18.6 C
İstanbul
20 Eylül Cuma, 2024
spot_img

Van’da kayyumlara karşı eylem: “HDP’liyiz, her yerdeyiz, kayyumlara karşı mücadeledeyiz”

Van’da HDP’li milletvekilleri, yerel yönetim kurulu ve parti meclisi kurulu üyelerinin katılımıyla AKP’nin kayyum politikalarına karşı eylem gerçekleştirildi

AKP’nin kayyım politikalarına karşı Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri, Yerel Yönetimler Kurulu üyeleri ve PM üyelerinin katılımıyla Van’da Kayyım Darbesinin 3’üncü yıldönümüne ilişkin basın açıklaması yapıldı.

“Hırsız kayyım, kayyım gidecek halk gelecek” sloganları atılan basın açıklamasında Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı ve Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş birer konuşma yaptı.

Doğan: “Kayyımları geldikleri yere göndereceğiz”

İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, yaptığı konuşmada HDP’nin halkçı belediyeciliğinin AKP tarafından tehdit ve tehlike olarak görüldüğünü ve bunun üzerine HDP’li belediyelerin gasp edilerek kayyımların atandığını söyledi. “İkinci kayyım döneminde daha belediye eşbaşkanlarımız mazbatalarını almadan kayyım yazısını yazdılar” diyen Doğan şöyle devam etti: “Halkımız bunu kabul etmez dedik, şimdi de halkın söylediğini söylüyoruz. Halkımız şunu söylüyor: Kayyımlar atandığı andan itibaren bütün belediye binalarımız kalekol gibi çevrildi. O kapalı kapılar ardında o günden beri yapılan şey gasptır, yolsuzluktur, demokratik hakların ortadan kaldırılmasıdır. Önümüzdeki seçimde kayyımları geldikleri yere göndereceğiz.

“Kayyum pratiği onlara kazandırmayacak”

Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı ise şöyle konuştu:

“Bugün maalesef kara günümüzdür. Kayyım gasptır, talandır, darbedir, borç yüküdür halk için diyoruz. Bu tekçi iktidarın kayyım rejimi zihniyetini kınıyorum. Üzerinden iki yıl geçti. Ancak birinci kayyım pratiği nasıl kazandırmaydıysa ikinci kayyım pratiği de onlara asla kazandırmayacaktır. Bu 31 Mart’ta açığa çıktı ve İstanbul seçimlerinde net bir şekilde ifade edildi. Mardin ve Diyarbakır’da bütün kirlilikleriyle deşifre olan kayyım pratiği Van’da da kirliliğe bulaştı ve bundan kurtulamıyorlar. Önümüzdeki süreçte Türkiye genelinde bütün kayyım pratiğini detaylarıyla ve belgeleriyle açıklayacak Genel Merkezimiz. Ben bugün sadece Van pratiği üzerinden dönem dönem açıkladığımız gibi bazı durumların altını çizmek istiyorum. Bizler 4 ay 9 gün iş başında kaldık. Bini aşkın aile ile yüz yüze görüştük. Binlerce mahalle ve köyde halk toplantıları yaptık, muhtarlar toplantısı yaptık. Kuruma iletilen talepleri not aldık.”

7 bin liralık direğe 19 bin TL

“Kayyım gelir gelmez ulaşım planlaması yaptığımız sözleşmeleri rafa kaldırdı. Çevre sorunu, kamulaştırma yöntemiyle yapıldı ne hikmetse yargı kararına rağmen 18’inci madde dayatılıyor. Bu yüzden çevre yolu hayata geçirilemiyor. İmar planında yapıların yoğunluğunu Van kaldıramaz. Dolayısıyla biz gene İstanbul Teknik Üniversitesiyle imar ana plan üzerine yoğunlaşıyorduk. Kayyım gelir gelmez bunu da rafa kaldırdı. Birinci kayyım döneminde ciddi rant sağlandı yandaşlara, aynen devam ediyor. Van bir deprem kentidir. Deprem toplanma alanları yoktur. Bu sorun çözülmek zorunda. Kent meydanımız yok. Bizden önceki belediye başkanlarımız yerel sorunları çözmeye çalıştılar. Kadına, gençliğe, toplumsal aktiviteye yönelik altyapı hazırlanmaması büyük bir sorundur. Bizim belediyelerimiz döneminde atılan adımlar rafa kaldırıldı. Belediye arazisi yandaşa peşkeş çekilmiştir. Aydınlatma direğinin maliyeti 7 bin liradır, belediyeye 19 bin lira fatura edilmiş. Bir direk dikilmesi gereken yere 3 direk dikilmiş. Düşünün kimin cebinden kimin parası aktarılmış. 50 milyon lira vurgun yapılmış ve bu insan yargılanmıyor. Yol Yapım Daire Başkanlığından alınmış eski görevine atanmış. Aynı insan kar araçlarının kiralanmasında da vurgun yapmış, 10 milyon lira.”

Van’da ne varsa AKP’ye peşkeş çekilmiş

“31 Mart’tan önce, AKP’nin mitinglerinin giderleri belediyeye fatura edilmiştir. Aşevinin imkanları AKP’lilere sunulmuş. Sosyal yardım paketleri hazırlanıyor ve AKP adına halka dağıtılıyor. Okçular Derneğinin Malazgirt ve Ahlat’ta yapacağı faaliyetleri belediyeye fatura edilmiştir. Bu kaynaklar halkın malıdır. Rant için kullanılamaz, yandaşa peşkeş çekilemez. Birinci kayyım döneminde hanımefendinin altın günü organize edilecek diye gemi restore ediliyor. Gemi 30 kişilik hale getirilmiş 684 milyon TL harcanmış, gemi şu anda çürüyor. Kocaeli Parkı restorasyonunda suçüstü yaptık. Müdür hırsızlık yapmıştı, görevden aldık. Kayyım gelir gelmez aynı göreve atadı. Bu insan yine hırsızlık yaptı ve kayyım tarafından görevden alındı. Bekir Başkana (Kaya) selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Arkadaşımız haksız hukuksuz bir şekilde cezaevinde.”

Beştaş: “Kayyım atayanlar da hırsızlık yapanlar da onlara destek verenler de yargılanacak”

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise kayyum pratiklerini eleştirerek sorumluların yargılanacağını belirtti.

Beştaş konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz belediyelerimize kayyım atanmasını konuşurken Türkiye’nin dört bir yanı kayyım rejimine teslim ediliyor, bunu da konuşacağız. Biz ilk olarak 2016’da belediyelerimize kayyım atanırken, bu konuda hep birlikte sesimizi çıkarmazsak Türkiye kayyım rejimine dönüşecek demiştik. Korkularımız gerçekleşiyor. 19 Ağustos’ta Mardin ve Diyarbakır ile birlikte Van Belediyemize kayyım atandı. Belediye eşbaşkanlarımız hakkında uyduruk, temelsiz soruşturma açıldı. Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’e ne oldu? Bir süre sonra merkeze çekildiler, yani atadıkları kayyıma kayyım atadılar.

Mesela Nusaybin Belediye Eşbaşkanlarımız da burada. Rekor galiba onlarda, 4 defa kayyım değiştirildi. Kayyım yerine kayyım atıyorlar, kendi kayyımlarını bile beğenmiyorlar çünkü yolsuzluk ve hırsızlık almış başını gidiyor. Bu sadece yerelde yolsuzluk olduğu anlamına gelmiyor. Balık baştan kokar. Bakanların hırsızlık ve yolsuzlukları, bavullarla çaldığı dolarlar aklanmasaydı; bu iktidar devam etmeseydi, göz yumulmasaydı kayyımlar da hırsızlık yapmayacaktı. Sedat Peker her gün çarşaf çarşaf hırsızlıklarını deşifre ediyor. Hala tek bir savcı hırsızlık, gasp, cinayet suçlarını soruşturamıyor. Neden? Çünkü yargı tamamen iktidarın aparatı haline getirildi. Ama şunu biliyoruz ki iktidardan gittiğiniz gün savcılar bu suçları soruşturacak. Kayyım atayanlar da hırsızlık yapanlar da onlara destek verenler de yargılanacak ve biz bu mahkemelere müdahil olacağız.”

“Zihniyetleri aynı”

Afganistan’ın Taliban tarafından işgal edilmesinin ardınan Türkiye ile Taliban arasındaki dialoglara değinen Beştaş, “Yeni bir döneme girdik dünden beri. Taliban’a göz kırpmaya başladılar. Zaten zihniyetleri aynı. Dün IŞİD, bugün Taliban. Burada Taliban uygulamaları yapmanıza bu halk izin vermeyecek. ‘Kayyım ne demek?’ diye halka soralım, ben kulağıma gelenleri söyleyeyim. Kayyım Kürde düşmanlıktır. Kürt halkının iradesini tanımamaktır. ‘Senin ne seçme ve seçilme hakkı var’ demektir, ‘verdiğin oy geçersizdir’ demektir. Kürtler bu ülkenin yurttaşı değil mi? Adana, Mersin, İstanbul’daki yurttaş gibi oy verdiğinde o seçtiklerini kabul etmek zorunda değil misiniz? Kürt düşmanlığı bu konuda zirve yapmış durumda. AKP ve MHP iktidarı bekasını Kürtlere düşmanlık üzerine kurmuştur. Bir de hiç yüzleri kızarmadan Diyarbakır’a gelip biz Çözüm Sürecinin arkasındayız diyorlar. Diyarbakır’da Kürtler kardeşimiz, Ankara’ya dönünce bozkurt oluyorsunuz. Kürtlere düşmanlık yapıyorsunuz ve Kürtler bunu çok iyi biliyor” diye konuştu.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol