Yoksulluğa, krize ve zamlara karşı sokağa çıkan Batıkent Emek ve Demokrasi Güçleri, tencere ve tavalara vurup ses çıkararak, “Mücadelemizi büyütürsek soframız da büyür” çağrısı yaptı.
Batıkent Emek ve Demokrasi Güçleri yoksulluğa, krize ve zamlara karşı “Tencere, tavanı al gel” sloganıyla Ankara’ Batıkent Meydan’da açıklama yaptı. “Geçinemiyoruz yoksulluğa, krize ve zamlara karşı birleşiyoruz” pankartı açıldı. Kitle tencere ve tavalara vurarak sık sık “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Bu zamlarla yaşanmaz zamlar geri alınsın”, “Zam zulüm işkence işte AKP” sloganları atarak ses çıkardı.
Açıklama öncesinde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Yenimahalle’de zamları konu alan kısa bir skeç gösterisi düzenledi.
MOTOR KURYE İŞÇİLERİ ALANDA
Kitlenin toplandığı alana engellemelere rağmen giren Motorlu Kurye işçileri adına açıklama yapan Çağdaş Yavuz, “Motosikletli kuryeler olarak hakkımızı alabilmek için her platformda sesimizi duyurmaya karar aldık. Yağmurda karda kışta insanlara hizmet götürebilmek için iki teker üzerinde arabaların içinde canımızı hiçe sayıyoruz. Sabah çocuğumuzla helalleşmiş olarak üç kuruş için işe çıkıyoruz çünkü dönüş garantisi olmayan bir meslek yapıyoruz. Şuan alabileceğimiz asgari ücret 5-6 bin lira iken açlık sınırı ile uğraşıyor, açlık sınırı altında geçinmeye çalışıyoruz. Buradan Türkiye’deki 900 bin meslektaşımız adına bu ülkenin ekonomisinin düzeltilmesi için buradayız. Hiçbir çocuk aç kalmasın diyoruz” dedi.
ZOR GÜNLER
Batıkent Emek ve Demokrasi güçleri adına konuşan Fatma Akay, “Cebimizin yandığı günlerden geçiyoruz. Biraz dikkat edin marketlerin çıkış kapısına, parayı ödedikten sonra uzun uzun kasa fişine bakan insanlar göreceksiniz. Barkod okuyucu ürünü yanlışlıkla çift okumuştur, belki etiket fiyatı kasadakiyle uyumsuzdur ya da fişteki rakamları şöyle kafadan hızlıca toplasan yekünle tutmayacaktır. Bir umut işte. Sonra çok çabuk yüzleşiliyor market kasasında hata olmayacağıyla. Hepsi tutuyor, hem de kuruşuna kadar” şeklinde konuştu.
‘RAKAMLAR ERDOĞAN’I YALANLIYOR’
Erdoğan’ın Üsküdar’da reklamcılarla market dolaşıp “fiyatlar uygun” demesinin üzerinden henüz 24 saat geçmeden Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) Eylül enflasyonunu açıkladığını kaydeden Akay, “Rakamlar Erdoğan’ı yalanlıyor, gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 30 düzeyindedir. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DISK) araştırmasına göre ise enflasyon yüzde 40 düzeyinde. Fiyat artışları ücretlere de hiçbir şekilde yansımıyor. Asgari ücret Ocak’tan bu yana sabit. Toplu sözleşmelerdeki altışar aylık zamlar mutfak enflasyonunun çok altında” ifadelerini kullandı. Zamların sadece gıda fiyatıyla kalmadığını, kiraların neredeyse iki katına çıktığının altını çizen Akay, 2020’de 4 milyon insanın elektriği borç yüzünden kesilmişken, 2021’de yine defalarca elektriğe yüksek zam yapıldı. Isınma desen, doğalgaza daha yeni yüzde 15 zam yapıldı. Benzin, mazot, LPG listenin ucu bucağı yok” dedi.
‘EN ÇOK KADINLAR BEDELİNİ ÖDÜYOR’
Akay devamında şunları söyledi: “Peki ya kadınlar. Hem krizin hem patriyarkal kapitalizmin bedelini en çok onlar ödüyor. Güvencesiz, uzun mesailerle çalıştırıldıkları yetmez gibi düşük ücrete mahkum bırakılıyorlar. Evde artan bakım emeği yükü ise katmerlenerek büyüyor. Tencereler boş, yemek kaynamıyor. Savaşa ve diyanete ayrılan bütçe halka ayrılsın. Çocuklarımız eşit bir şekilde eğitim alsın. Halkımız bulundukları tüm üretim hatlarında, atölyelerinde, okullarında, mahallelerinde mücadeleyi örgütlenmezse ne halka ekmekten fazlasını layık görmeyen anlayış ne de patron ve Erdoğan’ın ihtişamlı sofraları biter. Hak kayıplarının önlenmesinin, sermayenin saldırılarının engellenmesinin, fatura ve temel tüketime yapılan zamların kaldırılmasının, özelleştirilmelerin durdurulmasının tek garantisi emekçi halkın örgütlü mücadelesidir. Mücadelemizi büyütürsek soframız da büyür.”