Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan “kadın üniversiteleri” projesinin hayata geçmesi halinde taciz ve tecavüzün meşrulaştırılacağı uyarısında bulunan genç kadınlar, “birleşik mücadele” çağrısı yaptı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kurulması talimatı verilen 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan kadın üniversitelerine yönelik tartışmalar devam ediyor. Üniversiteli kadınlar, 16 Ocak’ta “Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz Kampanya Grubu” ismiyle açtıkları sosyal medya hesabından söz konusu projeye karşı kampanya başlattı. Kampanya hesabından, tüm kadınlara “Cinsiyetçi ve heteronormatif eğitim sistemini besleyen kadın üniversitelerinin kadınları toplumdan tecrit edeceğinin farkındayız. ‘Makul kadın’ sınırlarınızı aşıyor ve ‘Kadın Üniversitesi İstemiyoruz’ kampanyasında yan yana geliyoruz” çağrısı yapıldı.
Kampanya yürütücülerinden Yaren Tuncer ve Zeynep Tan, yaptıkları çalışmaya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuştu.
‘Tecavüz meşrulaştırılacak’
Yaren Tuncer, kadın üniversitelerinin açılması halinde üniversitelerde tacize ve tecavüze uğrayan kadınlara, “Bunları yaşamak istemiyorsan kadın üniversitesine git” denileceğine dikkati çekti. İktidarın projeyi “okuyamayan, taciz ve tecavüz korkusuyla okunmasına izin verilmeyen kadınlar için kurulacak” şeklinde savunduğunu kaydeden Tuncer, projenin hayata geçirilmesi halinde taciz, tecavüz ve şiddetin meşrulaştırılacağını vurguladı.
‘Makul kadını yaratma projesi’
Genç kadınların iktidar karşı tavırlarından kaynaklı böylesi bir projenin hayata geçirilmek istendiğini dile getiren Tuncer, “AKP ve MHP’nin kadın düşmanı ve faşist bir yapılanma olduğunu İstanbul Sözleşmesi örneğinde olduğu gibi sürekli kadınların kazanımlarına saldırmalarından biliyoruz. Bugün de bir şekilde kadın hareketini yenmenin, kadınları itaat ettirmenin yollarını arıyorlar. Kadın üniversitelerini açarak orada eğitim alan kadınlara dini içerikli eğitimler, evlilik eğitimleri verecek, genç kadınlara nasıl ‘makul kadın’ olabileceklerini öğretip, kadınları daha rahat yönetmeye, itaat ettirmeye ve susturmaya çalışacaklar” diye belirtti.
Cinsel tacizi önleme komisyonu
Taciz, tecavüz ve şiddetin engellenebilmesi için caydırıcı adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Tuncer, “Üniversitelerin içerisinde cinsel tacizi önleme komisyonları kurulabilir. Kadınlar kurulacak bu cinsel taciz önleme komisyonlarında söz yetki ve karar hakkına sahip olmalıdır. Üniversite yönetiminin ve üniversite işleyişinin bilgi sahalarının hepsinde kadınlara da söz ve yetki verilmelidir. Kadın üniversiteleri yerine cinsiyet özgürlükçü, özerk, demokratik, kadınların üniversite işleyişine ve üniversite öğretimine dahil olduğu bir üniversite inşa edilerek, üniversite içindeki taciz, tecavüz ve şiddeti çözmeye çalışmış olursunuz” önerilerini sıraladı.
Projeye karşı mücadele
Sokaklarda kampanyaya karşı çıkacaklarını ifade eden Tuncer, “Öfkesini sokağa taşıyan ve bunu bir isyana dönüştüren genç kadınlar bugün Erdoğan’a ‘Sana Kadın Üniversitesi açtırmayacağız, bu projeyi yaptırmayacağız’ diyor. Bu projeyi yaptırtmamakta kararlıyız. Birleşik bir zeminde bunun mücadelesine başladık. Üniversiteli kadınlara ve LGBT’li bireylere yönelik yürütülen bu proje kadın hareketini boğmaya yönelik. Bu nedenle kadınların toplumsal mücadelesinin sarsılmaması için birleşik mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Kadınların bulundukları her yerde bir araya gelmesini isteyen Tuncer, şöyle devam etti: “Bu proje kadın düşmanlığıdır. Bütün üniversiteli genç kadınların bu isyana karşı bizimle yol yürümeye, ‘kadın üniversitesi istemiyoruz’ deyip kendi üniversitelerimizi kurma mücadelesi için beraber mücadele vermeye çağırıyoruz” diye seslendi.
Birleşik Mücadele
Zeynep Tan ise, projeyle cinsiyet eşitsizliğin derinleştirileceğini vurguladı. Projeye karşı çıktıklarını her alanda haykıracaklarını ifade eden Tan, “Kadın katliamlarının, taciz ve tecavüzün asıl sebebi erkek egemen sistem. Kadınlar aynı çatı altında birleşerek mücadele etmeli. Kazanımlarımızı kendi tırnaklarımızla kazıyarak aldık. Mücadelemize güveniyoruz ve bu şekilde kadın üniversitelerini açtırmayacağımız” dedi.
Tan, şunları söyledi: “Tacizi ve tecavüzü üreten iktidarın kendisi. İktidarı ortadan kaldırmamız gerekiyor ki tacizi ve tecavüzü ortadan kaldıralım. ‘Tacizi, tecavüzü yok ederiz’ diyen devlet aslında kadınların sesini kısmaya çalışıyor. Bunun ne amaçla yapılmaya çalışıldığını çok iyi biliyoruz. Toplumun her alanından izole olalım, hiçbir yerde sesimiz çıkmasın, belirlenen alanlarda itaat edip boyun eğelim istiyorlar. Ama unu kabul etmiyoruz.”
‘Özgür üniversiteleri kuracağız’
Kadınların toplumdan izole olmadan, hep birlikte eğitim alabilecekleri özgür üniversiteler kuracaklarını kaydeden Tan, özgürce tartışabilecekleri okul alanları istediklerini belirtti. Tan, şöyle devam etti: “Kayyımların yönettiği okul istemiyoruz. İktidarsız özgür üniversiteler istiyoruz. Üniversite gençliği olarak özellikle böyle üniversiteler inşa etmek için gücümüz var ve böyle bir gücümüz olduğunu bildikleri için bizi izole etmeye çalışıyorlar. İktidar kendi sistemini yaratmak adına belirli hamleler yapıyor. Bunlar boş hamlelerdir.”