4.3 C
İstanbul
25 Kasım Pazartesi, 2024
spot_img

Devlet tarafından katledilen Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu İstanbul, Ankara ve İzmir’de anılıyor

Kaldıraç Hareketi 1997 yılında Ankara TEM’de işkencede katledilen yoldaşları Bekir Kilerci ve polisin ajanlık teklifini kabul etmediği için Ege Üniversitesi tuvaletinde asılarak katledilen Ali Serkan Eroğlu için anma etkinlikleri düzenliyor.

Aralık ayı boyunca yaptıkları afiş, yazılama ve dağıttıkları bildirilerle ölümsüzleşen yoldaşlarını anan devrimci sosyalistler İstanbul, Ankara ve İzmir’de  yapacakları etkinliklerde yoldaşlarını anıp, onları yaşatacağını vurguladı.

Bu Gemi Zafere Ulaşacak

Kaldıraç Hareketi katledilen yoldaşları Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu için 26 Aralık pazar günü saat 15:00’da Beşiktaş Belediyesi Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi’nde anma etkinliği düzenleyecek.

“Onlar limana değil, ufka bakıyordu. Gemi suların üstünde kanı-deli kayıyordu.”

İzmir’deki anma etkinliği ise 25 Aralık Cumartesi Saat 18.00 TMMOB Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Marmara Salonu’nda yapılacak. Kaldıraç İzmir Twitter hesabından yapılacak anma etkinliğine; “Bekir Kilerci (Burhanettin Akdoğdu) ve Ali Serkan Eroğlu’nu anma etkinliğine tüm dostlarımız davetlidir.” çağrısı yaptı.

“Rotası çizilmemiş gemiye yardım etmez hiçbir rüzgar oysa rota çizildi mi bir kere asılmak gerek küreklere”

Kaldıraç Ankara, 21 Aralık Salı günü saat 19:00’da Düşkapanı Sanat Merkezi’nde yapılacak anmaya “herkesi bekleriz” çağrısı yaptı.

“Kenardakilere…

Herkes söyledi,

O, yaptı.

Sessizce akan bir ırmaktı

Çağlayanların şamatasına

olgun bir gülümsemeyle baktı

Uçuruma ulaştığında

-biliyordu-

bir şelale olacaktı.

Herkes konuştu,

O, yaptı.

Sabırla kaynayan bir kaynaktı

Mertebesini

Yaşamın ayrıştırıcılığına bıraktı.

Büyük görevin bilinciyle

davaya tüm varlığını katan her insan gibi

içi rahattı.”

Sınıfın savaşçısı Bekir Kilerci

Erdal Eren için yazdığı bu şiirden bir süre sonra Bursa’da gözaltında alındı Burhanettin Akdoğdu ya da Kaldıraç dergisinde yayınlanan şiir, öykü ve makalelerinde kullandığı ismiyle: Bekir Kilerci.

Bundan tam 24 yıl önce -13 Aralık 1997’de, Burhanettin Akdoğdu, Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde işkencede katledildi. Öldürüldüğünde 28 yaşındaydı. Erdal Eren için yazdığı şiir, son şiiri oldu. Aralık 97’de son şiirinin yayınlandığı Kaldıraç dergisinin arka kapağında Erdal Eren fotoğrafının yanında yer alan fotoğrafını göremeden; onunla aynı tarihte katledildi.

“bir işçi çocuğu olarak doğdum

Bir işçi olarak yaşadım

Ve sınıfımın savaşçısı olarak öleceğim” diye yazmıştı “Kimlik Kartı” şiirinde.

Şiirinde anlattığı kadar yalın, bu kadar kesin, bu kadar kararlı, yaşadığı gibi ayrıldı aramızdan Bekir Kilerci.

Bekir Kilerci’nin sınıfının savaşçısı olarak ölümsüzleşmesinin üzerinden geçen yıllara rağmen çağrısı da bugüne uzanıyor:

“Tüm yaşamım senindir,

tüm yaşamını isteyerek”

İnsan olmanın çığlığı Ali Serkan Eroğlu

Gazetecilik öğrencisi, yazar, tiyatrocu, şair, devrimci…

24 Aralık 1997’de Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik 2. Sınıf öğrencisi Ali Serkan Eroğlu (19) okulun tuvaletinde “kendini astı” süsü verilerek katledildi. Aradan geçen 24 yıla rağmen Ali Serkan’ın katilleri ortaya çıkarılmadı. Sonuçlanmayan davası ise 2017 yılında zaman aşımından kapatılarak adliyenin tozlu dava dosyaları arasına kaldırıldı ve suçlular, katiller aklandı.

Basın Ali Serkan’ın ölümünü “fakültede kendini astı” ifadeleriyle verdi. Dönemin valisi, savcısı Eroğlu’nun ölümünün intihar olduğunu söyleyerek cinayetin üstünü kapatmaya çalıştı. Savcılık talimatıyla yapılan ilk otopside, “Kesici ve delici alet yarası yoktur. Ası sonucu asfiksiden (oksijen yetersizliği nedeniyle boğulma) öldüğü anlaşılmıştır” denildi.
Ablası Doktor Aylin Eroğlu ve kitle örgütlerinin, akademisyenlerin, arkadaşlarının ısrarı, baskısıyla 2.otopsisi yapılan Ali Serkan’ın kanında kloroform ve etanol bulunmasıyla ölümünün intihar olmadığı bayıltıldıktan sonra asılarak katledildiği ortaya çıktı.

Muhbirlik teklifini reddetti

Ali Serkan Eroğlu, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğunu ve 27 Kasım 1997 tarihinde Karşıyaka İskelesi’nden sivil polisler tarafından gözaltına alınıp Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldüğünü, burada kendisine ajanlık teklif edildiğini, ancak bunu reddetmesi üzerine tehdit ve işkenceye maruz kaldığını belirtmiş. O günden sonra başına gelebileceklerden Terörle Mücadele Şubesi’ndeki polislerin sorumlu olacağını dile getirmişti. 8 Aralık tarihinde İzmir Tabip Odası’na başvurarak sağlık raporu almıştı.

Resim

Resim

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol