Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan ve çiftçi Mehmet Muhittin Çırak, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin, “Ben zarar ettim diyen çiftçimiz yok, olmaması gerekir” ifadelerine yanıt verdi.
Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan, AKP’li Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, “Türkiye’de bu sezon itibarıyla ‘ben zarar ettim’ diyen çiftçimiz yok, olmaması gerekir” ifadelerine ilişkin konuştu. Turan, kendisi dahil milyonlarca çiftçinin zarar ettiğini söyledi. İzmir’de çiftçilik yapan Mehmet Muhittin Çırak da zarar eden çiftçilerden. Çırak, “Çiftçi geçinemediği için tarımı bırakıyor, köydeki arazisinden ayrılıp şehirde fabrikada çalışmaya başlıyor. Bir insan zarar etmese bunu yapar mı?” diye sordu.
Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Türkiye’de bu sezon zarar ettim diyen üretici yok” şeklindeki açıklamasını “gerçeklerle çok uzak, adeta çiftçiyle alay eden bir açıklama” olarak niteleyen Turan, başta kendisi olmak üzere çok sayıda çiftçinin zarar ettiğini söyledi.
2021 yılında 50 ili aşkın bölgede yaşanan aşırı kuraklığa dikkat çeken Turan, “Cumhurbaşkanının açıkladığı “üreticilere” dekar başına 100 liraya varan destek, şimdiye kadar ödenmedi. Son 2 ay içinde gübreye yüzde 200’e varan oranda zam yapıldı. Tarihimizde ilk defa mazot, benzinle aynı seviyeye geldi. Soğan üreticileri maliyeti 1 lira olan soğanı 35-40 kuruşa satacak noktaya geldi; alıcı bulunamadı” ifadelerini kullandı.
“Gelsin, kendi gözleriyle görsün”
Artan maliyetler karşısında ekim yapamaz halde olduklarını kaydeden Turan, “Bu tablo karşısında Pakdemirli, “Zarar ettim diyen çiftçi yok” diyorsa resmen bizimle alay etmektedir. Bizim Tarım Bakanına önerimiz; gelsin, üreticilerin durumunu kendi gözleriyle görmesi ve kendi çıkardıkları ‘Tarım Kanununun’ 21. maddesini uygulamasıdır” diye konuştu.
“Ürünün fiyatı 1 lira artarken masrafımız 10 lira arttı”
İzmir Menemen’de çiftçilik yapan Mehmet Muhittin Çırak, “Şu an gübre, akaryakıt, tohum fiyatları ve işçilerin ücretleri düşünüldüğü zaman kâr mı edilmiş zarar mı belli olur. ‘Zarar eden çiftçi yok’ derken halktan kopuk bir açıklama olmuş” dedi.
Pandemi döneminde pazarların uzun süre kapalı kalmasından dolayı ürünlerini satamadıklarını ve zarar ettiklerini söyleyen Çırak, “Geçen sene 80 lira olan şeker gübresi bu yıl 200 liranın üstünde. Ürünün fiyatı 1 lira artarken masrafımız 10 lira arttı. Geçen seneyle bu senenin döviz kuru arasındaki fark belli. Tarım ilaçları, gübre, yakıt son zamanda çok zamlandı, çünkü bunlar dolar endeksli. Türk lirası değer kaybettikçe bu bizi de etkiliyor” diye konuştu.
“Kâr elde edemediği için insanlar tarımdan uzaklaşıyor”
Çiftçinin yakıt masraflarını karşılamakta zorlandığını ifade eden Çırak, “Enflasyon artıyor ama çiftçiye verilen destek artmıyor. Bunlara karşı gerekli planlama yapılmıyor. Tarım ülkesiyiz, ekonomimiz bununla dönüyor ama insanlar tarımdan uzaklaşıyor. Bunun sebebi de yeterli oranda kâr elde edememesi. Çiftçi geçinemediği için tarımı bırakıyor, köydeki arazisinden ayrılıp şehirde fabrikada çalışmaya başlıyor. Bir insan zarar etmese bunu yapar mı?” dedi.
Gelen zamların yanı sıra kuraklıktan dolayı da zarar ettiklerini dile getiren Çırak, “Şu an zeytin zamanı ve Gediz Nehri kuruduğu için yeteri kadar sulama olmadı, o yüzden zeytinler beklediğimiz kadar verimli olmadı. Kârdan çok zarar ediyoruz. 8,5 dönüm mandalina var ama iki üç ağaç meyve verdi. Sulaması, gübresi, toplaması bunların hepsi masraf. Genel olarak baktığımız zaman çiftçilerin çoğu zarar ediyor” diye ekledi.