Bakan Bilgin ‘Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı. Asgari ücretli olmayanlar için AGİ uygulaması devam edecek’ dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin katıldığı bir TV programında asgari geçim indirimi (AGİ) ve emekli maaşı konularında açıklamalarda bulundu.
Bakan Bilgin, Türkiye’de yaşanan fiyat artışları hakkında, “Sosyal medyada çıkıyor adamın ünvanı profesör, Hollanda’da asgari ücret şu, Türkiye’de bu böyle bakmamak lazımdır. Satın alma gücü paritesine bakmak lazım. Avrupa’da parite 650 eurodur. Türkiye’de son açıklamada buna yakın bir seviyeye gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Bilgin, “Türkiye artık üretim gücü olan bir ekonomiye sahiptir. Benzetmeler yapıyorlar, durum kötü oldu fiyatlar arttı diye. Evet böyle bir enflasyon var. Dünyanın yaşadığı bir şeyde Türkiye’nin izole olması mümkün değildir” şeklinde konuştu.
‘Eğer enflasyon sözleşmemizde belirlediğimiz ücretin üzerinde çıkarsa farkı vereceğiz’
“Bütün emekli grupları içine alan bir düzenleme yapacağız. Ekonomideki dalgalanmaları onları biraz önce bahsettiğim sosyal transferi onlar için de ele alacağız. Memurları söylemem lazım. Biz, memur sendikalarımız görüşmeler yaptık. Sonra sözleşmeyi yaptık bir konfederasyonumuzla orada vardığımız bir mutabakat var. Birkaç husus var o da şudur” diyen Bakan Bilgin şunları söyledi:
“Eğer enflasyon bizim sözleşmemizde belirlediğimiz ücretin üzerine çıkarsa biz farkı vereceğiz. Bu farkı aynı zamanda bir sosyal transfer olacak düzeyde de gerçekleştireceğiz. Enflasyon diyelim ki yarım puan aştı sosyal refah olarak bunu değerlendireceğiz. Emeklilerimizin en alt düzeydeki emekli maaşında daha yukarılara gidecek şekilde kademeli bir şekilde ele alacağız. Çalışan memurlarımızın enflasyonun üzerinde bir sosyal transfer gerçekleştireceğiz.
3600 ek gösterge hakkında
“Sözleşmemizde olan bir başka şey de 3600 meselesidir. Bakanlık bünyesinde çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren bu meseleyi de gündemimize alacağız takvimlendireceğiz. Bakanlık bünyesindeki çalışmalar bitti komisyon çalışmasını sosyal ortaklarımızla ele alıp onu da inşallah yeni yılın başında gündeme sokacak hale getireceğiz.
Esas emeklilik durumlarını ve haklarını güçlendiren bir düzenlemedir. Açıkladığımız farklı kategorilerdeki memur maaşlarına göre belirleniyor ve ciddi bir etki yapıyor. Kamu çalışanlarımızın 3600 ile ilgili talepleri yıllardır devam etmektedir. Biz bunu sözleşme maddesi haline getirdik ve 2022’de çözüleceğini söyledik. Bizim tarafımızdan bu bitirilmiş ve Meclis’e intikal ettirilmiş olacaktır.
‘AGİ, bir tip vergi iadesidir’
“Açık bir şekilde açıklayayım. AGİ aslında bir tip vergi iadesidir. Bir çocukluya, 3 çocukluya bir vergi iadesidir. Biz vergiyi kaldırdığımız için vergi iade etmiyoruz diyelim.
2825 liralık bir asgari ücret vardı ve bu AGİ ile birlikteydi. 4250 liranın içerisinde de AGİ var. Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı.
Asgari ücretli olmayanlar için AGİ uygulaması devam edecek. Daha yukarda maaş alanlar için pozitif bir destek olarak değerlendirebilir.
‘Türkiye artık üretim gücü olan bir ekonomiye sahiptir’
“Bu ülkenin kamu hayatını üretim reel sektörü üstlenen emekleriyle bilgileriyle, kabiliyetleriyle, mesleki becerileriyle bu işe katkı yapan insanların sosyal haklarının, emeklerinin toplumsal statülerinin, hayatlarının devamını sağlayacak şekilde imkanları oluşturmak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görev alanıdır ve devletin de sosyal görevidir. Sosyal devletin düzenleyici araçları sosyal politikalardır. Biz de bu süreçte toplumsal talepleri karşılayacak imkanları sağlamak mecburiyetindeyiz.
Türkiye artık üretim gücü olan bir ekonomiye sahiptir. Benzetmeler yapıyorlar, durum kötü oldu fiyatlar arttı diye. Evet böyle bir enflasyon var. Dünyanın yaşadığı bir şeyde Türkiye’nin izole olması mümkün değildir. Ben burada da şunun üzerinde duruyorum. Bu gerçekliği görmemiz lazım ancak bunun yarattığı tahribatın toplumsal hayata intikal etmemizi engellememiz lazım. Üretim faktörlerini harekete geçiren dinamikler Türkiye’nin ihracata dayalı büyümesidir. Türkiye’nin bütün gücü kaynağı buradan geliyor. Sorunların olması çok dikkate alınması gereken bir şeydir. Ama daha önemlisi sorun çözme kabiliyetinin olmasıdır.
‘Satın alma gücü Avrupa’ya yakın’
“Kurdaki artışlar, petrol ve enerji harcamaları açısından piyasaları etkiliyor. Fakat oradaki mesele şudur. Sosyal medyada çıkıyor adamın ünvanı profesör, Hollanda’da asgari ücret şu, Türkiye’de bu böyle bakmamak lazımdır. Satın alma gücü paritesine bakmak lazım. Avrupa’da parite 650 eurodur. Türkiye’de son açıklamada buna yakın bir seviyeye gelmiştir.
Avrupa ülkesinde ne kadar şey alırsınız hayatınız için. Mesela ne kadar kira verirsiniz. Bu bahsettiğim ülkelerde iyi maaşla bile kirasını ödeyemezsiniz. İngiltere’de şu kadar euro asgari ücret. Almanya’da bir taksiye binmek ne kadardır onu hesap edersiniz onun maliyeti çok yüksektir. Türk devleti hanehalkını maliyetinin altında birçok gelişmiş ülkenin altında doğal gaz veriyor.
Orada enflasyon oranında düşerken bizde dövizdeki etki de oluyor. Döviz fiyatlarındaki hareketlilikle biz ithal edilmiş bir enflasyon yaşıyoruz. Türkiye’nin döviz talebiyle döviz arzındaki ilişki daraldıkça ben bunun düşeceği kanaatindeyim. Bunun en önemli kaynağı da birisi bildiğiniz gibi ihracat gelirlerinin artması ihracatın ithalatı karşılama oranının yükselmesi ikincisi de cari açığın düşmesidir.”