Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Taksim, Kobanê ve Gezi tutuklularına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Sakarya Caddesi Çankaya Belediyesi önünde yapılan açıklamada “Kobanê, Gezi ve 1 Mayıs tutsaklarına özgürlük” yazılı pankart açılırken sık sık “Bijî berxwedana Kobanê”, “Jin jîyan azadî” ve “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı.
Açıklamayı okuyan Serdar Kibar, “Halkın taleplerinin bastırılması için devreye sokulan devlet şiddeti, siyasi yargılamalar, tutuklamalar ve mahkûmiyet kararları karşısında adalet talebiyle bir aradayız. Gezi, Kobanê ve 1 Mayıs tutsaklarına özgürlük talebiyle bir aradayız. Eşitlik, özgürlük ve basış talebini bastırmak üzere gerçekleştirilen kitle katliamlarının; Maraş’ın, Sivas’ın, Suruç’un, 10 Ekimin cezasızlık politikasıyla aklanması karşısında adalet talebiyle bir aradayız. Adalet mücadelesi yoksullaştırılan, geleceksizleştirilen, yaşam hakkı elinden alınan; emeğin, halkların, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesiyle büyütmek üzere biraradayız” dedi.
“Taksim emeğin meydanıdır”
Yerel seçimlerde iktidar politikalarına tepki yağdığının altını çizen Kibar, “Sermaye iktidarı yağma ve sömürü programını tavizsiz uygulama kararlılığında. İktidar, sonucu yoksulluk, işsizlik, geleceksizlik olan politikalara karşı gelişecek tepkileri bastırmak için her yolu deniyor. Tepkileri denetleyebilmek için ‘yumuşama’ söylemi geliştirerek muhalefeti de belirlemeye çalışıyor. Emeğin birlik, mücadele ve dayanışma günüden meydanlar emekçilere yasaklanmak isteniyor. İstanbul 1 Mayısında Taksim çevresinde adeta olağanüstü hal ilan ediliyor. Taksim emeğin meydanıdır, 1 Mayıs meydanıdır diyenler polis şiddetine maruz kalıyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. 1 Mayıstan bugüne 48 arkadaşımız Taksim 1 Mayıs meydanıdır dediği, emeğin hakkını savunduğu için tutuklandı. Pazartesi günü yapılan ev baskınlarıyla gözaltına alınan 28 arkadaşımızın ise bugün savcılık ifadeleri alınacak” ifadelerini kullandı.
“İktidarın Gezi korkusu geçmedi”
İktidarın meydan yasaklayan korkusunun nedeninin Gezi ve Kobanê direnişinden olduğuna vurgu yapan Kibar, “Sermaye iktidarı halkın örgütlü gücünü yenemeyeceğinin bilincinde. Haziran isyanı bir halk isyanıydı. Bu toparlakların köklü direniş tarihine milyonların eşitlik ve özgürlük talebi olarak kazındı. İktidarın Gezi korkusu geçmedi. ‘Yumuşama’ söylemleriyle muhalefete ayar vermeye çalışanlar, Gezi Davası’nda verilen haksız ve hukuksuz kararla arkadaşlarımız iki yılı aşkın süredir özgürlüklerinden yoksun bırakmaya devam ediyor. Halkın iradesini önce Geziyi bastırarak yok sayan iktidar, halkın vekili Can Atalay’ı kendi hukukunu, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayarak tutsak etmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Kobanê kararlarının zamanlaması tesadüf değil”
Kobanê karalarının da Gezi’nin yıldönümüne günler kala alınmasının tesadüf olmadığının altını çizen Kibar, “16 Mayısta iktidarın yumuşama söylemleri içerisinde Kobanê Kumpas davasında karar açıklandı. Kürt halkının siyasi temsilcilerine, sosyalistlere, devrimcilere 400 yılı aşkın sürelerle cezalar verildi. Biliyoruz ki milyonlarca insan Kobanê Kumpas Davasında ceza alan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şahsındaki bütün tutsakların suçsuz olduğunu biliyor. IŞİD’in Kobanê topraklarına saldırdığı, katliamlarına yeni katliamlar eklemek istediği bir süreçte, Kobanê’nin çığlığına milyonlarca insan ses olarak sokaklara çıkmıştı. Kürt halkı Kobanê’de IŞİD’e karşı direnirken, 2014 yılının Ekim ayında bu topraklarda yaşayan bütün halklar, Gezi direnişinin de ortaya çıkardığı kardeşlik ve mücadele bilinciyle, Kobanê direnişini selamlamış ve Kürt halkıyla sokakta buluşmuştu. Kumpas yargılamaları, onlarca yıllık cezalarla bastırılmak, yok edilmek istenen Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesidir, halkların ortak mücadelesidir, biliyoruz” dedi.
Kibar, devamında şu ifadelere yer verdi: “Karşımızda emeği, doğayı, kentlerimizi, yaşamlarımızı sömürerek, şiddetle bastırarak ayakta duran bir iktidar var. Biliyoruz ki yaşamı üreten milyonların eşitlik, özgürlük ve adalet talebi çok güçlü ve kazanacak. Karanlık gidecek Gezi kalacak, karanlık gidecek Kobanê kalacak, Taksim emeğin olacak. Eşitlik özgürlük, barış ve adalet mücadelesini yan yana büyütmeye devam edeceğiz.”