Cumartesi Anneleri, Urfa Siverek’te gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan gazeteci Nazım Babaoğlu’nun akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla her hafta düzenledikleri eylemlerinin 885’inci haftasını koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle online gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde 12 Mart 1994 yılında haber için gittiği Urfa Siverek ilçesinde kaybedilen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Nazım Babaoğlu’nun akıbetini sordu.
Nazım Babaoğlu’nun ağabeyi Cemil Babaoğlu, kardeşinin en son Siverek Ulucami önünde görüldükten sonra kedisinden bir daha haber alınamadığını belirtti. Bugüne kadar yaptıkları tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını belirten Babaoğlu, adalet mücadelesinin devam edeceğini söyledi. Kayıpların bu ülkenin ayıbı olduğunu vurgulayan Babaoğlu, adalet taleplerini karşılanmasını istedi.
“Devlet işlediği suçu inkar ediyor”
Ailenin avukatlarından olan siyasetçi Osman Baydemir, 1990’lı yıllarda yargısız infazların yaşanırken aynı zamanda taciz ve tecavüzlerinde yaşadığına dikkat çekti. Babaoğlu’nun öğrenci olduğunu ve Özgür Gündem Gazetesinde muhabirlik yaptığı sırada ‘büyük bir haber ‘ denilerek Siverek’e çağırılarak orada gözaltına alındığını hatırlatan Baydemir, görgü tanıklarının gün ve saat verilerek ifade verilmesine rağmen devletin 28 yıldır sessizliğini koruduğunu söyledi. Devletin yıllardır işlediği suçu inkar ettiğini kaydeden Baydemir, devlet tarafından suç işleyen çetelerin yine devlet eliyle korunmaya devam edildiğinin altını çizdi.
“Nazımları sormaya devam edeceğiz”
Kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini vurgulayan Baydemir, “Nazımlar nerde diye sormaya devam edeceğiz. Çünkü insan hakları savunucuları Makbule annelerin annelik duygusunun mirasçısı olarak kendilerini görüyor. Adalet tecelli edilinceye Nazımlar nerde diye sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Adalete ulaşmadan yaşamını yitirdi
Bu haftaki basın metnini gözaltına kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. 2017 yılında evladına ve adalete ulaşamadan yaşamını yitiren Makbule Babaoğlu’nun “Ölmeden oğlumun mezarını bulmak, bize bu acıları yaşatanların hesap verdiğini görmek istiyorum” sözlerini hatırlatan Tepe, bu taleplerini bir kez daha kamuoyuna taşıdıklarını belirtti. Tepe, şunları söyledi. “19 yaşındaki Nazım Babaoğlu, Özgür Gündem Gazetesi’nin Urfa Bürosu’nda çalışıyordu. Özgür Gündem gazetesi Urfa Büro Şefi Kemal Kılıç da uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürülmüştü. Bucak Aşireti’ne mensup dört korucunun Siverek’te görevli bir öğretmenin evini basarak öğretmene ve kız kardeşine cinsel saldırıda bulunduklarına dair hazırladıkları haber Özgür Gündem gazetesinde yayınlanınca, Urfa Büro çalışanlarına yönelik tehditler daha da arttı” diye belirtti.
“Zorla götürüldü”
12 Mart 1994 sabahı Siverek’teki yerel bir gazetenin çalışanı ve ilçenin Anadolu Ajansı temsilcisi Murat Yoğunlu’nun Özgür Gündem Bürosu’nu telefonla aradığını belirten Tepe, “Siverek’te korucularla ilgili çok önemli bir haber olduğunu ve mutlaka muhabir göndermelerini söyledi. Nazım, sözü edilen haberi izlemek için Siverek’e gitti. Kendisinden bir daha haber alınamadı. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre Nazım, Murat Yoğunlu ile buluşacakları Siverek’teki İrfan Gazetesi’ne gitti. Gazetede bekleyen Bucak Aşireti’ne mensup korucular tarafından zorla bir araca bindirilerek Sedat Bucak’ın evine götürüldü” dedi.
Failler cezasızlık zırhı ile korunuyor
Ailenin tüm başvuruları tanık beyanlarına rağmen sonuçsuz bırakıldığını vurgulayan Tepe, Gazeteci Nazım Babaoğlu’nun akıbeti karanlıkta bırakıldığını ve onu kaybedenlerin cezasızlık zırhıyla korunduğunu kaydetti. Tepe şöyle devam etti: “Hukuk ve adalet sisteminde yarattığınız büyük tahribata son verin. Nazım Babaoğlu’nun akıbetinin açığa çıkarılması ve işlenen bu insanlığa karşı suçun bilinen şüphelileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Nazım Babaoğlu için, tüm kayıplarımdan, 186 haftadır bize yasaklan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”