15.5 C
İstanbul
10 Aralık Salı, 2024
spot_img

Antalya’da eğitim emekçileri eğitimde şiddet yasası talep etti

Eğitim Sen ,Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, İstanbul Sarıyer’de bir öğretmene yönelik şiddeti Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen basın açıklamasıyla protesto etti.

Antalya’da eğitim sendikaları İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ortak açıklama yaptı. Açıklamaya kentteki sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi. Ortak açıklamayı yapan Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eğitimde şiddet yasası talep etti.

Açıklamanın detayı şu şekilde:

“Eğitim alanında yaşanan olumsuzluklara son dönemde artarak devam eden eğitim emekçilerine yönelik şiddet olayları eklenmiştir. İktidarın oluşturduğu iklimin bir sonucu olarak eğitim emekçilerine yönelik şiddet giderek artmaktadır. Ne Milli Eğitim bakanlığı ne de bütünlüklü olarak iktidar bu şiddeti önlemeye dönük adım atmamakta aksine eğitimdeki uygulamalar şiddeti daha da yaygınlaştıran özellik taşımaktadır. Son olarak İstanbul Sarıyer’de bir kadın eğitim emekçisine yönelik velinin kin ve nefret dolu saldırısı bardağı taşıran son damla olmuştur.

Eğitimin içeriği şiddetsiz ve karşılıklı saygıya dayanan bir toplum hedefinin çok uzağındadır. Şiddeti öven, mevcut eşitsizlikleri ve ayrımcılıkları besleyen içeriğe sahip yayınlar bizzat Bakanlığın ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri`nin desteğiyle öğrencilerimize ve velilere ulaşabilmektedir. Oysa okullarda eğitimin bileşenleri arasında dayanışmayı artıracak, barış ve demokrasi kültürünü geliştirecek etkinliklere yeterince yer verilmemektedir.

Her sorunun çözümünün öğretmende arandığı, öğretmenin kendi işi olmayan angaryalarla görevlendirildiği ve ALO 147 gibi ihbar hatları uygulamasının yarattığı tahribat veli, öğrenci ve öğretmen arasındaki dayanışma ve diyalogun zedelenmesini beraberinde getirmiştir. Eğitimin esas bileşenleri arasındaki iletişim zarar gördüğü noktada gayet rutin bir uygulama olan eğitim sürecindeki planlamalar dahi bir tehditmiş gibi algılanmakta ve öğretmene saldırı olarak geri dönmektedir.

Böylesi olayların en aza indirgenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümetin öğretmenin zedelenen itibarını acilen yeniden teslim etmesi, eğitim emekçisine yaptığı işin önemine uygun yaşam ve çalışma koşulları sağlanması ve şiddetin ve şiddet dilinin eğitim alanından temizlenmesi için ciddi bir planlama ile çalışmalar yapması gerekmektedir. Bunlar yapılmayıp hâlihazırdaki politikalarda ısrar edildikçe eğitim emekçisine yönelen sözlü, psikolojik, fiziksel her türlü şiddetin başlıca sorumluluğu bu politikaları üretenlerde olacaktır. Eğitim emekçilerin görüş ve önerileri alınmadan oluşturulan müfredatlar, eğitim politikaları şiddeti doğurmaya devam edecektir.

Bizler, öğretmenlerin ‘hükümet memuru’ haline getirilmesini, öğretmen ve yönetici atamalarının siyasi torpillerin gölgesinde yapılmasını değil; nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olabileceği gerçeğinden hareketle, çalışma ve yaşam koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Şu çok iyi bilinmelidir ki, dünyanın her yerinde eğitim emekçileri siyasi iktidarlara değil; sadece ve sadece halka ve öğrencilerine karşı sorumludur.

Öğretmenler, mücadele tarihi boyunca hiçbir zaman iktidarın kapı kulu olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. Yıllardır ülkenin dört bir yanında fedakârca görev yaparken, aksi yöndeki tüm politika, uygulama ve dayatmalara rağmen hükümetin değil, halkın öğretmeni olmak için mücadele ettiğimiz bilinmelidir.

Eğitim Sen sadece öğretmenlerin değil, kötü ve sağlıksız koşullarda çalışan; hakları gasp edilen; tamamen hukuksuz siyasi kararlarla ihraç edilen, sürgün ve soruşturmalara maruz kalan bütün eğitim ve bilim emekçilerinin; eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamayan milyonlarca çocuk ve gencimizin taleplerinin takipçisi olmayı sürdürecektir.

Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın, kamu-özel ayrımı yapmaksızın, eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, haklarımız ve geleceğimiz için bütün eğitim ve bilim emekçilerini birlikte mücadeleye davet ediyoruz.

Buradan bir kez daha Sarıyer’de öğretmen arkadaşımıza yönelik saldırıyı kınıyoruz ve bu tür saldırılara karşı tüm eğitim bileşenlerini duyarlı olmaya çağırıyoruz.”

Serik

Serik ilçesinde öğretmenler eğitim çalışanlarına şiddete karşı iş bırakma eylemi yaptı.

Öğretmenlerden şiddete karşı eylem

Atatürk Caddesi Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme Türk Eğitim-Sen Serik Temsilcisi Tuncer Çakır ve öğretmenler katıldı. Eğitimciler eyleme üzerlerinde siyah tişört, ellerinde pankart ve dövizlerle çıktı. Öğretmen çocukları Ozan ve Oğuz Özgün de ‘Şiddete Hayır’, ‘Öğretmenime Dokunma’ yazılı dövizlerle babalarına destek verdi.

Türk Eğitim- Sen Temsilcisi Tuncer Çakır basın açıklamasını okudu. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin aslında geleceğe sıkılan kurşun olduğunu vurgulayan Tuncer Çakır, “Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz. Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir” diye konuştu.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol