Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, tepkiler nedeniyle halen eski başkan Mehmet Görmez’in makam aracını kullandığını söyleyerek “Korkumuzdan yeni araba alamıyoruz” dedi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, aldığı bütçelerle gündemden düşmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik eleştirileri yanıtladı.
Zanka TV’de yayınlanan Söz Meclisten İçeri programında geçen hafta eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “zengin için cennetin bir kapısı açılırsa, yoksulun bin kapısı açılır” dediğini iddia ederek tepki göstermişti. Okuyan, “Ali Erbaş dalga mı geçiyorsun? Senin bindiğin araba kaç lira? İsraf diyorsun, Diyanet İşleri Başkanı olarak senin 500 tane salonun var. Müftülerle toplantı yapıyorsun 5 yıldızlı, 7 yıldızlı otellerde. Yazık günah” demişti.
Yaşar Okuyan’ın açıklamalarını izleyen Ali Erbaş, kendisine bir mesajla yanıt verdi. Erbaş’ın gönderdiği mesajda Okuyan’ın sözünün kendisine ait olmadığını belirtip “Büyük ihtimalle FETÖ olabilir. Mahkeme konuyu takip ediyor. Benim böyle bir ne yazım ne konuşmam var. Böyle bir söz İslam’a aykırı” yanıtı verdi.
“Görmez’in arabasına biniyorum”
Ali Erbaş, kullandığı araba konusunda da şu ifadeleri kullandı:
“Araba konusunu da belirteyim. 6 sene önce Diyanet’e yeni bir araba verilmişti. Mehmet Görmez hoca Başkan iken. Hocayı çok rahatsız ettikleri için çok üzüldü ve cumhurbaşkanlığına geri gönderdi. Eski arabaya binmeye devam etti. O arabaya şu anda ben biniyorum. 11 yaşında. Geçenlerde bozuldu yoldaKo kaldık, koruma arabasına geçmek zorunda kaldım. Korkumuza yeni araba alamıyoruz. Türkiye’de bir Diyanet İşleri Başkanı var. Siz bakanlık yaptınız, kimlerin hangi arabalara bindiğini çok iyi bilirsiniz kıymetli bakanım.”
“İmamlarımızın güncellenmeye ihtiyacı var”
Diyanet İşleri Başkanı, teşkilatın etkinlikleri için kullanılan salonlarla ilgili ise şu açıklamayı yaptı:
“Salon konusuna gelince bizim 500 değil, Kocatepe Camii’nin altında 40 sene önce yapılan bir salonumuz var. Bir de Başkanlıkta küçük bir salonumuz var. Zaman zaman sezon dışı zamanlarda bazı otellerin kapalı olduğu zamanlarda devletin verdiği harcırah karşılığında hizmet içi eğitimler yapıyoruz tüm kurumlar gibi. Otel sahibinin de zararına olsa da hiç olmazsa çalışan personelini tutmuş oluyor. Kışın işlerine son vermemiş oluyor. İmamlarımızın bilgilerini yenilemeye, kendilerini güncellemeye ihtiyaçları var. Zor şartlarda bunu yapıyoruz.”