Yemeksepeti işçisi Doğu Yılmaz’ın direnişi 14 gündür sürüyor. Patron vekilinin teklifiyle iki görüşme gerçekleştirdiklerini duyuran Yılmaz, kendisine istenilen rakamın ödeneceği söylenerek direnişi sonlandırmasının teklif edildiğini aktardı. Bu teklifi kabul etmediğini talebinin işe geri dönmek olduğunu yinelediğini belirten Yılmaz, işçi ve emekçiler başta olmak üzere kamuoyuna dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Direnişteki Yemeksepeti işçisi Doğu Yılmaz, arabulucu uzlaşma görüşmelerine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 14 gündür direnişte olan Yılmaz, emeğin üstündeki baskı, sömürü, keyfi ve hukuki dayatmalara karşı direnişe başladığını hatırlattı.
“Arabulucu patron vekiliyle iki görüşme gerçekleşti”
Direnişten birkaç gün sonra arabulucu vasıtasıyla Yemeksepeti yönetiminin temsilcilerinin kendileriyle görüşmek istediğini ve 28 Mayısta telekonferans yoluyla ilk görüşmeyi yaptıklarını belirten Yılmaz, “Bu görüşmede yaptığım direnişin etkisinden dolayı rahatsız olduklarını sezinledim. Yemeksepeti patron vekili uzlaşmak istediklerini belirterek eylemimi bırakmam karşılığında ‘rakamda pazarlık yapmak istediklerini’ belirtiler. Ben bu öneriyi kabul etmedim. Birkaç gün sonrasında arabulucu arayarak benimle uzlaşmak için belirttikleri tarihte görüşmek istediklerini belirttiler” dedi.
“Ücret verip direnişi kırmak istediler”
1 Haziran’da arabuulucu Yemeksepeti patron vekili ile ikinci görüşmelerinin gerçekleştiğini kaydeden Yılmaz, ayrıntıları şöyle paylaştı: Bu görüşmede de hem arabulucu ve hem de Yemeksepeti patron vekili ‘biz masada uzlaşarak kalkmak istiyoruz’ dediler Tüm Yemeksepeti işçilerinin talepleri için başlattığım haklı ve meşru direnişi bitirmem için 8 maaş ödeme önerisinde bulundular. Kabul etmedim ve direnişe başlarken ifade ettiğim taleplerimi tekrar ifade ettim. Bu ifadelerim üzerine benim bir rakam ifade etmemi isteyerek pazarlığa açık olduklarını vurguladılar. Ben kendilerine işten atılma karşılığı para talep etmediğimi ve yeniden işime dönmek konusunda anlaşabileceğimiz ve bunun dışındaki her türlü uzlaşma-anlaşma önerisine kapalı olduğumu belirttim. Patron vekili ve arabulucu aynı önerileri tekrarlayıp durdular. Ama para karşılığında işten atılmayı ve direnişten vazgeçmeyi kabul etmemi isteyen öneriyi reddederek direnişe devam edeceğimi belirttim. Doğrusu da buydu. Bugüne kadar birçok direniş patronların önerdikleri bir kaç kuruş para karşılığında sonlandırıldı. Buna geçit vermemek adına en basit ve masum isteğimiz işe geri dönmemin kabul edilmesidir. Buradaki direniş benim kişisel taleplerimin ya da çıkarlarımın öne çıktığı direniş değildir. Şubat ayında binlerce sınıf kardeşimin başlattığı şanlı onurlu mücadelenin ve taleplerinin devamıdır. Bende bu bilinçle emek, onur ve gelecek mücadelesi yürütüyorum.”
“Sınıfımız adına kazanım elde etmeliyiz”
Sermayenin sendikaların ve sınıf dayanışmasının zayıflığından güç alarak, işçilerin maddi sıkıntılarından faydalanarak baskıyla, tehditle direnişleri kırıp, etkisiz hale getirmeyi hedeflediğinin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti: “Bizler her türlü zorlanmaya, baskıya, tehdide, satın alma girişimine karşı sınıfımız için kararlı mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bu gün bize verdiklerinden-teklif ettiklerinden daha fazlası bizim emeklerimizle üretiliyor. Patronlar ise bunların üzerine konuyorlar. Örgütlü bir sınıf olduğumuzda hak ettiğimizi hep birlikte olacağız. Sınımız adına kazanım elde etmek için tüm direnişlerin kazanımının önemli olduğu açıktır.
“Herkesi dayanışmaya çağırıyorum”
Sınıf kardeşlerim ve tüm mücadele dostlarım, Enerjisa, Pressan, Sinbo, Yemek Sepeti, Acarsou başlayan grevler ve birçok yerde süren işçi direnişlerinin başarısı için, herkesi dayanışmaya çağırıyorum. Kahrolsun ücretli kölelik düzeni. Haklıyız direne direne kazanacağız. Yaşasın işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesi.”
