8.3 C
İstanbul
25 Kasım Pazartesi, 2024
spot_img

16 milyon İstanbullunun malı satılıyor – Bülent Falakaoğlu

Vural, otopark şirketi İspark’ı, su şirketi Hamidiye’yi ve ucuz ekmek üreticisi Halk Ekmek’i de ‘satış için potansiyel varlıklar’ arasında sıralıyor. Ve ekliyor: “Bir finans insanı olarak özelleştirmeden yanayım. Belediyenin nihayetinde sadece belediye işlerine geri dönmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Şehrin dört bir yanında…

Tüm toplu ulaşım araçlarında…

Üst geçitlerde…

Sürekli karşılaşıyoruz. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun en sevdiği şu sloganla: 16 milyon İstanbullu için çalışıyoruz.

Önümüze düşen bir haber ise bu slogandan yola çıkarak şöyle dedirtti: 16 milyon İstanbullunun malları mı satılıyor?

Bize bunu söyleten ne mi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden Neslihan Vural’ın açıklamaları. Mali hizmetler daire başkanı olan hanımefendi diyor ki…  ‘Belediye iştiraklerini özelleştirmeye hazırlanıyoruz’.

İGDAŞ’tan başlayacaklarını, Halk Ekmek, İspark ve diğerleri ile devam edeceklerini belirtiyor.

***

Hafıza tazeleme vakti!

AKP bu işlere niyetlendiğinde CHP’liler kıyameti koparıyordu: Kamu hizmeti satılamaz!

Şimdi ne değişti?

Dün itiraz ettiklerine bugün ikna etmeye çalışıyorlar; ‘özelleştirme değil halka arz’ diye…

Peşi sıra şu savunular geliyor: Halka arz kaynak yaratmak için iyi bir yöntemdir; denetleme ve şeffaflık açısından faydalıdır.

Acaba?..

***

Savunmaları ele almadan önce soralım: Ya hisseler blok satış yöntemiyle satılırsa yani toplu satış olursa?..

Blok satış yöntemi bir çeşit özelleştirme metodu olarak kullanılır.

Kamu iktisadi teşebbüsü (KİT) kapsamındaki herhangi bir şirketin mülkiyetinin tamamı ya da ağırlıklı miktarı tek seferde satılabilir. Bu özelleştirme yoluna gitmektir; artık o kamu malı bir firmanın ya da kişinindir.

Örneğin Petrol Ofisi böyle özelleştirilmişti.

İBB’de başlayan hazırlığı anlatan Neslihan Vural… İGDAŞ’taki İBB hissesini, yüzde 90’ı aşkın seviyeden yüzde 20’nin altında bir seviyeye indirmeyi hedeflediklerini vurguluyor.

Şüphe uyandırıcı değil mi?

***

Vural otopark şirketi İspark’ı, su şirketi Hamidiye’yi ve ucuz ekmek üreticisi Halk Ekmek’i de ‘satış için potansiyel varlıklar’ arasında sıralıyor.

Ve ekliyor: “Bir finans insanı olarak özelleştirmeden yanayım. Belediyenin nihayetinde sadece belediye işlerine geri dönmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Özelleştirmeden yanayım’ bir itiraf değil mi?

Vural’ın, ‘Belediye nihayetinde sadece belediye işlerine dönmeli…’ cümlesi, ‘Bu işler belediyenin işi değil’ demek anlamına gelmiyor mu?

‘Otopark, ucuz ekmek’ halka hizmet değil mi, niye belediyenin işi olmasın?

‘Ama sadece halka arz’ diyenlerin dikkatine: Niyet hiç de masum gözükmüyor!

Kaynak mı?..

Bir de ‘kaynak yaratılacak’ denince akan suların durulması hali var!

Meseleyi açmadan önce yine küçük bir hatırlatma.

Hükümet, 2012 yılında, kaynak yaratmak için… Otoyol ve köprü özelleştirmelerine girişmişti.

Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran verdiği soru önergesinde demişti ki… “25 yılda elde edilecek bir gelir bir defalık bir bütçe geliri haline dönüştürülecek”.

Hiç de kaynağa bakmamıştı!

2010 yılında İGDAŞ’ın halka arzında da itirazlar yükselmişti!

***

‘Kaynak’ deyince akan sular durmamalı!

İGDAŞ’a ait gelir sorunu mu var? 2022 geliri 1.1 milyar dolar! Vergi öncesi kârları milyarlarca lirayı buluyor.

Kaynak arayışı niçin?

‘Şeffaflık’, ‘Denetlenebilir olmak’ söylemi de sorgulanmalı!

Hisseler borsada işlem göreceği için denetleme sağlanacak; her yapılan KAP’a bildirileceği için şeffaflık oluşacak.

İlk bakışta bu söylenenler ikna için gözükse de… Öyle değil! Futbol kulüplerinden şirketlere nice halka arzlarda şeffaflık değil karanlık örneği sıralanabilir.

Denetleme, şeffaflıksa dert… Bunlar kurumdaki emekçiler, ilkeli meslek odaları, toplumdan yana bilim insanları birlikteliği ile sağlanabilir.

Buraları derinleştiririz lakin önce İBB’nin ‘En yağmacı zihniyete sahip yöneticisi’ hanımefendiyi durdurmak lazım!

Yağmada “normalleşme” yok

Sermayenin ihtiyaç duyduğu ‘siyasi normalleşme’ doğrultusunda iktidar muhalefet diplomasisi sürerken yağmacı zihniyeti ‘dizginlemeye’ dönük hiç gelişme yok.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, ‘Şurayı yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan ettim’ demesiyle denizleri, gölleri, kıyıları imarsız, plansız enerji santrallerine açan yasa yürürlüğe giriyor.

Özelleştirme İdaresi, Urla’nın Kalabak Mahallesi’nde, denize sıfır bol yeşilli bir alanı inşaata açtığını duyuruyor.

Maliye Bakanı Şimşek, ‘tasarruf’ adı altında ‘Kamu arazilerinin satılacağını’ duyuruyor.

Bilmem ne bakanı, altın şirketleriyle, altın uğruna hangi doğanın canına okuyacaklarını planlıyor.

İBB özelleştirmeye hazırlanıyor.

Yağmada, talanda ‘normalleşme’ yok! Olabilmesi için, sandıktan her çıkanın kamu malını babasının mirası gibi satmaya hakkının olmadığını hatırlatacak bir dirence ihtiyaç var!

KaynakEvrensel

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol