Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
11.8 C
İstanbul
10 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Toplumsal muhalefete gözaltı saldırısına tepkiler (GÜNCELLENDİ): “Korkularınızı gerçeğe çevireceğiz”

Bugün Halkların Demokratik Partisi ve İsimsizler Hareketi kapsamında yapılan iki ayrı operasyonda 100’e yakın kişi hakkında gözaltı kararı çıkartılırken, Temel Demirer, Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerinde aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.Bir çok kurum gözaltı saldırıları için açıklamalarda bulundu.
KALDIRAÇ: Korkularınızı Gerçeğe Çevireceğiz
Her geçen gün daha fazla çürüyen, dağılmaya yaklaşan Saray Rejimi, saldırmaya devam etmektedir.
Bugün, HDP ve İsimsizler Hareketi kapsamında yapılan, iki ayrı operasyonda, 100’e yakın gözaltı kararı verilmiş, evler basılarak insanlar gözaltına alınmıştır.
En ufak bir sesin bile, büyük çığlara neden olacağı korkusu ile yaşamaktadırlar, buna yaşamak denirse…
Bu operasyonlar; işçi emekçi halkın sesi, sözü olan, Saray Rejimi’ne karşı mücadele eden tüm güçleredir.
Yanıt, ortak mücadele ile verilecek ve korkuları gerçek olacaktır.
Bir Nafile Operasyonlar Silsilesi
İnsan bataklığa bir kere düşmeyegörsün. Artık her çırpınış bir sonrakinden daha fazla dibe iter. Bir süre sonra da çırpınma kaçınılmazlaşır, tek hareket biçimi haline gelir.
Saray Rejimi’nin içine girdiği çözülme süreci, daha da derinleşmektedir. Bu herkesin tespitidir.
Kendilerinin dahil.
Saray Rejimi’nin “yönetememe krizi”nin en revaçta uygulamalarından biridir “operasyonlar”.
Hangisi işe yaramıştır? Hangisinden sonuç aldınız?
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank operasyonlar için ilk elden “6-8 Ekim’i asla unutmayacağız” demiştir.
Tabii ki unutmayacaksınız.
O dönem neredeyse yönetimini IŞİD’e bıraktığınız Antep’te, o kentte yaptığınız mitingte sevinç çığlıkları eşliğinde “Kobanê düştü, düşüyor” diyordunuz. Hiç unutabilir misiniz?
Mesela, bugün Murşitpınar Sınır Kapısı’ndan baktığınızda karşınızda dimdik duran Kobanê’ye o kapıdan IŞİD çeteleri sizin elinizle giriyordu. Unutamazsınız!
Mesela, Kobanê’deki IŞİD saldırılarına karşı Suruç’ta direniş nöbeti tutanlara IŞİD havan topu attığında, protesto edenlere gazlarla, tazyikli suyla saldırıp çekim yapanların kameralarına el koyanlar da sizlerdiniz. Unutmayın!
Unutmadığınız çok şey olmalı.
“5 yıl daha kayyumla yönetirsek bize oy verirler” deyip, atadığınız hangi kayyum halklar tarafından kabul edilmiştir?
“Seni başkan yaptırmayacağız” diyen Selahattin Demirtaş ve onlarca milletvekilini rehin olarak tutuyorsunuz hala, baş eğdirebildiniz mi?
Binlerce yurtsever, devrimci, sosyalist hapishanedeyken, Diyarbakır’da müjde olarak “yeni cezaevleri açacağız” dediniz de, hangisi diz çöktü önünüzde?
Gezi Direnişi, Kobanê Direnişi’yle aynı kanaldan akmaya başladığı 7 Haziran’dan bu yana, Adana’da, Diyarbakır’da, Suruç’ta, 10 Ekim’de, Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de IŞİD’le kolkola yaptığınız hangi katliamı affettik? Bu kan denizinin ufkundan kızıl bir güneş doğacak diyenleri nerede susturabildiniz?
Kararttığınız her gerçeğin azıcık yarılmasından duyduğunuz korku uykularınızı kaçıyor, biliyoruz.
Bu gerçeklerin nereden gün yüzüne çıkma ihtimali varsa oraya saldıracaksınız. Bu tabipler için de böyledir,  Kürtler için de, devrimciler için de.
Bir nafile operasyonlar silsilesidir yaptığınız biliyoruz. Yaptıkça batacak, battıkça yapacaksınız çareniz yok.
Hayır hayır, “ilk seçimde gidecekler” boş laflarından bahsetmiyoruz. Tarihin çöplüğüne gidişinizi, adım adım, ilmek ilmek örgütleyeceğiz.
7 Haziran 2015’den beri saldırıyorsunuz, her saldırınız sarsıntı yaratsa da direnişi daha kararlı hale getiriyor, getirecek…
Yağma, rant ve savaş ekonomisi üzerine kurulu, emperyalizmin tetikçiliğine soyunarak var ettiğiniz cennetinizi kaybetme korkunuzu ‘beka sorunu’ olarak sunuyorsunuz. Bu toprakların işçi-emekçilerinin, halklarının sizin gibi bir ‘beka sorunu’ yok ama insanca ve onuruyla kardeşçe yaşayacağı bir hayata özlemi var. Bunun için tüm saldırılarınıza rağmen direnci yok edemiyorsunuz.
Yok edemeyeceksiniz…
Bu toprakların, işçi-emekçileri, halkları, kadınları, gençleri, doğasını ve yaşamını savunanları direnişlerini ortaklaştırdıkça, birleşik bir emek cephesinde buluştukça korkularınız gerçek olacak.

TÖP: Kaybedenler Saldırıyor
Alışık olduğumuz üzere bugüne de toplumsal muhalefete yönelik iki operasyon haberiyle başladık. Ankara merkezli bir operasyonla HDP’nin eski ve yeni yöneticilerinden bazı mücadele arkadaşlarımız ve Kars Belediye Başkanı dostumuz Ayhan Bilgen gözaltına alındı.
İstanbul merkezli başka bir operasyonda da, sözcüler kurulu üyemiz ve dönem sözcümüz Perihan Koca yoldaşımız, dostumuz ve avukatımız Tamer Doğan ve çok sayıda mücadele arkadaşımız gözaltına alındı.
Gözaltına alınan tüm yoldaşlarımız, mücadele arkadaşlarımız, dostlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
Ülkemizi kaosa sürükleyen iktidar güçleri, yaşanan Pandemi felaketi ve ekonomik kriz karşısında çaresiz kaldıkça toplumsal muhalefete daha çok baskı ve yıldırma politikalarına yöneliyor. Kaos koşullarının halkı ve siyasal muhalefeti sindireceğini, toplumsal desteği gittikçe daralan iktidarlarının zaman kazanacağını hesaplıyorlar. Yanılıyorlar! Perihan yoldaşımızın gözaltına alınırken işaret ettiği gibi “Halk Kazanacak!”
SMF: Baskıları Sökmeyecek
Bu sabah birçok ilde HDP başta olmak üzere devrimci, demokrat, yurtsever ve sosyalist kişi ve kurumlara karşı AKP/Erdoğan faşist iktidarı tarafından gözaltı saldırısı gerçekleştirilmiştir.
İç-dış politikada her geçen gün batağa batan ve ekonomik çöküşlerini engelleyemeyen AKP/Erdoğan liderliğindeki hakim sınıflar; devrimci, yurtsever ve sosyalist güçleri ezmeye çalışarak toplumda yükselen tepkileri bastırmak istemektedir.
Devrimci ve demokratik muhalefetin sindirilmesi ve ezilmesine yönelik AKP/Erdoğan iktidarı ve iktidar ortaklarının plan ve saldırılarına karşı birleşik mücadeleyi yükseltelim. Baskılar Sökmeyecek!
B.DEVRİMCİ PARTİ: HDP Susturulamaz
HDP eski MYK ve PM üyelerine yönelik devlet operasyonu, AKP-MHP faşizminin halklara karşı saldırısıdır. Faşizmin saldırılarını halkların, işçi sınıfının, kadınların birleşik mücadelesi boşa düşürecek. Umut Sosyalizmde !
SOL Parti: Çöken İktidar Tüm Muhalefet Kanallarını Kapatmaya Çalışıyor
Bu sabah HDP’li siyasetçilere ve sosyal medya baskınıyla pek çok muhalif isme operasyon yapıldı. Bu hukuksuz operasyonları kınıyoruz.  Bu operasyonlar iktidarın zorbalığının sınırı olmadığını bir kez daha kanıtladığı gibi çaresizliğinin ne kadar derinleştiğini de ortaya koyuyor.
AKP iktidarının tüm politikalar çöktü. Suriye’de, Libya’da ve son olarak Doğu Akdeniz’deki tüm iddiaları yerle bir oldu. Yurtiçinde pandemi ile mücadelede tam bir fiyasko yaşanıyor. Büyük bir kamu sağlığı riski tüm toplumu tehdit ediyor.
Tarikatların karanlığı bir bir ortalığa dökülüyor. Tarikatlar iç savaşında 2 bin Selefi yapının silahlandığı bilgileri TV ekranlarında konuşuluyor. Ekonomide işsizlik ve yoksulluk yaygınlaşırken döviz kuru ve enflasyon kontrolden çıkmış durumda. Cumhurbaşkanı’nın ‘faiz enflasyonun anasıdır’ iddiasını hiçe sayarcasına faizler artırıldı.
Her alanda iddiaları çöken iktidar tüm muhalifleri yıldırmaya, muhalefet kanallarını tıkamaya, suskun itaatkâr bir toplum yaratmaya çalışıyor. Son dönemde muhalefete yönelik artan baskılar, başta pandemi sürecinde büyük bir sorumluluk üstlenen TTB olmak üzere meslek kuruluşlarına saldırılar ve şimdi sosyal medya baskınları ve HDP’ye yönelik operasyon bu zincirin parçalarıdır.
Baskılara ve hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele edeceğiz!
TİP: Sinmeyeceğiz, Baş Eğmeyeceğiz
HDP’lilere ve sosyalistlere yönelik gözaltıların hukuki dayanağı olmadığını biliyoruz. Saray’ın muhalefeti sindirmek, bölmek, ekonomideki, sağlıktaki, dış politikadaki başarısızlıkları gizlemek için baskıyı arttırdığını da biliyoruz. Hepsi boşuna. Sinmeyeceğiz, baş eğmeyeceğiz.
TKP: Saldırıları Boşa Çıkarmanın Tek Yolu Örgütlü Mücadele
Türkiye bugün güne HDP yöneticilerine ve diğer muhalif gruplara, sosyal medya üzerinden görüşlerini paylaşanlara yönelik polis baskınları ve gözaltı haberiyle başladı. Yaşananlar, iktidarın yurttaşlara uyguladığı şiddetin dozunu yükselteceğinin bir göstergesidir.
Çünkü işleri idare etmek için zor kullanmak dışında başka bir yöntemleri kalmamıştır. Ülkedeki ekonomik duruma, her gün artan yoksullaşmaya, döviz üzerinden dağ gibi büyüyen borçlara, eşitsizliklere dair söyleyecek tek bir sözü olmayan AKP, ayıplarını örtmek için basını susturmaya, siyasetçilere, vekillere zorbalık yapmaya başvurmaktadır.
Salgın yönetimi büyük bir fiyaskoya dönüşmüştür. İktidar, burada da aynı şekilde davranmış, ihmallerini, hatalarını örtmek için sağlıkçıları ve meslek örgütlerini hedef göstermiştir. Nerede bir suçu ortaya çıkıyorsa, orada bu suçu teşhir edenlere, dahası bu suçtan mağdur olanlara saldırmaktadır.
Baskıyla, korkuyla, faşizmle insanları sindirmeye çalışan iktidarların sonu bellidir. İktidar, attığı her adımda bu sona doğru ilerlemekte, ülkeyi de aynı karanlığa sürüklemektedir.
Bu saldırıları boşa çıkarmanın tek bir yolu vardır: Örgütlü olmak, birlik ve dayanışmaya sahip çıkmak. Halkımıza çağrımızdır, safları sıklaştırma zamanıdır!
SODAP: Birlikte Mücadelemizle Yenilecekler
Tarihin işsizlik rekor oranını yaratan, gelir dağılımında devasa eşitsizliğe yol açan, yandaş tekelleri sağladığı rantlarla semirten Saray Rejimi baskıyla, halkların birleşik mücadelesine saldırarak ayakta kalmaya çalışıyor. Başaramayacaklar. Birlikte mücadelemizle yenilecekler.
Çok yönlü krizlerle sarsılan AKP-MHP Bloku, muhalefeti baskı ve sindirme politikaları ile etkisiz kılmaya çalışıyor. Demokrasi, barış, özgürlük ve eşitlik isteyen güçler olarak halklar arasındaki dayanışmayı büyüterek baskılara karşı geleceğiz.
ESP: Faşizmi Birlikte Yeneceğiz

Faşist diktatörlüğün Halkların Demokratik Partisi’ne ve İsimsizler Hareketi’yle beraber Toplumsal Özgürlük Partisi’ne yönelik polis operasyonlarında sayısız ilerici, devrimci ve demokrat gözaltına alındı.
HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu dosya kapsamında başlatılan soruşturma sonrası ‘Kobane Olayları’ gerekçe gösterilerek başlatılan polis operasyonunun hiçbir meşruluğu yoktur. Operasyon kararı doğrudan Ankara Cumhuriyet Başsavcısının düğünü sonrası ziyaret ettiği Saray’da ve dünkü MGK toplantısında alınmıştır.
Partimize yönelik gözaltı ve tutuklama saldırısının ardından faşist AKP-MHP iktidarının devrimci-demokratik güçlere saldırısı tesadüf değildir. Bileşeni olduğumuz HDP’nin üye, yönetici, Belediye Eş Başkanı ve eski Milletvekillerinin gözaltına alınması HDP’yi ve HDP şahsında devrimci-demokrat güçleri esir alma ve kriminalize etme hamlesidir.
Halkların Demokratik Partisi işçi sınıfı ve ezilenlerin birleşik mücadele iradesidir. Gücünü ve meşruluğunu buradan alır. HDP’yi kriminalize etmek, kitleler nezdinde saygınlığını azaltmak nafile bir çabadır. Hiçbir psikolojik savaş ve kara propaganda bu meşruluğun üstünü örtebilecek güçte değildir.
Kobanê faşist IŞİD çeteleri eliyle düşürülmeye çalışılırken kitleleri protestoya çağırmak meşrudur. Meşru olmayan şey, “Kobane düştü, düşecek” diyerek ellerini ovuşturmak, IŞİD çetelerinin sırtını sıvazlamaktır. Meşru olmayan şey, protesto eden insanları katledip çağrıcılarına operasyon düzenlemektir.
Faşist saray rejimi dipten gelen dalgayı ezmek için elinden geleni yapmaktadır. Gün ayrı ayrı değil, bir araya gelip omuz omuza durmak ve birleşik mücadelede buluşarak faşizmi yenme günüdür.
İşçi sınıfı ve ezilen halklarımızı HDP etrafında kenetlenmeye, iradesine sahip çıkmaya ve faşist saray rejimine karşı savunmaya çağırıyoruz.
İlerici, devrimci ve demokratik güçleri faşizmi yenmek, antifaşist cephede buluşmak için bir adım öne çıkmaya, bize ait olan sokakları kuşatmaya çağırıyoruz.
Kobanê düşürülmeye çalışılırken kitleleri protestoya çağırmak en meşru şeydir. Meşru olmayan, protesto eden insanları katledip, çağırıcılara operasyon düzenlemektir. Kobanê nasıl düşmediyse, HDP de teslim alınamayacak. Onurlu insanlara selam olsun.
SYKP: Zulmünüz Artsın ki Tez Zeval Bulasınız!
Yaz başında Rojbin Çetin’e evinde 3,5 saat köpekli işkence… Geçtiğimiz hafta iki yoksul Kürt köylüsü Osman Şiban ile Servet Turgut’un işkence yapılarak helikopterden atılması… Bu sabah da Kobane eylemleri bahane edilerek içlerinde dönemin HDP MYK üyelerinin de bulunduğu 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılarak 11’i o dönemin HDP MYK üyeleri olmak üzere 17 kişinin gözaltına alınması.
Bir kadına 3,5 saat köpekli işkence… Yetmedi… İki yoksul Kürt köylüsünün işkence edilerek helikopterden atılması… Maksat işkenceyi olağanlaştırmak, kanıksatmaktır.
7 yıl önceki Kobane olayları uydurma gerekçesiyle eski HDP MYK üyelerinin gözaltına alınması… Maksat HDP’nin şahsında “korku iklimi” yaratarak her türden hak arama girişimine gözdağı vermektir.
Böylece korkuyu toplumsal dokunun bütün hücrelerine hakim kılacak, böylece hak arama  girişimlerini başlamadan boğacaklar. Hülyaları bu, gelecek Türkiye tasavvurları bu. Hepsi bu… Faşizmi kurumsallaştıracak, faşizmi yerleştirecek, böylelikle kurmuş oldukları saadet düzenini sürdürebildikleri kadar sürdürecekler.
Böyle yapmaya da mecburlar. İşledikleri suçlar dağ kadar çünkü. Hangi taşın altını kaldırsan altından bunların pisliği çıkıyor. Hangi melanetin kapısını aralasan bunların silüeti ile yüz yüze geliniyor. Halktan koptular, halkın sırtında asalak bir ur haline geldiler çünkü. Tarihte bütün despotların başına gelen bunların da başına geliyor. Baskıyı, şiddeti, terörü her geçen gün bir üst seviyede icra etmek bu siyasal iktidarın mukadderatı artık.
Hangi despot baskı, şiddet ve terör siyasetini derinleştirerek sonuç aldı ki? Siz de alamazsınız. Alamayacaksınız!
12 Mart’lar, 12 Eylül’ler, 28 Şubat’lar… Baskı, şiddet ve terör siyaseti bu ülkenin demokratlarına, devrimcilerine, sosyalistlerine, yurtseverlerine ne zaman boyun eğdirebildi ki? Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Sevinçlerin, Mahsunların, Sakinelerin, Hayrilerin soyundan geliyoruz biz. Afranız tafranız sökmez bize…
Köpekli işkencelerinize devam edin siz!
Helikopterlerden insanları atmaya devam edin!
Düzmece iddialarla HDP’nin şahsında hak arama savunucularına gözaltı kumpasları kurmaya devam edin!
Mukadderatınıza biraz daha yaklaşın siz!
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, bu ülkenin başından def edeceğiz bunları!
İşte o zaman göreceğiz, nikahının ertesi günü etekleri tutuşarak Saray’a koşan savcı ne yapacak?
EHP: Sarsılıyorlar, Yıkılacaklar
Güç gösterisi değil, güçsüzlüklerinin ilanıdır bu operasyonlar. Her bir yeri ele geçirseler ne olur? Tek bir düşünene, tek bir itiraz edene tahamülleri yok… Tek bir söz de yeter iktidarlarını sarsmaya. Sarsılıyorlar. Yıkılacaklar.
SOSYALİST GENÇLİK DERNEKLERİ FEDERASYONU: IŞİD’i Yendik, Faşizmi de Yeneceğiz
2014’de Kobane halklarının mücadelesi, AKP-IŞİD işbirliğini yenilgiye uğratmıştı. 6 yıl sonra “Kobane düştü düşecek” diyenler Kobane’nin özgürleştirilmesinin intikamını almaya çalışıyor. IŞİD’i yendik, faşizmi de yeneceğiz!
GENÇLİK KOMİTELERİ: Saray’ın Zulmü Bize Diz Çöktüremez 
Dün gerçekleştirilen MGK’da karara bağlandığı açık bir saldırıyla HDP’ye ve sosyalistlere dönük başlatılan saldırıda 82 kişi gözaltına alınmıştır. Mücadele edenler saldırılarınızda hiçbir zaman diz çökmedi, çökmez. Gözaltına alınan dostlarımızı serbest bırakın!
Kürt halkı savaş politikalarına baş eğsin istiyorlar, iradeleri HDPli vekiller, belediye başkanları, yöneticiler baş eğsin istiyorlar; işçilerin, kadınların, gençlerin baş eğmelerini istedikleri gibi. Başımız öne eğilmez, Saray’ın zulmü bize diz çöktüremez!
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan : HDP Üye ve Yöneticilerine Yönelik Operasyonu Kınıyoruz
İktidarın politikalarını eleştirme, hak talep etme, barış ve demokrasi isteme, siyaset yapma alanları her geçen gün daralıyor. Yine güne bir operasyonla başlandı ve içerisinde seçilmişlerin de bulunduğu 82 HDP üye ve yöneticisi hakkında gözaltı işlemi yapıldı.
Gözaltı uygulamasının 5-9 Ekim 2016 tarihlerinde düzenlenen Kobane eylemleri için yapıldığı açıklandı. HDP eski eşgenel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın bu dosyadan tutukluluk halleri devam ettirilmektedir. Selahattin Demirtaş’a verilen tahliye kararından sonra acilen yeniden soruşturma açılıp, tutuklama kararı verilerek tahliyesinin önünü kesen yargı, bugün operasyonların yolunu açmıştır.   Aradan 6 yıl, bu kapsamda yapılan soruşturmanın üzerinden 4 yıl geçtikten sonra yeniden yürütülen soruşturma ve gözaltıların yargıyla, hukukla açıklanacak hiçbir yanı yoktur.  Yürütmeyle ilişkisinin başsavcının saraya düğün ziyaretiyle sembolleştiği yargıdan hukuk ve adalet çıkmayacağı açıktır. Hiçbir dönem tam olarak yargı bağımsızlığından söz edemiyorken bugün açıktan siyasi iradenin vesayeti altına girmiş bir yargı ile karşı karşıyayız.
6 yıl önce zalimlikleriyle birlikte sınırımızda cirit atan, Türkiye de birçok katliam gerçekleştiren İŞİD ile sınır komşusu olunmasına ramak kalan o günlerde Erdoğan’ın “Kobane düştü, düşecek” sözü hala hatırlarımızdadır. Sanki hala o gün gerçekleşmeyen ‘düşmenin’ hesabı görülmektedir.
Siyasi iktidar, aynı zamanda HDP’ye operasyonla “terörle mücadele” algısı yaratarak, ekonomi, pandemi, çalışma yaşamı, eğitim ve sağlık başta olmak üzere bugün halkın yaşadığı ve iktidara tepki biriktirdiği sorunların ve Suriye, Libya, Doğu Akdeniz başta olmak üzere dış politikada içine girdiği açmazların üzerini örtmeyi amaçlamaktadır. Yine bu operasyonlarla mecliste ve toplumda önemli bir yere sahip olan HDP kriminalize edilmeye devam edilerek meşruluk alanlarının daraltılması, muhalefetin etkisizleştirilmesi ve bir bütün olarak siyasal özgürlüklerin tamamen yok edilmesi hedeflenmektedir.
Bu operasyon salt HDP’ye yönelik olarak değerlendirilemez, aynı zamanda siyaset yapma hakkınadır. Yanısıra HDP’ye yönelik bu son operasyon da yürütmeyle içiçe geçmiş, siyasi vesayetle çalışan yargının hukuksuz uygulamalarından bir tanesidir.  Eski seçilmişlerin ve halen görevi devam edenlerin içerisinde bulunduğu HDP üye ve yöneticilerine yönelik operasyonu kınıyoruz. Adil yargılanma dahil, adalet sisteminin işlediği, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmadığı demokrasi mücadelemiz sürecektir.
HALKEVLERİ Genel Başkanı Nebiye Merttürk : HDP’nin Yanındayız
Boşuna verilmedi o pozlar! HDP’ye yönelik sistematik ve planlı operasyonlar devam ediyor. Ancak demokratik siyasetin önünü kapatma çabaları nafile. Tüm baskıların karşısında HDP’nin yanındayız. Geçmiş olsun.
TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİHDP’ye ve muhalif kesimlere yönelik operasyonu kınıyoruz
6 yıl önce meydana gelen “Kobane olayları” diye bilinen gündem bahane edilerek bugün HDP yöneticilerine yönelik gerçekleştirilen gözaltılar, hukuki değil tamamiyle siyasi bir karardır. Üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen ve bu olayın soruşturması üzerinden 4 yıl geçmişken, sabah saatlerinde HDP’nin eski yöneticilerinin de dahil edildiği bir operasyonun hukuki değil siyasi olduğu açıktır.
Milli Güvenlik Kurulu toplantısından hemen sonra gerçekleştirilen bu operasyon, ABD emperyalizminin başını çektiği Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki temaslarla bağlantılı bir operasyondur.
Meclis’te grubu bulunan bir partinin yöneticilerine yönelik gözaltıların bile başlı başına bir sorun olarak değerlendirilmesi gerektiği bir yana bugün siyaseten HDP’ye yönelik bu baskı ve susturma girişimi AKP-MHP iktidarının ve sermaye devletinin faşizan karakterini de bir kez daha gözler önüne sermiştir.
HDP’ye yönelik başlatılan operasyonla eşzamanlı olarak “cumhurbaşkanına hakaret” kılıfıyla muhalif bir çok isme yapılan gözaltıların da benzer bir siyasi kararla yapıldığı bellidir.
HDP’ye ve muhalif kesimlere yönelik bu operasyon son bulmalı, gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.
DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK: Ülkeyi Getirdiğiniz Hali Demokrasi Güçlerine Saldırarak Görünmez Kılamazsınız
İktidar, oylarındaki erime ve salgının derinleştirdiği ekonomik krizin etkilerini toplumsal muhalefete saldırarak görünmez kılmaya çalışıyor. Altı yıl önceki Kobane olayları bahane edilerek başlatılan bir gözaltı furyasıyla karşı karşıyayız.
Bu hukuksuz, Saray’ın talimatıyla gerçekleştirilen operasyonda Demokrasi için Birlik bileşeni Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin, aralarında Kars Belediyesi Eş Başkanı, eski milletvekilleri ve yöneticilerinin bulunduğu  82 kişi hakkında yakalama kararı çıktı. Demokrasi için Birlik (DİB) Koordinasyonu üyesi, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) dönem sözcüsü Perihan Koca ise aynı hukuksuzluğun eseri olan eş zamanlı bir operasyonla gözaltına alındı.
Ekim 2014 de İŞİD kuşatması altındaki Kobane halkıyla dayanışma amacıyla yapılan eylemlerin bizzat iktidar tarafından provoke edilmesinin yol açtığı olaylar, HDP’ye ve muhalefete saldırmaya gerekçe olarak kullanılırken, Kobane olayları hakkında meclis soruşturması açılması talebi de iktidar tarafından reddedilmişti.
Tek adam rejimi, ekonomiden eğitim ve sağlığa, dış politikaya halkı soktuğu yoksulluk, işsizlik güvencesizlik halini örtbas edip, toplumsal muhalefete saldırarak ayakta kalmaya çalışıyor.
HDP’ye yapılan saldırılar, bütün toplumsal muhalefeti sindirmek ve yıldırmak amacını taşımaktadır. Toplumsal muhalefetin bu saldırıya demokratik hak ve özgürlükleri savunarak topyekûn yanıt vermesi hayatidir.
Demokrasi için Birlik olarak hukuk dışı baskılarla demokrasiden yana güçleri yıldırmanın bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da mümkün olmayacağını bir kez daha ifade ediyoruz.
Operasyonlar durdurulmalı, HDP yöneticileri, DİB koordinasyonu üyesi Perihan Koca ve bütün gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.
BAĞIMSIZ DEVRİMCİ SINIF PLATFORMU: Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği
İç ve dış politikada açmazları derinleşen AKP-MHP iktidarı faşist zorbalığı tırmandırıyor. Pandemi ile birlikte çok yönlü krizlerin derinleştiği günümüz Türkiye’sinde, gerici-faşist iktidar bloğu çözümü baskı politikalarını tahkim etmekte arıyor.
7 Haziran 2015 seçimlerinde hezimet yaşayan AKP iktidarı, bir yandan Kürt halkına dönük kirli savaşı tırmandırırken öte yandan devrimci-ilerici güçleri hedef alan saldırılarını yoğunlaştırdı. 15 Temmuz darbe girişimini ise “Allahın lütfu” olarak değerlendiren ve fırsata çeviren Erdoğan yönetimi, faşist tek adam rejimini kurmak doğrultusunda adımlarını hızlandırdı. Bu sürecin en belirgin yönünü ise toplumsal muhalefet güçlerini faşist zorbalıkla ezme politikası oluşturdu.
HDP yöneticileri ve üyelerine dönük 25 Eylül günü gerçekleştirilen gözaltı terörü de bu sürecin güncel bir halkasıdır. Bu nedenle, HDP’yi hedef alan bu kapsamlı saldırı hem toplumsal muhalefetin geneline hem de Kürt halkının iradesine yapılmıştır.
Tam da buradan hareketle, Kürt halkına ve somutta HDP’ye yapılan saldırı karşısında bir kez daha “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” diyor, saldırının hedefinde olan HDP ve diğer ilerici-sol güçlerle dayanışma içerisinde olduğumuzu bildiriyoruz.
Kahrolsun sermaye diktatörlüğü!
Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!
 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol