Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 433
21 C
İstanbul
27 Temmuz Cumartesi, 2024
spot_img

Herkes sussun, rakamlar konuşsun- Abdullah Aysu

Söylüyorsun inanmıyorlar. Söylüyorlar inanmıyoruz. Sözün bittiği yerdeyiz. O halde herkes sussun, rakamlar konuşsun. Çünkü rakamlar neticedir. Neticeler ise, gerçeklerdir.
Son kırk yılda tarımda uygulanan serbest piyasa politikalarına (neoliberal) rakamlar üzerinden bakalım:

Tarımın üretim ve katma değer içindeki payı geriledi:
1973 yılında tarımın toplam katma değer içindeki payı %21,4 idi. Gerileme 1979 yılından sonra hız kazandı, 2012 yılında %6’ya kadar düştü. Düşme devam ediyor.
Tarımın toplam ihracattaki payı:
1979 yılında tarımın toplam ihracat içindeki payı %12,7 iken, 2012 yılında %3,1’e indi.
Tarımın toplam ithalattaki payı arttı:
1979 yılında tarımın toplam ithalat içindeki payı 1979 yılında %1,1 idi. 1994 yılına kadar net ihracatçı olan Türkiye tarım sektörü, bu yıldan sonra net ithalatçı konuma geriledi.
Ve;
Tarımın diğer sektörlerden aldığı ara girdilerin payı arttı:
Tarım dışı ara girdilerinin maliyet içindeki payı 1973’te %11 iken, 2012’de %18’e yükseldi.
Tarımda dış ticaret fazlası, açığa dönüştü:
1979’da tarımsal üretim değerinin %1,4’ü oranında dış fazla vermiş iken, 1990 yılında %-0,1, 2002’de %-0,3 ve nihayet 2012’de % 2,5 oranında dış ticaret açığı vermiş.
Aynı dönem içinde ihracatın tarım üretimi içindeki göreli payı iki buçuk kattan az bir artışla %2’den %5,3’e çıkarken, ithalatın payı sekiz kat artışla %1’den %7,9’a ulaşmış.
Tarım ürünleri ithalatı giderek hem çeşitlenmekte ve hem de artmaktadır. 2003 yılında 2,3 milyar dolar olan ithalat 2016 yılında 6,5 milyar dolara, açık da 522 milyon dolardan 1,9 milyar dolara yükselmiştir. 2017’nin ilk 6 ayında ithalat 4,7 milyar dolara, dış ticaret açığı ise 2 milyar dolara ulaşmış. Korkutucu değil mi?
Evet, Osman Aydoğuş, “Türkiye Tarımının Son Kırk Yılı” başlığıyla, İktisat ve Toplum Dergisi’nde böyle aktarıyor geçen kırk yılımızı.
Son zamanlarda dünyada gıda fiyatları gözle görülür, cüzdandan da hissedilir biçimde geriliyor, Türkiye’de niye artıyor? Yanıt; 47 yıldır tarımda uygulanan serbest piyasa politikaları.
Peki, şu an durum nedir?
Hayalet köyler artıyor. Ekilemeyen araziler çoğalıyor. Girdi fiyatları yükseliyor. Çiftçinin ürün fiyatı düşük belirleniyor; çiftçi kazanamıyor!
Hükümet ne yapıyor?
2017 yılında yapılacak tarımsal desteklemelere ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nı açıkladı. Karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, yem bitkileri (kaba yem) destekleri geçen yıla göre durumu şöyle:
– Kuru şartlardaki yonca desteği 35 TL’den 40 TL’ye; %14 artırıldı.
– Korunga desteği 45 TL’den 60 TL’ye; %33 artırıldı.
– Sulu koşullardaki yonca, tek yıllık yem bitkileri ve sulu şartlardaki silajlık mısır desteği geçen yıl ile aynı kaldı.
– Silajlık tek yıllık yem bitkileri desteği 55 TL’den 40 TL’ye; %27 geriledi.
– Kuru şartlardaki silajlık mısır desteği 45 TL’den 40 TL’ye; %11 geriledi.
– Yapay çayır mera desteği 150 TL’den 60 TL’ye; %60 geriledi.
Tarım sektöründe 2004’ten bu yana kullanılan toplam nakdi kredi miktarı 5,1 milyar TL’den 67,8 milyar TL’ye yükselmiş, yani 12,3 kat artmış durumda. Bu rakamlar da bize tarımın yeterince desteklenmediğini ve krediye muhtaç bırakıldığını gösteriyor.
Rakamlar, tarımda uygulanan serbest piyasa politikalarının Türkiye tarımını bitireceğini söylüyor. Bilinsin istedim!

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN TEMMUZ SAYISI ÇIKTIspot_img
İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,700AboneAbone Ol