Muğla’da 15 Ekim’de askıya çıkarılan Akyaka İmar Planı Revizyonu’nun iptal edilmesi için binlerce dilekçe Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verildi. MUÇEP Gökova Meclisi’nden Serdar Denktaş, bakanlığın bu denli yoğun iptal talebini dikkate almaması durumunda çok sayıda yurttaşın ve kurumun açacağı davalar ile büyük bir hukuk mücadelesi başlayacağını söyledi
Muğla’da Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan Akyaka’da 15 Ekim’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarılan Akyaka İmar Planı Revizyonu’nun iptal edilmesi için başlatılan dilekçe kampanyası sona erdi. Planın askıya çıkarılmasının ardından Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi planla ilgili itirazları içeren bir dilekçe örneği hazırlamış, kampanya kapsamında dilekçelerin bireysel olarak dilekçelerin Muğla Çevre Müdürlüğü’ne verilmesi konusunda çağrı yapılmıştı. Kampanyanın bölgede ciddi anlamda ses getirdiği öğrenildi.
İl müdürlüğü binlerce dilekçeyi kayıt etmekte zorlandı
Askı süresinin bitmesine bir hafta kala bile İl Müdürlüğü’nün evrak kayıt servisinin gelen binlerce dilekçeyi kayıt etmekte zorlandığı belirtilirken, kampanyaya Muğla dışından da yurttaşlar CİMER üzerinden dilekçe vererek destek verdi. Ayrıca CHP Milletvekilleri Burak Erbay ve Mürsel Alban da Kampanya kapsamında dilekçelerini ilgili yerlere iletti. Ayrıca yurttaşlar dilekçelerinde “Akyaka’nın içinde yer aldığı Gökova ÖÇK Bölgesi’ni bütüncül bir doğa koruma anlayışı ile yerel halkın katılımı sağlanarak, yönetim planları ile uyumlu, Yavaşkent statüsünü dikkate alan, bu çerçevede mevcut sorunlara çözüm getiren yeni bir planlama çalışmasını destekleyecekleri” ifadelerini de kullandı.
Ne yapılması planlanıyordu?
Otel alanlarının altı kat arttırılması öngörülen planda, yaz aylarında ziyatçi yoğunluğu nedeni ile alt yapının iflas etmesi ve Akyaka’daki trafik sorunu gözardı ediliyor. Ayrıca planlama yapılırken Büyükşehir Belediyesinin görüşü alınmaması da dikkat çekerken, trafik etüdü konusunda da bir çalışma bulunmuyor. Bölgenin 1. derece deprem bölgesi olduğu da dikkate alınmazken, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) çalışması da yapılmadı. Özel Proje Alanı olarak belirlenen Kermetur Sitesinin bulunduğu alana ise yapılacak yat limanını tamamlamak üzere oteller ve alışveriş merkezi inşa edilmesi planlanıyor. Mülkiyet hakları ellerinden alınan Kermetur Sitesi sakinleri ise kaderlerine terk ediliyor. Planda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sivil toplum örgütlerinin katkısı ile hazırlanan Gökova ÖÇKB Yönetim Planı da dikkate alınmazken, Revizyon Planı aynı zamanda birçok noktada Yönetim Planı ile çelişiyor. Planda kamusal ve doğal yaşam alanlarının betonlaşmasına yol açacak bir hızlı gelişme öngörülüyor.
