Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Bodrum’da arkeolojik SİT alanına yapmak istediği otelin ÇED bilgilendirme toplantısında protesto vardı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un şirketi ETS Grup tarafından yapılması planlanan otel çevre halkının tepkisine neden oldu. Bilgilendirme toplantısına katılanlar ‘O oteli yaptırmayacağız’ derken turizmciler bölgenin arkeolojik SİT alanı olduğunu söyledi.
Yerel Bodrum Aktif gazetesinin haberine göre, Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un mavi yolculuğun ilk duraklarından olan Kissebükü’nde yapmak istediği ‘Maxx Royal Bodrum Oteli’ne çevrede yaşayanların ve turizmcilerin tepkisi ÇED toplantısında da sürdü.
ETS Tur şirketi 2014 yılında Kissebükü’nde 5 yıldızlı otel yapmak için adım atmış ve Muğla Valiliği ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı ile otel inşasına izin vermişti. Bu gelişme üzerine Bodrumlu ve birçok bölgeden yurttaşlar, 25 Ocak 2015’te karadan ve denizden bölgeye giderek tepki göstermişlerdi. İmar plan teklifinin yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanarak Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkarılmasının ardından ÇED bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
‘Kredi almak için ÇED toplantısı’
Toplantıya katılan, Bodrum Denizciler Derneği’nin Avukatı ve süreci başından beri hukuken takip eden Betül Cinmen “Buradaki ÇED toplantısını şirket uluslararası kredi alabilmek için yapmak zorunda, aksi halde kredi alamayacak, bu nedenle olumlu ÇED raporu almak istediği için bu toplantıyı yapıyorlar.” dedi. Av.Cinmen sözlerine “Yürütmeyi durdurma kararı verilen 25 binlik plana rağmen 1/binlik ve 5 bin ölçekli planı nasıl yapıyorsunuz. Bu bir suçtur, neyin üzerinde konuşuyorsunuz bilmiyorum, bu konuda suç duyurusunda bulunacağız. Bakanlık olarak yürütmeyi durdurma kararını bilmemeniz mümkün değil, sanki yürütmeyi durdurma kararı yokmuş gibi davranamazsınız, suçtur. Bunlar eski 1/25 bine göre yapılmış plan” şeklinde devam etti.
Av. Betül Cinmen, ÇED toplantısının kredi alabilmek için yapıldığını savundu
“İkna etmeye geldik, ikna olmaya değil”
Projenin ÇED raporunu hazırlayan çevre mühendisi Mustafa Tel’in çuval bezi üzerinde yaptığı sinevizyon gösterisinin sonunda, Muğla Çevre Şehircilik Müdürlüğü yetkilisi Bekir Erdoğan soru cevap bölümüne geçildiğini ifade ederek söz vermeye başlayarak, “Bakanlıktaki inceleme değerlendirme komisyonuna sizin görüşlerinizi tutanaklara geçirip ileteceğiz” dedi.
Toplantıda söz alanlar ÇED raporuna yönelik itirazlarını dile getirdi:
Ayşe Temiz (Arkeolog) : Bodrum müzesinden emekliyim bu bölgeyi çok iyi bilirim. İnşaat yapılacak alan 2863 yazılı yasaya göre buraya inşaat yapılması yasak ve sakıncalı. Bu projeyi aklım yasal olarak almıyor. Ormanlık alanda cetvelle çizilmiş gibi plan olmaz.
Arif Yılmaz: (Kaptan): Önünüzdeki deniz alanının tamamı arkeolojik sit alanıdır. Bütün bölge arkeolojik deniz alanıdır ve tamamen dalışa yasak bölgedir. Buraya iş makinası girdiği andan itibaren tarih fışkıracak ondan sonrada geri dönüşü olmayacak ve burası deniz turizmi alanıdır mavi yolculuktaki teknelerin konaklama alanıdır, turizm tek taraflı olamaz. Bir yandan tesis yaparken bir yandan haritalara işlenmiş koyları deniz turizmine kapatacaksınız, böyle şey olmaz, denizciler olarak her deniz kıyısı teknelerin yanaşabileceği koy değildir özelliklere sahiptir, bu alanlar deniz turizmi olarak işaretlenmiş ve bu koylar kaybolacak riskli koylar olarak belirlenmiştir, yaptığımız çalışmalarda tedirginliklerimizin haklı olduğunu gördük, bu alanın tahsisi yasal değildir, buraya açılan tahsisler kendi direktifleri ile 2007 şubat ayında ortadan kaldırılmıştır yani YOK hükmündedir.
Rana Öztürk (Tema Bodrum Temsilcisi): Buranın köylüsü bu denizlerden ekmek yiyor, bu anlattıklarınızın tamamı katliamdır, köylünün ekmeği ile oynamayın, eko sistemi bozarsınız nasıl böyle bir vicdansızlık yapıyorsunuz, bu köydeki insanların ekmeğini öldüreceksiniz, buradaki oteller buradaki köylüyü tuvalet bekçisi bile yapmıyor, şimdi buranın denizine göz diktiniz, süslü püslü laflarla köylüyü kandırmayın, biraz vicdanlı olun.
Rüştü Tezcan (Denizci –Yatcı ): Bu koylar çok az kaldı çok özel koylar, yapılacak yer çok lüksmüş çok lüks tesisler her yere yapılabilir. Yatırıma karşı değiliz yatırım yapılacak ama yeri çok iyi belirlenecek. Mavi yolculuk sürdürülebilir turizm türüdür, bunu öldürümezsiniz tek rakipsiz sektörümüzdür, çünkü dünyada çok az yerde yapılabilmektedir. Mavi yolculuk Pamukkale ve Kapadokya gibidir. Otele her yerde var kendi bacağımıza kurşun sıkıyoruz, bu koyda yapılmasının önemi gereği nedir, anlamıyorum, burada köylünün tapulu arazilerine imara kapalı ama otel inşaatına açık olacak şey değil.
88 koydan 44 koy kaldı
Güney Şirin (HDP Ekoloji Sözcüsü): Turizm insanları beton içerisinde lüks odalarda yatırmak değil. Mavi ile yeşilin eşsiz olduğu Gökova sı ile tur yaptıracağız. Binlerce yıllık arkeoloji yapısı ile tur yaptıracağız . Bu tür tesisler yerine ev pansiyonculuğunu özendirmeliyiz. İnsanlar Ankara’nın İstanbul’u betonundan kaçıp bu doğaya geliyorlar. Bu doğayı yok edersek, özellikle doğayı korumak ile ilgili yetki alanlar bunu yaparsa bu ülke biter. 1970 lerde 88 tane koy varken bugün 44 koy kalmış. Örneğin Sea Garden koyu mavi yolculuktan çıkarıldı. Turizm bakanı burayı yaparsa bu koy olmayacak. Başka bakanların yetkililerin başka koylara inşaat yapmasına nasıl engel olacağız, nüfuzunu gücünü kullanıp tahsis alarak inşaat yapıyor. Burası 125 dönümle kalmayacak , bu tahsisler orada devam edecek. Burada çıkacak hafriyat nereye gidecek. 30 km. ormanlık alan yok edilerek yok edilecek. Buranın yeniden eski haline gelebilmesi için 300 yıl geçmesi gerekiyor. Bu tesisin yapılmasını halkın karşı çıkılmasına rağmen yapılmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Bige Karan (Dernek başkanı): Bodrum’u korumak için dernek kurmak zorunda kaldık. 125 bin metrekarenin tek bir metrekaresine bile çivi çakılmasını beton dökülmesini istemiyoruz”
Serdar Karcılıoğlu (BOYD Başkanı): Söyleyeceklerimin alkışlanmayacağını biliyorum, ama fikirlerimi söylemek istiyorum, sadece bu proje için burada bulunmuyorum. Güney Şirin turizm dersi verdi ama ben onun söylediklerini çürütmek için O ‘na üç gün ders veririm. Mavi yolculuk bir dünya markasıdır. Biz de destekliyoruz, ama Bodrum’a bir dünya markası olurken Bodrum mavi yolculukla dünya markası olmadı” deyince, Filiz Dizdar yüksek sesle “HALİKARNAS BALIKÇISI MEZARINDA TERS DÖNDÜ” dedi. Karcılıoğlu “Bu koyda mevcut alanın kanunsuz olduğu vurgulandı, buna karar verecek olan devlettir. Sizin o kanunsuzlukları haykırmanız çok bir şey değiştirmiyor, bu tesisin Bodrum’un kayda alınabilecek bir destinasyona sahip olması için ihtiyacı var, Bodrum’un bu tür markalara ihtiyacı vardı. Bu markalar gelmediği sürece yarın deniz turizmi de olmayacak.
Karcılıoğlu’nun sözleri büyük tepki ile karşılanarak, yer yer kahkahalar atıldı. Tepkiler üzerine Karcılıoğlu toplantıyı terk etti.
Koyun arkeolojkj SİT alanı olduğu dile getirildi
İsmini söylemek istemeyen Mazılı kadın: Bütün geçimimiz çocuklarımızın geleceği tehlikede, bunlar otel yaptığında kaptanlarımız balıkçılarımız oraya yanaşamayacak, bize saygıları bile yok, kesinlikle o bölgede inşaat istemiyoruz, köylerin elinden arsalarını almak istiyorlar, inşaata yapılan hiçbir koya giremiyoruz.
Ahmet Özkan (Kaptan): Buraya otel yapılırsa 2,5 yaşındaki çocuğuma ne bırakacağım nerede denize girecek, istemiyorum
Erkan Demirel: 20 yıldır burada yaşıyorum, burada 400 kişiyi işe alacaklar ama 5 bin kişi ekmeğinden olacak. Bizim otele ihtiyacımız yok sağlık ocağımız yok.
Halil Karahan (Bodrum CHP İlçe başkanı): Burada görülen şu ki halk ve insanlar bunu kesinlikle istemiyor. Halka rağmen burada bir şey yapılamaz, bakan bu ısrarından vaz geçmelidir yaptırmayacağız sonuna kadar mücadele edeceğiz.
‘Neden kaçırayım’ demişti
İmar barışı adıyla izinsiz yapılara af getiren uygulamaya, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katılarak, kendi otelleri için imar barışına başvurduğunu açıkladı.
Ersoy, ”Çok büyük avantaj niye kaçırayım? Rakamlar yüksek değil. İşletmelerin yarım sezonluk kârı” demiş “Konumunuz şirketinizde yapacaklarınızı etkiliyor mu?” sorusuna ise “Olaya şöyle bakıyorum. Turizmi bir yere getirmeyi başarırsam, şirketlerim de değerleniyor.” yanıtı vermişti.