Ankara’da MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever’in de aralarında bulunduğu 10’u tutuklu 12 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması yarın Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022’de tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirleri Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Hakan Yalçın, Selman Güzelyüz, JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, gazeteci Hamdullah Bayram ile tutuksuz yargılanan MA muhabiri Zemo Ağgöz ve bir süre MA Ankara bürosunda stajyer olarak çalışan Mehmet Günhan hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması yarın görülecek.
Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmayı, basın örgütleri temsilcileri ile gazeteciler izleyecek.
149 haber iddianamede
Gazeteciler hakkında tutukluluktan 3 buçuk ay sonra 17 Şubat’ta hazırlanan iddianamede, tüzel kişiliği bulunan Mezopotamya Ajansı da sanık olarak yer aldı. İddianamenin büyük bir bölümünü MA’da yayınlanan 149 haber oluşturdu. Haberlerin yanı sıra PKK-KCK’nin kuruluş tarihine 3 kez yer verilen iddianamede, gazeteciler hakkında beyanı olmayan açık ve gizli tanıkların ifadeleri yer aldı.
Tahliye talebi reddedildi
Delillerden yoksun ve gazetecilerin “örgüt üyesi” olduğu iddia edilen iddianameyi kabul eden Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, aynı gün gazetecilerin avukatı Resul Temur’un yaptığı tahliye talepli başvurusunu reddetti. Mahkeme, “…atılı suç için yasada öngörülen cezanın türü ve miktarı, tutuklama kararından sonra delillerde sanıklar lehine bir değişiklik olmaması ve tutuklama kararındaki gerekçeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, adı geçen sanıklar yönünden kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, sanıklara isnat edilen suçların CMK’nın 100/3-a maddesinin 11.alt bendi gereğince tutuklama sebebi varsayılan suçlardan olması, sanıkların tutuklu kaldığı süre ve muhtemel cezanın üst sınırına göre sanıkların kaçma şüphesinin mevcudiyeti ile bu aşamada adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı hususları birlikte nazara alınarak…” gerekçelerine yer vererek, gazetecilerin tutukluluk halinin devamına karar vermişti.