Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube üyesi Avcılar Belediyesi işçileri, “İşçi sokağa çıktığı zaman ekonomiyi bağıracak, açlığı bağıracak. Bu hükümetin işine gelmiyor 1 Mayıs’ı yasaklıyor” diyor
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs geçen sene olduğu gibi bu yıl da yasaklarla karşılandı. Eriyen ücretler, artan enflasyon, pandemi… İşçiler bir yandan pandemiyle bir yandan açlık ve yoksullukla mücadele etmek zorunda kaldı. Ağırlaşan çalışma şartları, geçim sıkıntısı ve patronların fırsata çevirdiği pandemiye karşı 1 Mayıs’ta taleplerini haykıracak olan işçilerin karşısına ise hükümetin 1 Mayıs’a özel yasakları çıktı. Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube üyesi Avcılar Belediyesi işçileri, “10 gün toksak 20 gün açız. İşçi sokağa çıktığı zaman ekonomiyi bağıracak, açlığı bağıracak. Bu hükümetin işine gelmiyor 1 Mayıs’ı yasaklıyor” diyor.
“Emekli olduğumda iş arayacağım”
Pandemi sürecinde hastalığa yakalanmayan ancak hayatından çok şey kaybettiğini söyleyen Temizlik İşçisi İsmail, “Aldığımız ücret evi geçindirmeye yetmiyor. 100 lirayla pazara gidiyoruz 2 poşetle dönüyoruz. Kendime bir elbise, ayakkabı almayalı 4-5 yıl oldu. Bir çocuk evlendirdim, borcunu ödemeye çalışıyorum, yetmiyor” diyor. Yıl başında emekli edileceğini söyleyen İsmail emekli aylığından gelecek parayla geçinemeyeceğini bildiği için emekli olmak istemiyor. “Emekli ederlerse mecbur iş bulmaya çalışacağım” diyor. Bir işçinin evine en az 6 bin lira para girmesi gerektiğini söyleyen İsmail, “Aldığımız para, kirayı faturayı bırak, evin mutfağına yetmiyor artık. Bu şartlarda işçi ayın 10 günü tok 20 günü aç yaşıyor. Bir arkadaştan alıyoruz öbür arkadaşa veriyoruz, öyle yaşam sürdürüyoruz. Hemen hemen bütün arkadaşlar da benim gibi” diyor.
“Kongreler yapılırken 1 Mayıs yasaklanıyor”
1 Mayıs’ta alanlara çıkamadıklarından yakınan İsmail şunları söylüyor: “Hükümet işçinin önünü hep kesiyor. İşçiler alanlara çıkmasın, kendini ifade etmesin istiyorlar. Sokağa çıktığı zaman ekonomiyi bağıracak işçi, açlığı bağıracak, bu da hükümetin işine gelmediği için yasaklıyor. Pandemi döneminde kongreler yapılırken işçinin 1 Mayıs’ı yasaklanıyor. İşçinin hak alabilmesi için hep beraber, tek yumruk, birlik olması lazım. Tek başına hiçbir işçi hak alamaz, vermezler.”
Fen İşleri Müdürlüğü İşyeri Temsilcisi Güvenç Öz de belediyenin, sağlık çalışanlarından sonra pandemi riskiyle en çok karşı karşıya kalan iş kolu olduğunu ifade ederek, “İktidarın yarattığı imkanların hepsi patronlara yaradı. Biz de artık çocuklarımıza hastalık götürmekten korkmadan çalışmak istiyoruz. Yaklaşık 150-200 arkadaşımız pandemiden dolayı karantinaya alındı, entübe olanlar oldu. Biz işçiler tüm bunları yaşarken mevcut iktidar bunları görmüyor mu” diyor.
“Yan yana gelmeliyiz”
Şantiyede 1 Mayıs’ı kutlayacaklarını, alanları zorlayacaklarını söyleyen Güvenç Öz şöyle devam ediyor: “Bir önceki 1 Mayıs’ı da bu alanda az bir sayıyla kutlamıştık. 1 Mayıs işçilerin bayramı, kutlanması lazım. Pandemi koşulları kalabalık kutlamalara uygun olmayabilir ama patronlar işçilerin örgütlenmesinin, 1 Mayıs’ın önüne geçiyor. 1 Mayıs’ı kutlayabilmek için yan yana gelmemiz şart. Biz bu 1 Mayıs’ı şantiyemizde kutlayacağız. Bizim için buruk geçecek. Benim 1 Mayıs için çağrım örgütsüz işçi kalmasın, her nerede ne şartta çalışıyorlarsa yan yana gelsinler.”
Aldıkları ücretin yetmediğinden şikayet eden Temizlik İşçisi Hüseyin, “Şu an asgari ücret düzeyinde çalışıyoruz, yetmiyor. Pandemi sürecinde ağır şartlarda çalışıyoruz ona rağmen en ufak şeyden tutanak tutuyorlar. Görmediğin, unuttuğun poşet bile tutanak sebebi oluyor. Zaten sürekli hastalıkla beraberdik, hiç ayrılmadık. Evden çok işteydik. Sabah 6’da çıkıyorum, 8’de burada oluyorum, akşam 5’e kadar. Evde bu kadar kalmıyorum” diyor.
İsmail gibi Hüseyin de arkadaşlarından aldığı borçlarla ay sonunu getirdiğini söylüyor: “İki çocuğum var, onların her ihtiyacını karşılıyorum desem yalan. Uzun zamandır kendime harcama yapmış değilim. Bir sigara bir de yol parası var. Boğazımız desen ekmek girse tamam. Bir seneyi geçti, çocukları bir yerlere alıp götürmüş değilim” diyor.
Pandemi sürecinde en fazla emekçiler mağdur edildi
Belediye-İş 2 No’lu Şube Mali Sekreteri Savaş Doğan yasakların 1 Mayıs’a özel getirildiğini söylüyor. Pademiyi fırsatlara çeviren patronların 1 Mayıs’tan da kurtulmak istediğini dile getiren Doğan şöyle devam ediyor: “1 Mayıs’ı coşkulu bir şekilde sahalarda alanlarda kutlamak bizim temennimiz. Maalesef çalışan arkadaşlarımız sahada pandemi koşulları umursanmadan çalıştırılıyorlar ama sıra 1 Mayıs’a geldiğinde salgını bahane edip işçilerin emekçilerin en değerli gününü engelliyorlar. Sendikaların burada kararlı olmaları gerekiyor. Biz işyerlerinde kutlamalarımızı yapacağız, alanları da zorlayıp o günümüzü coşkuyla kutlamak istiyoruz.”
Pandemi sürecinde en fazla emekçilerin mağdur edildiğini ifade eden Doğan, “Düşük ücretler, sağlıksız çalışma alanları, ücretsiz izin ve Kod 29 gibi durumların da etkisiyle salgın hastalık patronlara yaradı. İşçiler salgınla sahada mücadele ederken iktidar ve patronlar bunu fırsata çevirdi. Bunlara karşı mücadelemiz sürecek. Belediyede çalışan temizlik işçileri pandemiden önce de birçok hastalık riskiyle karşı karşıyaydı. Pandemiyle beraber bu risk daha da arttı ancak aşı önceliği sırasında temizlik işçilerinin bahsi dahi geçmedi. Arkadaşlarımızın aşı gruplarına alınması 1 Mayıs taleplerimiz arasında” diyor.