Türkiye Yazarlar Sendikası haziran ayının ilk günlerinde yaşamını yitiren Nâzım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif’i yayınladıkları bir açıklamayla andı.
Üç yazarı da “emekçi halkın yazarları” olarak anan Sendika açıklamasında şunları aktardı:
“Orhan Kemal, öykü, oyun ve romanlarında; Çukurova’nın katı gerçeklerini, toprak paylaşım kavgasını, emekçilerin alın terini çalanları, yorgunluktan bacağını patoza kaptıranları, sıtmadan zangır zangır titreyenleri, işsizliği, açlığı, İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayanları, Beyoğlu’nun arka sokaklarında gençliğini harcayanları, sokak çocuklarını, fabrika işçilerinin dünyasını anlatmıştır.
“Nâzım Hikmet, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, ekmek, gül ve hürriyet günleri için mücadele eden, beklenen haklı günleri, güzel günleri elleriyle yaratacak olan işçi sınıfını yazmış, ekmek, pirinç, şeker, kumaş ve kitabın herkese yeteceğini, büyük insanlığın umudu olduğunu ve umutsuz yaşanmayacağını, paranın padişahlığını, karanlığını yobazın yenecek, hayatı üreten ve yaratanlara selam göndermiştir.
“Ahmed Arif şiirimize dağlarına bahar gelmiş memleketinin, domdom kurşunuyla sorgusuz sualsiz kurşuna dizilenlerin, doğduğunda töremiz böyle diye üç gün aç bırakılanların sesini soluğunu katmıştır. Yaşamı boyunca ezilenin, güçsüzün yanında duran, memleketlileri sömürülmesin, öldürülmesin diye yazan, söyleyen, işkence gören, bunların yaşanmayacağı günleri görmeyeceğini bilse de, halka o günleri gösterebilmek için mücadele eden Ahmed Arif.”
Edebiyatın bu üç yazarını, Hasan Hüseyin’in “Haziranda Ölmek Zor” dizesi ve şiiriyle anan Sendika açıklamasını, “Onların özlem ve düşleri, bizim de uğruna mücadele ettiğimiz, yazdığımız, söylediğimiz düşlerdir” sözleriyle noktaladı.