Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı direniş 300 günü geride bıraktı. Akademisyenler, öğrenci ve mezunlarla birlikte direndiklerini, demokratik mücadelelerinden vazgeçmediklerini vurguladı.
Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenler ve öğrencilerin kayyum rektöre karşı direnişleri devam ediyor. Direniş geçtiğimiz hafta 300 günü geride bırakırken 29 Ekim nedeniyle gerçekleştirilemeyen açıklama bu hafta yapıldı.
Akademisyenlerin rektörlük önünde yaptıkları nöbetin 205. gününe eyleme Boğaziçi Üniversitesi mezunları ve aileleri de kendi pankartlarıyla katıldı. Nöbete katılan mezunlar ve aileler akademisyenlerle birlikte “Özgür ve özerk üniversite”, “Öğrencime dokunma”, “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” gibi ortak talepleri ifade etti.
Direnişimizin 300. gününe Berke’nin sesini taşıyoruz.
Kayyumluğun tüm hak gasplarına karşı direnişi ördük, örmeye devam edeceğiz. Üniversiteleri biz yöneteceğiz!pic.twitter.com/tNw3xnOfyQ
— Kaldıraç Üniversite (@kaldiracuni) November 5, 2021
“Senato kararları hiçe sayılıyor”
Nöbet eyleminde direnişin 300’ü aşkın gündür devam ettiğini hatırlatan akademisyenler, öğrenci ve mezunlarla birlikte direndiklerini, demokratik mücadelelerinden vazgeçmediklerini vurguladı. Kayyum Rektör Naci İnci’nin Boğaziçi Üniversitesi’ni tahrip eden uygulamalarını sürdürdüğünü ifade eden akademisyenler, moleküler biyoloji ve genetik bölümüne kurumlara danışılmadan öğretim üyesi ataması yapılmaya çalışıldığını belirterek, “Senato kararına aykırı olarak yapılmaya çalışılan bu atama liyakatı hiçe saymaktır” dedi.
1995’den beri pek çok alanda kitap yayınlayan Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi faaliyetlerinin de fiili olarak durdurulduğuna dikkat çeken akademisyenler, “Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi CİTÖK ve Öğrenci İşleri Dekanlığı gibi öncü kurumlardan biridir. Bu kurumların hoyratça yok edilmesini kabul etmiyoruz. Naci İnci ve ekibi tüm bunların sorumlusudur” dedi.
“Bulu gibi İnci’yi de göndereceğiz”
Nöbet eyleminin ardından Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Güney Kampüs Meydanı’nda bir araya gelerek açıklama yaptı. Direnişin 300 günü aşması nedeniyle gerçekleştirilen açıklamada “Boğaziçi Direnişi taleplerimiz yerine getirilene kadar sona ermeyecektir” denildi.
Kayyum Melih Bulu gibi Naci İnci’yi de direnişle göndereceklerini ifade eden öğrenciler, “Üniversitelere sahip çıkmayı bilmeyenler, kendi öğrencilerini düşmanlaştıranlar, bilimsel üretimden bihaber olanlar sadece Boğaziçi Üniversitesi’ne değil hiçbir üniversiteye rektör olamazlar” dedi.
Direnişimiz sürüyor!
İlk günden beri söylüyoruz: direnişimiz biter mi sandınız? Şimdi de kayyumluk pankartlarımıza saldırtıyor. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!#Boğazici300GündürDireniyor pic.twitter.com/kTqTQLMdZN
— Kaldıraç Üniversite (@kaldiracuni) November 5, 2021
İktidarın baskılarından, kayyumlardan, Naci İnci’den, kampüslerdeki polis varlığından, özel güvenlik görevlilerinin tacizlerinden ve fiziksel şiddetten yılmadıklarını söyleyen öğrenciler, “Bunlar sadece bizim ne kadar güçlü olduğumuzu bize anlatan göstergeler olabilirler. Berke ya da Perit’in, yani size karşı anayasal protesto haklarını kullanmaktan başka hiçbir şey yapmamış dostlarımıza duyduğumuz sevgiden, birlik ve beraberliğimizden bu kadar korkmasaydınız onları esir tutmak için bu kadar uğraşır mıydınız?” diye sordu.
Üniversite yönetimine ve iktidara “Hakikati örtmeye kalkıştınız diye, hakikatle yüzleşmekten kurtulmadınız” diye seslenen öğrenciler, “Bizler burada bir avuç olduğumuzu sananların karşısına dikildik. Naci İnci’nin yalan yanlış mailleri kimseyi yıldıramadı. Siz bizi acıtmaya ve ağlatmaya çalışırken, bizler size inat gülüp eğleneceğiz. Siz vurdukça biz güçleneceğiz” dedi.
“Tutuklu arkadaşlarımız serbest kalsın, kayyum istifa etsin”
Boğaziçi öğrencileri taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Tutuklu yargılanan ve eğitim hakları engellenen Berke, Perit ve dün gözaltına alınıp bugün savcılığa çıkarılan öğrenciler serbest bırakılsın.
- Başta Naci İnci olmak üzere kayyum kadrosu ve tüm kayyumlar derhal istifa etsin.
- Hukuksuzca sürdürülen yargılamalar ve davalar sonlandırılsın.
- Üniversite rektörleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin dahil olduğu bir seçim ile belirlensin.
- Okulumuza açılmaya çalışılan kayyum fakülte kararları geri çekilsin.
- Usulsüzce kapatılan BÜLGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’ne kulüp statüsü geri verilsin.
- CİTÖK ofisini fiilen durdurmaya yönelik tüm kararlar geri çekilsin.
- Kampüsleri abluka altına alan polis okulu terk etsin.
- Bir darbe kurumu olan Yüksek Öğretim Kurumu kapatılsın.
- LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+ların temel insan hakları ve anayasal hakları tanınsın.
- Dersleri iptal edilen tüm akademisyenler görevlerine iade edilsin ve sözleşmeleri yenilensin
“Çocuklarımızın arkasındayız”
Nöbete katılan Eğitim Sen bir basın açıklaması gerçekleştirerek üniversiteyi ileri taşıyan ilkelerin ayaklar altına alındığını vurguladı. Boğaziçi Üniversitesi Aileleri ise kayyum uygulamalarını kabul etmediklerini ve çocuklarının arkasında olduklarını söyledi.