Mûş’un Til (Korkut) ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde evleri askerlerce ateşe verilen aynı aileden 9 kişinin yakılarak katledilmesiyle ilgili Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü.
Bugün duruşmadan sonra kararı protesto etmek için açıklama yapıldı. Açıklama yapan Mûş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, 2013 yılında bir dava açıldığını ama son 10 yıllık süreçte Kırıkkale’ye sürgün edildiğini belirterek, “10 yıldır bu şehrin adliyesinde adalet aradık ama yeni bir karar verildi. Dosyada zaman aşımı gerekçesiyle düşme kararı verildi. Etkin bir arama gerçekleştirilemedi. Şahıs bulunamadı, cezasızlık kültürü bir politikaya dönüştürüldü” dedi.
Wan (Van) Baro Başkanı Sinan Özaraz ise, Vartinis’in Kürt olduğunu ve siyasi saiklerle bir evde katledilen 7 kişilik yaşamından ettiklerini ifade ederek, “Bu bir insanlık suçudur. İnsanlık suçu zaman aşımına tabi değildir. Zaman aşımına tabi olan bir dosya, düşürülerek cezasızlık politikasına maruz kaldı” diye konuştu.
Duruşma sonrası JINNEWS’e kısa bir konuşma yapan katliamdan sağ olarak tek kurtulan Aysel Ögüt, kararı haksızlık olarak değerlendirdi. “Ben bugün ölü gibiyim” sözleriyle karara tepki gösteren Öğüt, “O kadar umutluydum ki adaletli bir karar çıkar diye düşündüm. Ama olmadı, yine ben üzüldüm. Allah’ın adaletine güveniyorum, o kadar uğraştım, dindim, bugün buraya bile depresyon ilacı alarak geldim. Ben hakkımı devlete helal etmiyorum, ailemi katleden katili serbest bıraktılar. Ben bu kararı verenleri Allah’a havale ediyorum. O gün köyde tek bir çatışma yoktu, köyde panzer ve askerler vardı. Bülent Karaoğlu’nun kararıyla katliamı yaptılar. İki saat içinde ailem yok oldu” sözlerini kullandı.
Ne olmuştu?
Vartinis Beldesi (Altınova) kırsalında 2 Ekim 1993 tarihinde yaşanan çatışmada bir astsubay yaşamını yitirdi. Çatışmadan sonra astsubayın cenazesini almaya gelen askerler, Vartinis’ten geçerken havaya ateş açtı ve “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” diyerek bölgeden ayrıldı. Olaydan bir gün sonra, yani 3 Ekim 1993’te beldeye gelen askerler “örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla köyü ateşe verdi. Evlerinin ateşe verilmesi sonucu Nasır ve Eşref Öğüt çifti, en büyüğü 12, en küçüğü ise henüz 3 yaşında olan 7 çocuklarıyla birlikte yaşamını yitirdi. Evden sağ kurtulan tek kişi olan Aysel Öğüt, daha sonra katliama ilişkin suç duyurusunda bulundu.
Muş Cumhuriyet Başsavcılığı, “terör suçu” diyerek dosyayı görevsizlik kararıyla Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderdi. DGM Başsavcılığı, olayı “terör eylemi” olarak nitelendirdi ve “failleri belli olmadığı” gerekçesiyle dosyayı kapattı.
Öğüt, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yapılan düzenlemelerle birlikte, 2003’te yeniden suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, bu kez olaya ilişkin soruşturma başlattı. Savcılık, iddialarda ismi geçen kişilerin askeri görevde oldukları gerekçesiyle Elazığ 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dosya bu kez de 7 yıl askeri savcılıkta bekledi.
2011 yılında aile avukatları yeniden savcılığın yolunu tuttu. Muş Başsavcılığı, yasa değişiklerini de dikkate alarak soruşturmayı yürütüp tamamladı. Dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Üsteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Gökyazı Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan hakkında “kasten ev yakmak suretiyle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan dava açıldı.
Beraat kararı verildi
“Güvenlik” gerekçesiyle Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinde alınan davanın 1 Mart 2016 tarihindeki karar duruşmasında, dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu ile diğer 3 fail hakkında “delil yetersizliğinden” beraat kararı verildi. Karara, “yargılamanın eksik yürütüldüğü” gerekçesiyle itiraz edildi.
Dosyanın 5 yıl Yargıtay’da bekletilmesi ardından karar çıktı. Yargıtay, katliamdan dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu’nun sorumlu olduğunu belirterek yerel mahkemenin verdiği beraat kararını “köyün yakılması emrini Yüzbaşı Bülent Karaoğlu vermiştir” diyerek bozdu. Daire, ayrıca failler arasında yer alan rütbeli 3 asker hakkındaki beraat kararını ise onadı. Kararın ardından Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Eylül 2021 tarihinde görülen ilk duruşmada dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Bülent Karaoğlu hakkında tutuklama kararı verildi. Ancak Bülent Karaoğlu Eylül 2021 tarihinden bu yana yakalanamadı.