Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan emekliye ayrılan Mehmet Görmez için “Çok eksiği vardı. Defalarca uyardık ama geç kaldı” dedi
Tayyip Erdoğan; Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan emekliliğini istemesinin akabinde 15 Temmuz gecesi MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yemekte olduğu ortaya çıkan ve beraberinde bir dizi soru işareti doğuran Mehmet Görmez’i hedef aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Doğu ve Güneydoğu Öğrencileri Yaz Etkinliği kapanış programında konuşan Erdoğan, çeşitli platformlarda yeni nesil konusunda ümitsizliklerin dillendirildiğini gördüğünü, kendisinin ise aksine yeni nesilden ümitli olduğunu söyledi.
Erdoğan’ın çözümü: “Benim de Kürt arkadaşım var”
Erdoğan’ın konuşmasının ilk hedefi HDP idi. “7 Haziran seçimlerinde biraz başarı gördüler, hemen ardından sokaklara çağırdılar ve 53 kişinin ölümüne neden oldular. Hani siz Kürtlerin temcilsiydiniz? Nasıl iş bu?” diyen Erdoğan, geleneksel “Benim de Kürt kardeşim var” diline sarıldı, Kürt sorununu İslamcılığa bağladı:
Şu anda bizim hükümetimizde, partimizde Kürt kardeşlerim var. Az önce size hitap eden Bekir Bozdağ Bey Kürttür. Aynı şekilde Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek Bey Kürttür. Benim genel başkan yardımcım Mehdi Eker Bey Kürttür. Bizim böyle bir derdimiz yok. Üstünlük Kürtlük ile Türklük ile değil, kim Allah’a daha yakın ise o üstündür.
“Başkanımızın çok eksiği vardı, defalarca uyardık ama geç kaldı”
Örgütün amacının bölgedeki çocukları okullardan ve camilerden koparmak olduğunu ileri sürerek önümüzdeki dönem Milli Eğitim-Diyanet işbirliğini artıracakları mesajını veren Erdoğan, Mehmet Görmez döneminde bu konuda büyük eksiklikler olduğunu, FETÖ’nün de bu zaafı kullandığını iddia etti:
İmam hatibe tahammül edemediler. Farklı bir nesil gelir endişesi taşıdılar. Sırf bunun için eğitim sistemi alt üst edildi. Diğer liselerin mezunlarına sözüm yok. Kaliteyi oralarda da arayacağız.
FETÖ işte bu zaafı kullanarak memleketimizin başına bela oldu. Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu konuda çok eksiği var. Defalarca bu ikazı yaptık. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki çalışmalarda çok ama çok geç kalmıştır.
