ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik saldırısına karşı toplumsal muhalefet örgütlerinden yapılan açıklamalarda emperyalizme karşı mücadele ve dayanışma çağrıları ön plana çıktı
SAVAŞA KARŞI KOORDİNASYON: SAVAŞ DEĞİL, ÖNCE BARIŞ, ÖNCE YAŞAM
Savaş tamtamlarının kulakları sağır eden gürültüsünün hemen ardından bombardıman sesleri duyulmaya başladı. Patlamaların giderek daha yakından ve yaygın duyulacağını kestirmek kehanet değil. Artık bir ölüm makinesine dönüşen süper devletler denetimsiz saldırganlıklarını başka halkların yurtları, yuvaları üzerinde yarıştırıyorlar. Sürekli savaş içinden sürdürdükleri düzenlerini yine bizim üzerimizden var ediyorlar. İnsanı, hayvanı, doğayı öğüten bu değirmenin taşlarını döndüren en güçlü kaynak ise sessizliğimiz…
Savaş, muktedirlerin televizyonlarda gösterdiği gibi bir oyun değil. Savaş korkunç bir gerçek ve orada sadece ölüm var. Hamasi milliyetçiliklikle üretilen, nefret ve düşmanlık diliyle katlanarak büyüyen bir ölüm. Nefretten ilham alan, düşmanlığı körükleyen bu dil, çıkardığı gürültüyle gerçeğin sesini kısıyor, toz duman arasında ölen çocuklarımızın yüzünü bile göremiyoruz. Sürekli bir tehdit algısı yaratılarak büyütülen düşmanlıkların nerede başlayıp nerede bittiğini bilemiyoruz artık.
Çocukların Filistinli, Suriyeli, Kürt, Arap, Türk oluşuyla; cinsiyeti veya rengiyle değil çocuk oluşuyla ilgiliyiz. Gençlerin, kadınların, erkeklerin, yaşlıların da öyle. Onları rakamlara indirgeyen ve bizden olmayanları “terörist” ilan ederek öldürmeyi meşru göstermeye çalışan, savaşı kutsayan dili reddediyoruz. Çünkü cenazelerin ardından dökülen göz yaşı ve ağıtların renginin olmadığını biliyoruz.
Süper güçlerin akıllı füzeleri bombaları var; uçakları, gemileri var, dünyaya Ortadoğu’ya dair planları emelleri var. Herkese korku salan tehditleri meydan okumaları var. Ürettikleri ölüm makinelerini başka halkların topraklarında deneyerek, daha etkili, daha öldürücü diye pazarlamak için savaşa ihtiyaçları var. Bu büyük pazardan çıkarlar kapmaya çalışan daha küçük ama daha pervasız ve acımasız taklitçileri de var. Onlar da pazarlayacak ürünleri olduğuyla övünüp, pastadan pay kapma çabasındalar. Bu yüzden savaşa ihtiyaçları var. Bu hengamenin ortasında yaşamaya çalışan halklar ise sadece barış ve huzur istiyor. Topluma savaş ve ölümden başka vadedecek hiçbir şeyi kalmayan, ortak yanları içtikleri kan olan bu zalimleri tanıyoruz. O nedenle komşularımızı, yurttaşlarımızı, Anadolu ve Ortadoğu halklarını, bütün insanlığı, muktedirlerin maskelerinin ardını görmeye, yazdığı sahnelediği bu oyunun kahramanları olmamaya davet ediyoruz.
Siyasal iktidarın ses kısma, bastırma mekanizmalarının savaşa karşı çıkmayı bile suç haline getirdiğini biliyoruz. Ancak nefes almamızı sağlayacak tek yol, barış için açacağımız kanallardır. Toprağı iğneyle kazmamız gerekse de, parmaklarımız patlayıp kanasa da bu kanalları açık tutacağız. Savaşın ve bize savaşı dayatanların karşısına çocuklara ve çocukluklarımıza sarılarak cesaretle dikilmeye kararlıyız. Bu ölümcül sisi dağıtıp, birbirimizin ve çocuklarımızın yüzüne ancak böyle bakabiliriz.
ÖNCE BARIŞ, ÖNCE YAŞAM
Savaşa Karşı Koordinasyon
Kaldıraç: Emperyalist haydutlar bölgemizden defolun!
Emperyalist saldırganlar ve bu saldırıları destekleyen işbirlikçiler açıktır ki, işçilerin, ezilen halkların kanı üzerinden sömürü ve zulüm düzenlerini sürdürmek istemektedirler.
Bu sistemin sahiplerine, dünyanın işçilerinin, ezilen halklarının da yanıtı elbette olacaktır. Tüm dünyada süren direnişler, sisteme karşı artan öfke, sömürüsüz, savaşsız ve sınırsız bir dünyanın mayalanmakta olduğunun habercisidir.
Dünya işçi sınıfı ve ezilen halkları, örgütsüzlüğünü yendikçe, örgütlü gücünü geliştirdikçe bu emperyalist asalakları başından atacaktır.
Dünya işçi sınıfı ve ezilen halkları, örgütsüzlüğünü yendikçe, örgütlü gücünü geliştirdikçe bu emperyalist asalakları başından atacaktır.
Bu savaşa karşı çıkmak, insanca, onuru ile ve kardeşçe yaşamak isteyen her insanın görevidir.
Er ya da geç, zafer, işçi sınıfı ve ezilen halkların olacaktır!
Örgütlü halkları hiçbir kuvvet yenemez!
Kaldıraç’ın açıklamasının tam metni için tıklayınız.
Halkevleri: Barış içinde, özgür ve laik Ortadoğu
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik saldırısından bir gün önce, karşılıklı restleşmeler sürerken Halkevleri Genel Sekreteri Özge Ozan imzasıyla yayımlanan açıklamada “Türkiye dahil tüm bölge halklarını tehdit eden bu emperyalist savaşın karşısındayız. Cihatçıların taşeron olarak kullanıldığı bu vekalet savaşı son bulmalı, yerini yeni çatışmalar almamalı, emperyalistler bölgeden elini çekmeli, Suriye’nin geleceğine Suriye’de yaşayan halkların karar vereceği bir barış süreci tesis edilmelidir” denildi.
Halkevleri’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
TÖPG: Suriye’de emperyalist savaşa hayır
Ortadoğu ve Suriye’nin barış, özgürlük ve kardeşlik dolu geleceği halkların, emekçilerin ortak mücadelesindedir.
Suriye’de emperyalist savaşa hayır!
Ortadoğu ve Suriye’de halkların, emekçilerin ortak mücadelesini büyütelim!
TÖPG’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
TKP: Kahrolsun emperyalist savaş
Dünyada ezilenlerin, sömürülenlerin, emekçi kitlelerin öfkesinden korkun. Onların yalana, sahte görüntülere, provokasyonlara, çirkefe, komplolara ihtiyacı yok! İnsanları sömürmek, insanları paylaşım savaşlarına sürüklemek, halkları tekellerin kârları için birbirine kırdırmak açık suçtur. Bu suçun bedelini mutlaka ödeyeceksiniz.
Barbarlar Suriye’yi yangın yerine çevirsin, büyük insanlığın yüreği Suriye halkıyla birlikte atıyor.
TKP’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
ESP: Suriye’ye emperyalist müdahaleye son
Ortadoğu’da da ihtiyaç, Türk, Kürt, Arap ve bütün bölge halklarının emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşmesidir. Bugün birbiriyle dalaşan bütün gerici kuvvetlerin, sırası geldiğinde hasımlık etmekten sakınmadığı Rojava Devrimi, bu alternatifin nüvesini oluşturmaktadır.
Suriye halkları bu çözümü kendi elleriyle yaratacaktır. Demokratik, halkların eşitliğine dayanan Federal bir Suriye’de hiçbir emperyalist güce yer kalmayacaktır.
Ortadoğu er geç, emperyalist rekabetin, mezhepsel çatışmaların değil, özgürlük, demokrasi ve sosyalizmin bölgesi olacaktır
ESP’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
HDP: Kaybeden Suriye halkları oluyor
‘‘Suriye’deki meseleleri konuşarak, müzakere ederek çözmek gerekir’’ şeklinde açıklama yapan kimi AKP ve hükümet sözcülerinin riyakarlığı ise ibretliktir. Suriye savaşının derinleşmesinde son derece olumsuz bir rol oynayan, çözümü değil çözümsüzlüğü giderek büyüten AKP-MHP Koalisyonu, izlediği yayılmacı ve saldırgan politikaları derhal terk etmeli ve Suriye’deki askeri müdahaleyi sonlandırmalıdır.
HDP olarak mazlum Suriye halklarının yanındayız. Suriye halklarının barış sürecini, tüm demokrasiye inanan kesimlerle birlikte inşa etmeye başlaması, demokratik bir Suriye oluşturmak için tüm tarafların yer alacağı müzakere adımlarının atılması en büyük arzumuzdur.
HDP’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
SYKP: Suriye halklarının acısını paylaşıyoruz
Suriye’ye yapılan bu kapsamlı saldırıyı kınıyoruz. Mazlum Suriye halklarının acısını paylaşıyoruz. Sınırları bilincimizde yok ederek enternasyonalizme olan inancımızla ortak düşünmeye, ortak eylemeye daha çok ihtiyacımız var.
Emperyalizmin sahte barışı değil, halkların ortak mücadelesiyle Suriye’de, Ortadoğu’da ve dünyada tesis edilecek barışa kavuşana dek mücadelemiz devam edecek.
SYKP’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
Halkın TKP’si: Kahrolsun emperyalizm!
Türkiye’yi 16 yıldır yöneten AKP iktidarı ise emperyalistlerin saldırganlığına bir kez daha destek vermiştir. Afganistan operasyonunun parçası olan, Irak işgaline katılmak isteyen, Suriye’ye askeri harekat düzenleyen AKP/Saray Rejimi Suriye’nin bölünmesine, El Kaide bağlantılı cihatçı terörün güçlenmesine, bölge halklarının tehdit edilmesine hizmet eden bir operasyonu alkışlamaktadır.
Suriye’ye yabancı tüm askeri güçlerin bu ülkedeki her türlü askeri operasyonu derhal durmalıdır.
Kahrolsun emperyalizm!
Halkın TKP’sinin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
DİP: Defol Amerika!
“Trump, füzelerini ateşlemeden önce attığı bir sosyal medya mesajında DAİŞ’e karşı elde ettikleri başarıdan söz edip, “nerde teşekkürler Amerika” diye sormuştu.
Füzeler Suriye topraklarına sırayla ateşlenirken işbirlikçiler de efendilerinin elini öpmek için sıraya girdiler. Bu toprakların emekçi halklarını temsil etmiyorlar. Çünkü bizim söyleyecek tek sözümüz var: DEFOL AMERİKA!”
DİP’in açıklamasının tam metni için tıklayınız.
EMEP: ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye saldırısını kınıyoruz
Türkiye Hükümeti’nin bu saldırıya verdiği ilk tepkinin destek niteliğinde olması da, AKP Hükümeti’nin ABD’yi Suriye yönetimini devirmek üzere yaptığı çağrılar da hatırlandığında şaşırtıcı olmamıştır.
Emperyalistlerin kendi çıkarlarını, kanıtlama gereği bile duymadıkları, bahanelerle dünya insanlığının çıkarı gibi gösterme çabası beyhude bir çabadır. Artık yalanları dikiş tutmuyor.
Bu ve benzeri saldırılara karşı, dünya halkları, her ülkenin kendi kaderini belirleme hakkını savunmalı ve emperyalist saldırganlığa karşı mücadele etmelidir.
EMEP’in açıklamasının tam metni için tıklayınız.
ÖDP: Suriye’ye emperyalist saldırıya hayır
ÖDP’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
Samsun
EHP: Emperyalist saldırganlık ve ortakları bir kez daha yenilecek
Dünya halkları, emperyalist savaşlarda ölenler olduğu kadar, savaşların sonuçlarını kendi lehlerine çevirmeyi de bilirler. Egemenlerin korkulu rüyası budur. Sanılmasın ki, emperyalist paylaşım savaşlarından her zaman egemenler galip çıktı. Her defasında yenildiler.
Bir çok kez emekçiler ve ezilenler zafer kazandı. Emperyalistler Suriye’ye bir kez daha girmeyi deniyor ve bir kez daha yenilecekler.
EHP’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
TKH: İşgalciler her zaman kaybeder!
Bu saldırı, Suriye Devleti’nin kendi topraklarında emperyalizme ve onun aygıtı olan cihatçı teröre karşı verdiği savaşı baltalamak ve Suriye’deki emperyalist işgalin yolunu yapmak bir güç gösterisidir. Suriye’nin emperyalizme karşı zaferini kabullenemeyen ABD, İngiltere ve Fransa’nın bu saldırıyla birlikte cihatçı terörün arkasındaki güç oldukları, bir kez daha ispatlanmıştır.
Fırat’ın doğusunda ve Suriye’nin kuzeyinde 25 ABD üssü ve 7 Fransız üssünün bulunduğu gerçeği göz önüne getirildiğinde AKP iktidarının bu saldırıyı desteklemesi AKP’nin gerçek kimliğini de ortaya koymuştur. AKP, emperyalizmin işbirlikçisidir.
Emperyalist barbarlığa ve haydutluğa karşı ülkemiz ve Ortadoğu emekçilerini mücadele etmeye ve sokağa çıkmaya çağırıyoruz.
Gerçek açıktır: İşgalciler her zaman kaybeder!
TKH’nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.
Sendika.Org / Direnisteyiz.Org
