Bugün bayrak açmayacaksak, 1 Mayıs’ı 1 Mayıs günü istediğimiz yerde kutlarız iradesini koyamayacaksak, ne zaman? Her taraftan yükselen işçi sınıfının, işsizlerin, kadınların, gençlerin ezilenlerin, öfkesini birleştirmek ve pratikleştirmek için sınır tanımayan birleşik ve militan iradeye ihtiyaç var. 1 Mayıs bizi bu görevi üstlenmeye çağırıyor! 1 Mayıs bizi gecesini gündüzüne katan militan olmaya, 1 Mayıs’ı 1 Mayıs’tan önce kazanmaya çağırıyor. 1 Mayıs’ı 1 Mayıs gününde ve 1 Mayıs alanlarında kutlamak için onların en çok korktuklarını yapalım.
2021 1 Mayısını her zamankinden çok özgün ve kritik bir eşikte kutlayacağız. İktidar, işçi sınıfı ve halklarımızın nezdinde dünkü iktidar değil. Yalanlarına alıcı bulamıyor, gün gün azalıyor, akşamdan söylediğini şafak atmadan kendisi çürütüyor, keza yeni bir hikaye de yazamıyor, yaratamıyor. Zorbalıkla rıza üretmeye çalışıyor, tutmuyor.
Burjuva muhalif partiler memleketi dolaşmakta neredeyse ikinci turu atacaklar, iktidar bloku ise sarayın etrafında adeta demir atmış durumda.
Bindirilmiş kıtalarla lebalep kongreleri bir tarafa, kitlelerin karşısına çıkma meşruluğunu kendilerinde göremedikleri ayan beyan ortada.
Ve milyonlar dünkü milyonlar değil. Birikmiş öfkesine patlayacak yer, akacak kanal, tutunacak dal arıyor.
Gerçek hiç bu kadar çıplak olmamıştı. Her şey ayan beyan ortada.
Sarayın etrafına kümelenmiş bir avuç yandaşın şatafatlı lüks yaşamı da!
Milyonların yoksulluğu da, öfkesi de !
Zorbalıkta! Direnişte!
Açlığı, yoksulluğu, işsizliği, adaletsizliği, zulmü vb. alt alta sıralamanın bir sihri, tereciye tere satmanın bir manası kalmamıştır.
İşçi sınıfı ve halklarımızın derdinin dermanının burada olmadığını hepimiz biliyoruz.
İşçi sınıfı ve ezilenlerin birikmiş toplumsal öfkesi umutsuzluğa dönmeden akacağı kanalları açacak büyük devrimci iradeye ihtiyaç var. Öfke, akması gereken kanalı bulamıyorsa çürür, umutsuzluk üretir.
Böyle bir gerçekliğin karşısında sarayın politikleştirdiği pandemi yasaklarına 1 Mayıs’ı kurban etmesine seyirci kalmamak bu günün en önemli politik devrimci görevidir. Pandemi yasaklarını politikleştiren iktidar pandemiyi de Allah’ın bir lütfuna dönüştürdü.
Lebalep kongrelerle memleketi kırmızıya çeviren AKP’nin, 1 Mayıs’a denk getirdiği cumartesi yasağına uymanın bu günkü karşılığı biat etmek, politik cesaretsizlik ve iddiasızlıktır.
1 Mayıs bir eşiktir ve bu eşiği aşmak zorunluluktur. Pandemi karşısında hiçbir tedbir almayan pratiğiyle salgını bir işçi sınıfı ve halk hastalığı haline dönüştüren ve her alanda saldırgan, despot, rantçı, siyasi soykırımcı iktidarın yasaklarını tanımamak tarihsel bir görevdir.
Kısa çalışma ödeneği kaldırılsın, Kod 29 yaygınlaşsın, grev ve direnişlere OHAL yasağı uygulansın, İstanbul Sözleşmesi feshedilsin, Boğaziçi boğulsun, HDP kapatılsın, yetmez Anayasa Mahkemesi de kapatılsın.
20 yılda; 25 bin iş cinayeti,
Çöpten ekmek toplamaya muhtaç milyonlar,
10 milyonu aşkın işsizlik,
Açlık sınırı altında asgari ücret.
Doğa katliamı, siyasi soykırım, sınırsız despotluk ve keyfilik.
Resim bu. Eksiği var fazlası yok.
Tehlikeyi görmemek politik öngörüsüzlük değilse en iyi tahminle politik iddiasızlık ya da ölü taklidi yapmaktır.
Bugün bayrak açmayacaksak, 1 Mayıs’ı 1 Mayıs günü istediğimiz yerde kutlarız iradesini koyamayacaksak, ne zaman?
‘Dur bakalım ne olacağına’ ve ‘bu gün sırası değil olmazların’ sonu yok.
Her taraftan yükselen işçi sınıfının, işsizlerin, kadınların, gençlerin ezilenlerin, öfkesini birleştirmek ve pratikleştirmek için sınır tanımayan birleşik ve militan iradeye ihtiyaç var.
2021 yılının kapısını direnişle açan Boğaziçi, 8 Mart’ta isyana duran kadın iradesi, yüz binlerin Newrozlaşan mücadele azmi ve patronların Kod 29 saldırısına karşı aylardır süren işçi direnişlerinin rüzgarıyla 2021 1 Mayıs kürsümüzü kuracağız.
1 Mayıs bizi bu görevi üstlenmeye çağırıyor!
1 Mayıs bizi gecesini gündüzüne katan militan olmaya, 1 Mayıs’ı 1 Mayıs’tan önce kazanmaya çağırıyor.
1 Mayıs’ı 1 Mayıs gününde ve 1 Mayıs alanlarında kutlamak için onların en çok korktuklarını yapalım.
BİRLEŞELİM!
*Limter-İş Sendikası Genel Başkanı
