Ekonomistlere göre Erdoğan’ın ‘yeni finansal alternatif’ diye duyurduğu yöntemle, adı konulmadan örtülü faiz artışına gidildi. Uzmanlar, ‘dolarizasyon problemi özel sektörden kamuya aktarıldı’ diyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dünkü kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamayla, TL mevduatlara kur farkı garantisi getirdiklerini duyurdu. Buna göre bankadaki TL mevduat hesaplarının getirisinin, döviz getirisi altında kalması durumunda aradaki fark hesap sahiplerine ödenecek. Ayrıca ihracatçılara Merkez Bankası tarafından ileri vadeli kur rakamı verilecek. Erdoğan ayrıca her ekonomik krizde gündeme getirilen bir konuyu da tekrarlayarak, ‘yastık altındaki 280 milyar dolar değerindeki 5 ton altın’ı ekonomiye kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.
Kur yükü halka yükleniyor
Ekonomistlere göre hükümetin attığı bu adımla, kur yükü Hazine’ye yani tüm halka yüklenmiş oldu. Yakın tarihin en dolarize bilançosunun oluşturulduğu uyarısında bulunan uzmanlar, yeni uygulamanın faiz demeden örtülü faiz artışı olduğuna da dikkat çekti.
1 milyar doları kim sattı?
Öte yandan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’ın dün 1 milyar dolarlık döviz bozdurulduğunu söylemesi de dikkat çekti. Piyasalar kapalıyken 1 milyar dövizi kimin, kaç liradan bozdurduğu ve yeni bir vurgun yapılıp yapılmadığı merak konusu oldu. Dolar dün 18 lirayı bulurken, euro 20 liraya yükselmişti. Dolar bugün ise 12 liradan güne başlamıştı.
‘Geçmişte de denendi, ekmek kuyruklarına ve yüksek enflasyona yol açtı’
Ekonomistler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘yeni finansal alternatif’ diyerek duyurduğu uygulamayı değerlendirdi.
Finansal analist ve bağımsız enflasyon hesaplama araştırma grubu ENAG üyesi Mehmet Çağdaş İşim, Erdoğan’ın açıkladığı modelin, geçmişte de denenen ‘dövize çevrilebilir mevduat’ yöntemi olduğunu belirterek, ‘yüksek enflasyon, tüplerin karneyle dağıtılması ve ekmek kuyruklarına yol açtığı’ uyarısında bulundu.
BlueBay Varlık Yönetimi’nden Timothy Ash ise bu adımların ekonomiye dair hali hazırdaki sorunları çözmediği gibi dolarizasyon problemini özel sektörden kamuya aktardığını söyledi.
‘Opsiyon maliyeti kadar örtülü faiz artışı yapılmış oldu’
Bilkent Üniversitesinden Prof. Dr. Hakan Kara sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, Hazine’nin üzerine yeni yükler bindirildiğine işaret ederek, “Son yıllarda döviz borçlanma, TCMB rezerv satışları ve dövizli ödeme garantileri ile merkezi hükümet sistemin kur riskini üzerine almıştı. Listeye dövize endeksli mevduat ve ihracatçıya ileri vadeli kurun eklenmesiyle kamu kesimi yakın tarihin en dolarize bilançosuna sahip oldu. Döviz korumalı mevduat örtülü faiz artışı anlamına mı geliyor? Bu ürün ile pratikte mevduat sahibine opsiyonun maliyeti bedava verilmiş oluyor. Opsiyon maliyeti kadar örtülü faiz artışı yapılmış gibi düşünebilirsiniz” dedi.
İktisatçı Mahfi Eğilmez de açıklanan modelin dolaylı bir faiz artışı olduğunu belirtti, “Kur yüzde 40 artmış, faiz yüzde 14 ise aradaki 26 puan ödenecek. Ve bunun adı faiz olmayacak. Müthiş” yorumunu yaptı.
‘TL’nin geçen yılki seviyelere dönmesi için merkez bankası da adım atmalı’
Reuters’a açıklama yapan Monex Europe’tan döviz kuru analisti Ima Sammani, “Erdoğan’ın tasarrufları kur dalgalanmalarından koruyacak yeni önlemler açıklaması iyimserliğe yol açtı. Erdoğan Haziran 2023’teki seçimler öncesinde kısa vadeli siyasal istikrar sağlamaya çalışıyor gibi gözüküyor. Adımlar piyasaları şimdilik sakinleştirse de TL’nin hâlâ bir yıl önce hayal edilemeyecek seviyelerde. TL’nin geçen yılki seviyelerine geri dönmesi için ise Merkez Bankası’nın adım atması gerekiyor.”
‘O zaman Merkez Bankası niye faiz düşürdü?’
Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, örtülü faiz artışına işaret ederek, “Döviz kuru ile mevduat arasındaki fark devlet tarafından ödenecek ise faiz getirisi piyasa koşullarına göre yükseltilecek demektir. O zaman TCMB ne diye kendi faizini düşürüyor?” sorusunu yöneltti.
‘Kararı önceden kimler biliyordu?’
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, “Fazla heyecanlanmayın. Geçmişe dönük bir şey yok. Bundan sonra dövize endeksli bono satacaklar. Aslında bu örtülü faiz artışıdır” tespitini yaptıktan sonra, “Demek ki dün akşam açıklanan karar çok önceden verilmiş ve bazıları da bunu biliyordu. Acaba kimler?” sorusunu gündeme getirdi.
‘Dolarizasyon trenini kaçıranlara imkan sunulmuş oldu’
Ekonomi yazarı Uğur Gürses sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “TL’den kaçmayın diye size dövize endeksli enstrüman sunuyoruz’ diyen krizi çözebilir mi, derinleştirir mi? Ülke parasındaki değer kaybına itiraz eden iktisatçılara “Mandacı” dedikten sonra milli para tutanların getirisini başka ülkelerin parasındaki artışa çapalayan Ankara’ya da günaydın” dedi. Gürses, t24’teki yazısında ise “Ankara TL’yi feda ettiği gibi, ‘dolarizasyon trenini’ kaçıranlara ‘imkan’ sunuyor. Hazine’nin cebinden. Politika yapıcılar bütçe imkanlarını neden faiz takıntısı için harcıyor? Dövize geçme potansiyeli olana ‘ikramiye’, yoksula da ‘tevekkül hutbesi’…” analizini yaptı.