin ve Gezi davası tutuklularının isimleri okundu. Ardından kitle tarafından sık sık, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Her yer Taksim, her direniş”, “Kurtuluş yok tek başına ya hiç birimiz”, “Gezi’de düşene, dövüşene bin selam”, “Gezi’ye özgürlük, 1 Mayıs’a özgürlük” sloganları atıldı. Daha sonra kitle TMMOB’un önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamayı Taksim Dayanışması adına Akif Burak Atlar yaptı.
“Milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği ve kararlılığı simgeledi”
“Gezi direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp” diyerek sözlerine başlayan Atlar, Gezi Direnişi’nin önemine değinerek, “11 yıl önce bugün ülkemiz tarihinin en demokratik, en katılımcı, en barışçı, en feminist, en adaletli, en ekolojist, en genç, en renkli ve en mücadeleci halk hareketi, dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizliklere karşı Gezi Parkı’nda buluştu. Buluşmakla kalmadı, ülkemizin siyasal, toplumsal ve kültürel tarihinde silinemeyecek kadar derin ve gökkuşağı gibi renkli bir iz bıraktı. Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi” dedi.
“Gezi’yi kriminalize etme çabaları”
Gezi direnişinin bugün siyasi iktidar eliyle “darbe” ve “terör” kavramlarıyla ilişkilendirilmesinin izah edilir bir yanı olmadığını kaydeden Atlar, Gezi direnişi sonrası açılan Gezi davasına işaret etti. Atlar, şunları söyledi: “Gezi davasında olduğu gibi, Kobane davasında olduğu gibi, Barış Akademisyenleri davalarında olduğu gibi, bu ülkenin meslek insanlarını, sivil toplum emekçilerini, siyasetçilerini, kadınlarını, öğrencilerini, adaletsizlik karşısında ses çıkaran herkesin birliğini yok etmek, sindirmek istiyorlar. Daha önce hakkında iki kez beraat kararı verilen Gezi davasındaki sözde delilleri yeniden kıymetlendiren; intikamcı, hukuk ve akıl dışı bir yargılama ile arkadaşlarımızın özgürlüklerini gasp edenlere, Geziyi kriminalize etme çabaları karşısında sessiz kalanlara eğip bükmeden şunu söylemek istiyoruz: ‘Ağırlaştırılmış müebbet’ cezasının ne anlama geldiğini, 7 yılı aşan tutukluluğun mahiyetini ve tüm bunların tek bir manalı delil içermeyen keyfi mahkeme kararlarına dayandığını bildikleri halde suskun kalanların bu hukuksal kumpası kuranlardan bir farkı kalmamaktadır. ”
“Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu adaletsizliğe ortak olmaktır!”
Gezi sonrası meydana gelen hukuksuzlukları aşmanın ortak ses çıkarmaktan geçtiğine dikkati çeken Atlar, emek ve demokrasi güçlerine şu çağrıda bulundu: “Gezi davasında yaşatılan bu haksızlığın son bulması için ses verin! Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır! Talebimiz kısa, net ve somuttur: Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın! Serbest bırakmak zorundasınız çünkü bu dava öncesinde verilen beraat kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi ortada gerçek anlamda bir ‘suç’ ya da ‘suçlu’ yoktur. “
“Karanlık gider, Gezi kalır”
Atlar, “11 yıldır söylediklerimizi bugün de hatırlatıyoruz: Gezi Direnişi’nin gerçekten görülmesi gereken bir davası, unutturmayacağı değerleri ve kayıpları var. Gezi Direnişi’nin Berkin’in, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in, Mehmet’in, Abdo Can’ın, Medeni’nin, Ethem’in katillerinden ve azmettiricilerinden sorulacak bir hesabı var. Gezi direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek. Karanlık gider, Gezi kalır” ifadelerini kullandı.
Eylem, kitlenin attığı sloganlar ile son buldu.