8.9 C
İstanbul
21 Ocak Salı, 2025
spot_img

“Zeytin hayattır, hayatımıza dokunmayın!”

Akbelen Ormanı ve bölgedeki zeytin ağaçları için nöbet tutan köylüler ve doğa savunucuları, zeytinliklerin madenciliğe açılmasının önünü açan kanun teklifinin görüşüleceği meclisin önünde basın açıklaması yaptı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hazırladığı “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile zeytinliklerde maden çalışmalarının önü açılmıştı. Danıştay’ın aldığı iptal kararlarıyla yönetmelik tam olarak uygulanamadı. Bunun üzerine AKP milletvekillerinin hazırladığı benzeri içerikteki “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

Bugün görüşülecek teklif öncesi birçok ilden gelen doğa savunucuları meclis önünde buluştu. Otobüslerle Ankara’ya gelenlerin önü polis tarafından kesildi. Doğa savunucuları vekillerin özel araçları ile meclis önüne taşındı.

Savaşmaya gelmediklerini söyleyen köylülerden Halime Şaman, zeytin dallarını işaret etti ve şöyle dedi: “Zeytin bunlar, barışın simgesi. Şifadır, ata mirasıdır dedik. Çocuklara bırakılacak en güzel mirastır, geçim kaynağıdır dedik. ‘Niçin kömür uğruna feda edilmek isteniyor’ diye sormaya geldik. Kömür için zeytinliklerimizi asla feda ettirmeyeceğiz.”

“Yeniköy Termik Santrali için 5-6 köy silindi”

Bir buçuk yıldır Akbelen’de direndiklerini hatırlatan Şaman, “Sadece orman olarak değil topraklarımız, temiz havamız için zeytinlerimiz, insanca onurumuz için direniyoruz. 20 binin üzerinde zeytin ağacımızı katlettiler, hala gözünü dikti 40 bin zeytin ağacına. Bu sefer ayaklandık, bu sefer zeytinimizi de topraklarımızı da vermeyeceğiz. En önce beni öldürsünler, öleceğim bu uğurda. İki şirketin karnı doyacak diye biz köylüler yıllarca mağdur edildik. ‘Kamu yararı’ dediler elektrik adı alında. Elektrik istemiyoruz, yenilebilir enerji diyoruz. Bir buçuk yıldır nöbet devam ediyor Akbelen’de yağmura, kara rağmen. Hepimiz için sadece İkizköy için değil. Hepimizin havası temiz olsun diye. Muğla’nın denizlerine, havasına, zeytinliklerine göz diktiler vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bir diğer köylü Hasan Yorulmaz ise zeytinlikleri bin bir emekle nasıl meydana getirdiklerini anlattı ve şöyle dedi: “Bu doğaya kıymak ne demek. Binlerce insan işsiz, güçsüz. Yazık değil mi bu memlekete. 5-6 köy silindik Yeniköy Termik santrali için.”

Yapılan basın açıklamasında zeytin yasasının 10. kez değiştirilmek istendiği kaydedilerek “Çünkü sermaye böyle istiyor. Çünkü kapitalizm doymak bilmeyen kar iştahıyla, maliyeti azaltıcı en önemli girdinin doğa olduğunu biliyor. Çünkü iktidar sermaye ne isterse vermekten geri durmuyor! Kendilerinin de bildiği gibi 9 kez denediler, olmadı. Bu sefer de olmayacak.” denildi.

“Ölmez ağaç zeytin için, ormanlarımız için inatla mücadele edeceğiz.”

Açıklamanın devamında şunlar söylendi:

“Yasa değişikliği ile maruz bırakılacağımız durum; toplumsal barışı bozan, kadim mirasımızı, geçimlik ve şifa kaynağımızı yok etmek isteyen, habitatı onarılmaz biçimde yıkıma uğratan vahşi bir madenciliğe yol vermektir. Önce istihdam ve enerji masallarıyla uyutulacağız; uyurken ölmez ağacımızın, geçimlik nafakamızın, topraklarımızın çoktan yok olup gittiği yoksullaşmış bir yaşama uyanacağız. Şanslıysak bulduğumuz köle işliklerimizde, yoksulluk içinde ölüme sürükleneceğiz.

Yürürlükteki yasa ile zeytin, kültürel ve ekonomik bir değer olarak güvence altına alınmış, serpilip gelişmesi ve yüksek verimlilikle ürün vermesi için tüm tehditlerden korunmaya çalışılmıştır. Zeytincilik yapılan alanların 3 km çevresinde toz üreten, zeytinlerin gelişimini engelleyecek hiçbir faaliyete izin verilmez. Yani 1939 yılından beri geçerli olan yasa ile bırakın zeytinliklerin sökülüp madene açılmasını zeytinlik bulunan bir alanın etrafında bile madencilik yapılamaz. Yeni yasa önerisi ile zeytini koruyan bu zırh kaldırılmak isteniyor. Yasa değişikliğinin kabulü halinde zeytin ağacını taşıyarak habitatı taşıyacağını zanneden cehaletin bedeli, yerinden yurdundan koparılıp göçmen hale gelen yurttaşlar olacaktır.

Hukuki süreç işlerken Kolin İnşaat’ın termik santral yapmak üzere bir gecede 6 bin zeytin ağacını keserek geri döndürülmez doğa yıkımı yarattığını unutmadık. Açgözlü, yeni fırsatçıların aynı yıkıma yol açmaktan çekinmeyeceklerini biliyoruz. Bu nedenle önerilen yasa teklifi derhal geri çekilmelidir çünkü bırakın ağacı, ağacımızın tek bir dalını bile kaybetmeye tahammülümüz yok!

Davaysa dava, dilekçeyse dilekçe, nöbetse nöbet!

Ölmez ağaç zeytin için, ormanlarımız için inatla mücadele edeceğiz.

Siz geri adım atmadıkça bizleri sokakta, mitingde, mecliste, genel müdürlüklerinizin önünde, hayatın her alanında, gerekirse rüyalarınızda görmeye hazırlıklı olun.

Zeytin hayattır, hayatımıza dokunmayın!”

 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN OCAK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol