Sendikalı oldukları için üretim düşüşü bahanesiyle işten atılan 14 Cargill işçisi direnişlerinin 3. yılını geride bıraktı
Sendikalı oldukları için işten atılan Cargill işçileri direnişlerinin 3. yılında Cargill fabrikası önünde eylemlerine devam ediyorlar.
2018 yılı Nisan ayında üretim düşüşü bahanesiyle 14 sendikalı Cargill işçişi işten atıldı. Tüm mahkeme süreçlerini kazanan işçiler, işe aide taleplerinin kabul edilmediğini belirtirken, eylemlerine 3. yılında da devam edecekler.
ABD sermayesi Cargill
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde etkili olduğu söylenen sermaye olan Cargill, işçi düşmanlığına bir de AKP dostluğun ekledi.
Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yayımlanan Resmi Gazete’deki karara göre, BD merkezli Cargill şirketine yüzde 70 vergi indirimi uygulandı.
Bu arada, Bursa’daki 195 bin metrekarelik birinci sınıf tarım arazisi, Cargill fabrikası için en uygun alan olarak belirlenirken, bu alanda fabrikanın kurulması için 1997 yılında “tarımsal sanayi kuruluşları için ÇED Raporu hazırlanması zorunluluğu” kaldırılmıştı.
2004 yılında mahkeme, Cargill’e verilen tüm imtiyazların kaldırılmasına hükmederken, AKP tarafından şirketin hukuksuz işlemlerine metrekareye 5 TL ödemeleri koşuluyla af getirildi.
AKP’nin Meclis affından sonra, konunun taşındığı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “ABD firması Cargill’in Bursa’daki nişasta fabrikasının faaliyetini sürdürmesine, idari yargının aleyhteki kararlarına rağmen göz yumdukları” gerekçesiyle başta dönemin Başbakanı Erdoğan olmak üzere, sorumlu yöneticilerinin kişisel tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti.
Salgın, gözaltı, direniş…
17 Nisan 2018’de örgütlendikleri Tek Gıda-İş Sendikası’nın fabrikadaki yetki başvurusunun 1 ay sonrasında işçiler işten atıldı.
Bu uzun süreçte salgınla beraber eylemlerine ara veren işçiler, geçtiğimiz Ağustos ayında yeniden eylemlerine başladılar.
İlk olarak 17 Ağustos 2020 tarihinde, 14 Cargill işçisi Beşiktaş’ta bulunan ve Cargill’in müşterisi olan Fasdat Gıda önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz ocak ayının 11’inde işçiler direnişle 1000 günü geride bıraktı. Direnişlerinin 1000’inci Tarım ve Orman Bakanlığı önünde eylem yapmak isteyen işçiler Tek Gıda-İş Sendikası Ankara Şubesi önünde engellendi.
Bu sırada bir polis memurunun da işçilere “Israrcı olursanız size devletin gücünü gösteririz” demesi çekilen videolarla kamuoyuna yansıdı.
İşçilere destek artarken, polisin ifadeleri büyük tepkilere neden oldu. İşçiler sendikaları önünde sert müdahaleyle gözaltına alındılar. Gözaltı işlemlerinin ardından ise gece yarısı sokağa çıkma yasağında işçiler serbest kaldı. Ancak bu sefer de sokağa çıkma yasağında dışarıda oldukları gerekçesiyle kendilerine para cezası kesildi.
“Güvencesi olmayan çalışma yaşamının geleceği de olmaz”
BirGün’e konuşan Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya şu ifadeleri kullandı:
“2 yıllık direnişimizin ve hukuk mücadelemizin ardından sendikal tazminat haklarımızı aldık. Biz tazminatlarımızı aldıktan sonra Türkiye’deki yasa, işverene işçileri işbaşı yaptırıp yaptırmak istemediğini soruyor. İşverene ‘işbaşı yaptırabilirsin ya da şu kadar para ödeyebilirsin’ diyor. Biz de işte burada uluslararası hukukun devreye girmesi gerektiğini savunuyoruz. Bizim çalışma güvencemiz olması lazım. Cargill mücadelesi bunu anlatıyor. Bir iş güvencesi yoksa, emeklilik yaşı 65 olmuşsa ve ben yasal haklarımı kullanamıyorsam 65 yaşına kadar nasıl çalışabileceğim? Güvencesi olmayan bir çalışma yaşamının geleceği olmaz ki. Biz ‘bu aynı zamanda çocuklarımız için yürüttüğümüz bir mücadele’ derken bunu anlatmak istiyoruz. Şirketler 35-40 yaşından sonra yapılan iş başvurularını kabul etmiyorlar. İş güvencesi yok. İşveren istediği zaman işe alıyor, istediği zaman işten çıkartıyor. Bizim en verimli en üretken çağlarımızı patron kullanıyor semiriyor, sonra işine gelmediği zaman kapının önüne koyuyor. Çalışma yaşamındaki sorun bu. Ve sadece Cargill işçisinin sorunu değil işçi sınıfının sorunu.”