ABD Başkanı’nın damadı ve başdanışmanı, ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını verdiği İsrail-Filistin planını piyasaya sürmeye başlarken, “Trump, Abbas’a bayılıyor, onunla doğru zamanda muhatap olmak istiyor” dedi.
Hiçbir siyaset ve devlet tecrübesi yokken ABD Başkanı Donald Trump’ın damat kontenjanından Beyaz Saray’ın başdanışmanı ve Ortadoğu uzmanı olan Jared Kushner, İsrail-Filistin meselesi için ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını verdiği planı piyasaya sürmeye başlaması sonrası Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın nabzını yokluyor.
Gazetecilerle video konferans düzenleyen Kushner, ABD Başkanı Trump’ın Filistin Yönetimi Başkanı Abbas’a ‘bayıldığını’ söyledi.
‘Doğru zamanda muhatap olacak’
Trump’ın Abbas’la doğru zamanda muhatap olmak istediğini dile getiren Kushner, “Bizim kapımız Filistin liderliğine her zaman açık” dedi.
ABD Başkanı’nın damadı ve başdanışmanı, daha önce hakaretengiz eleştirilerde bulunduğu Abbas’tan bu kez “Barış istediğine inanıyorum ama çevresindeki belli kişiler bizim yaklaşımımızdan çok rahatsız olduklarından doğal tepki olarak saldırıp çılgın şeyler söylüyor” diye söz etti.
Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı ne olacak?
İsrail’in 1948’teki kuruluşu sırasında yüz binlercesi yerinden yurdundan edilen Filistinli mültecilerin sayısı soylarından gelenlerle birlikte 5 milyona ulaşırken, ‘Yüzyılın Anlaşması’nın Filistinli mültecilerin topraklarına geri dönüş hakkını içermediği daha önce medyaya sızmıştı.
Yahudi mültecilerin akıbetini hatırlattı
Video konferansta Lübnanlı bir gazeteci finansman karşılığı Arap ülkelerinin ağırladığı Filistinli mültecileri kalıcı olarak kabul etmesine dair ABD’nin bir beklentisi olup olmadığını sordu.
Buna doğrudan yanıt vermeyen ve meselenin daha sonra ele alınacağını söyleyen Kushner, diğer yandan 1948’te Ortadoğu ülkelerinden sürülen Yahudilerin İsrail tarafından kabul edilmesi örneğini verdi:
‘Arap ülkelerinde hakları verilmeyen ve süründürülen Filistinli mülteciler’
“Tüm bunlar başladığında bir yanda hemen tüm Ortadoğu ülkelerinden dışarı çıkarılmış 800 bin Yahudi mülteci ve diğer yandan 800 bin Filistinli mülteci vardı. Yahudi mülteciler farklı yerler tarafından içlerine alındılar, ama Arap dünyası bu mültecilerin çoğunu zamanla içine sindiremedi.”
“Bence Lübnan halkı bu meseleye adil çözüm getirildiğini görmek ister. Bence Lübnan’da yaşayan ve pek çok haklarından mahrum bırakılan ve sizin de bildiğiniz gibi iyi şartlarda yaşamayan Filistinli mülteciler de daha fazla hak ve daha iyi yaşama kavuşacakları yolun açılacağı bir durum görmek ister.”