TMMOB’nin “Emeğimize, Mesleğimize, Haklarımıza Sahip Çıkıyor, Sorunlarımıza Çözüm İstiyoruz” kampanyası kapsamında Kadıköy’de yağmur ve soğuk havaya rağmen miting düzenledi.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu’nun çağrısıyla bir araya gelen mühendis, mimar ve şehir plancılar, “Yoksullukta uzlaşmayacağız! İktidarın bize dayattığı bu kadere teslim olmayacağız! Emeğimize, mesleğimize ve haklarımıza sahip çıkacağız! Sorunlarımızı görmezden gelen iktidara inat, sorunlarımıza hep birlikte çözüm üreteceğiz” dedi.
“Değeri düşen sadece paramız değil, emeğimizdir, alın terimizdir”
Mitingde konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Ne dayanacak gücümüz, ne de katlanacak tahammülümüz kaldı. Öfkemiz burnumuzda, öfkemiz sokaklara taştı… Sokaklara taşan sadece bizim öfkemiz değil, “geçinemiyoruz” diyen milyonların öfkesi. Aylardır başlarını sokabilecekleri bir yurt bulamadıkları için “barınamıyoruz” çığlığı atan üniversite öğrencilerinin öfkesi sokağa taştı. Emeğinin, alın terinin hakkını alabilmek için mücadele eden işçilerin öfkesi sokağa taştı. Sahte enflasyon rakamlarına dayalı ücret zamlarıyla her yıl daha da yoksullaşan kamu emekçilerinin öfkesi sokağa taştı” dedi.
“Her geçen gün paramız değersizleşiyor” diyen Koramaz, “Kasım ayı başında 10 lira olan dolar kuru, sadece bir buçuk ayda, 15 liraya dayandı. 1, buçuk ayda paramız yarı yarıya değersizleşti. Değeri düşen sadece paramız değil, emeğimizdir, alın terimizdir. Değeri düşen hayatlarımızdır. Yıllardır uyguladıkları yanlış ekonomi politikalarıyla ülkeyi uçurumun kenarına kadar sürükleyenler, şimdi de kendi yarattıkları bu krizin faturasını halka ödetmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Artık daha fazla sokaklarda olacağız”
Koramaz, “Bir ülkenin parası bir ayda %50 değer kaybına uğrarken, o paraya dayanarak oluşturulan bütçenin bir anlamı olmadığını onlar da çok iyi biliyorlar” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Merkez başkası öngörülerinin ne kadar tutarsız olduğunu onlar da biliyorlar. TÜİK rakamlarının ne kadar yanlış onlar da biliyorlar. Enflasyon hedeflerinin, orta vadeli planlarının, işsizlik rakamlarının ne kadar anlamsız olduğunu onlar da biliyorlar. Bile bile, gözlerimizin içine baka baka bize umutlu gelecek masalları anlatıyorlar. Bu masallara karnımız tok. Artık sesimizi daha gür yükselteceğiz. Artık daha fazla yan yana geleceğiz. Artık daha fazla sokaklarda olacağız.”
“Kadrolu, güvenceli istihdam”
Koramaz’ın ardından ortak açıklamayı TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik tarafından okundu. “2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nin Meclis komisyonlarında tartışılmaya başlanmasıyla beraber bizler de meslektaşlarımızın ekonomik ve özlük haklarını geliştirmek için yoğun çaba içerisine girdik” diyen Akcelik, “Kriz döneminde meslektaşlarımızın giderek derinleşen sorunlarının çözümü için işsizlik sorununun çözülmesini, diplomalı işsizliğin ortadan kaldırılmasını istedik. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamının artırılmasını ve tüm meslektaşlarımız için kadrolu güvenceli istihdam sağlanmasını istedik. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek göstergelerinin artırılarak, ücretlerinin ve özlük haklarının iyileştirilmesini istedik” ifadelerini kullandı.
“Siyasi iktidar tüm taleplerimize kulak tıkadı”
SGK ile TMMOB arasında ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının asgari ücret denetim protokolünün ivedilikle yürürlüğe konulmasını istediklerinin altını çizen Koramaz, “OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri ile haksız ve hukuksuz biçimde kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımızın tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesini istedik. Özelleştirme uygulamalarına son verilerek özelleştirilen kamu kuruluşlarının yeniden kamulaştırılmasını istedik. Ne yazık ki siyasi iktidar tüm taleplerimize kulak tıkadı. Bütçe görüşmelerini halkın sorunlarının çözümü için bir fırsat olarak kullanmak yerine, muhalefet milletvekilleri ile laf yarıştırmak, kavgaya tutuşmak için kullandı” dedi.
“Yoksullukta uzlaşmayacağız”
Akçelik son olarak şunları söyledi: “Siyasi iktidar halkın taleplerine kulak tıkadıkça, halkın sorunlarını göz ardı ettikçe kriz daha da büyüyor. Paramızın değeri her geçen gün daha da düşüyor, hayat pahalılığı daha da artıyor, geçinmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Tüm ülke olarak her gün daha fazla yoksullaşırken, borçlarımız daha da artıyor. Siyasi iktidar, paramızın pula dönmesini, geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasını, reel ücret kaybını engelleyemediği için şimdi bu sefaletimizi kalıcı hale getirecek bir ekonomik düzeni bize kurtuluş olarak sunmaya çalışıyor. Yoksullukta uzlaşmayacağız! İktidarın bize dayattığı bu kadere teslim olmayacağız! Emeğimize, mesleğimize ve haklarımıza sahip çıkacağız! Sorunlarımızı görmezden gelen iktidara inat, sorunlarımıza hep birlikte çözüm üreteceğiz.”