Partiler ve sivil toplum kuruluşları planı değerlendirmişti
Öte yandan MUÇEP Gökova Meclisi’nin çağrısı ile 31 Ekim’de Akyakalıların, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği, Akyaka Kültür Sanat Derneği, Muğla Mimarlar Odası, Muğla Şehir Plancıları Odası, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin uzmanlarının, Muğla Barosu avukatlarının, CHP, HDP ve Doğru Parti il örgütlerinin katılımı ile toplantı yapılarak revizyon planı değerlendirilmişti. Toplantı sonunda revizyon planının doğanın korunmasına değil yalnızca yeni rant alanları yaratmaya odaklı bir plan olduğu kararına varılırken, planın Akyaka’nın mevcut sorunlarına çözüm getirmeyi amaçlamadığı gibi sorunların katlanarak artmasına yol açağı da belirtildi. Planın Azmak ekosistemini de kötü yönde etkileneceğin de altı çizilirken, nesli tehdit altında olan su samurlarının yaşam alanlarının zarar göreceği ifade edildi. Hazırlanan plana göre hali hazırdaki mendireğin genişletilerek yat limanına dönüştürüleceği, parklar, çocuk oyun alanları, kültürel ve sosyal alanlar ticaret alanları halini alacağı da toplantı sonunda kaydedildi.
Olumsuz yanıt gelirse dava açma yoluna gidilecek
Gazete Duvar’a konuşan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Gökova Meclisi’nden Serdar Denktaş, açılacak bu davaya çok sayıda Akyakalının da müdahil olması beklendiğinin altını çizerek, “Özetle, eğer Bakanlık bu denli yoğun iptal talebini dikkate almazsa çok sayıda yurttaşın ve kurumun açacağı davalar ile büyük bir hukuk mücadelesi başlayacak görünüyor. Mücadelenin yalnızca hukuki zeminde kalmayacağını da şimdiden söyleyebiliriz, zira Akyakalılar ve Muğlalar dava açmak yanında planın iptali için her türlü yasal ve meşru girişimde bulunmak için de kenetlenmiş durumda” dedi.
“Büyük ekolojik kırımı durdurmak için birlikte mücadele”
Verilen dilekçelerin revizyon planını savunan Ula Belediye Başkanı’na da iyi bir cevap olduğunu vurgulayan Denktaş, “Bölge halkı ‘koruma amaçlı’ olduğu iddia edilen ama aslında bir rant yaratma projesinden başka bir şey olmayan bu revizyon planını durdurmak üzere kenetlendiler. Verdikleri binlerce dilekçe ile bu karşı duruşu ortaya koydular. Ula Belediye Başkanı yaptığı basın açıklamasında plan revizyonunun ‘kamu yararına’ olduğunu söyleyerek savunmuş ve plana üç beş kişinin karşı çıktığını söylemişti. Verilen bu dilekçeler Belediye Başkanına en güzel cevaptır. Başkan durduğu yeri yeniden gözden geçirmeli, rantçıların değil halkın yanında durmalı” ifadelerini kullandı.
Akyaka İmar Planı Revizyonu aslında Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesini talan etmek üzere yapılan planlardan yalnızca bir tanesi olduğunu da belirten Denktaş, Doğal Sit Alanları’nın koruma derecelerinin düşürülmesi ile başlayan süreçte Gökova’nın her yandan kuşatıldığını söyledi. Önümüzdeki günlerde Doğal Sit Alanları’ndaki değişikliklerin dayandırıldığı ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun iptali için de bir kampanya düzenlemeyi planladıklarını söyleyen Denktaş, kamuoyuna çağrıda bulundu. Denktaş, “Bu araştırma raporları yalnızca Gökova için değil Türkiye’nin tüm doğa koruma alanları için yapıldı. Türkiye genelinde 21 bölgede bu raporlar halktan gizlenerek ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olarak hazırlanmıştır. Sayıştay raporu da bu iddiaları doğrulamıştır. Türkiye kamuoyuna çağrımız; bu raporlara verilen onayların iptal edilmesi için başlatılacak kampanyaya destek versinler. Bu sözde bilimsel raporlara dayandırılarak yapılan sit değişiklikleri ile ülkemizin tüm doğa koruma alanları rant alanına dönüştürülme tehlikesi altındadır. Bu büyük ekolojik kırımı durdurmak için birlikte mücadele vermeliyiz” dedi.