Polisle birlikte gençlere saldıran bir grup esnaf ile gündeme gelen Kadıköy’de, dükkan sahipleri ve emlakçılar gazetemize çarpıcı bilgiler verdi. Anlatımlara göre; polisler, ‘solculara yer vermeyeceksiniz’ baskısı yapıyor
Suruç’ta katledilen 33 genci anmak için bir araya gelen gençlik örgütlerine bir kaç Kadıköy esnafı ellerinde taşlar ve sopalarla polis ile birlikte saldırmıştı. Görüntülere sosyal medyadan büyük tepki yağmıştı. Kadıköy’de alışılmamış bu durum için Yeni Yaşam’dan Mehmet Elma Kadıköy esnafı ile konuştu.
Esnaftan edindiğimiz bilgilere göre, Kadıköy’ün çehresinin değişmesi için özel bir politika uygulanıyor. Özellikle pandemi sürecinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle birçok esnaf ilçede kepenk kapatmak zorunda kaldı.
Boş dükkanları kiralayacak yeni esnaf ‘adayları’ için ise emlakçılar ve mekan sahipleri polisler tarafından ‘teröristlere ve solcu kılıklılara yer yok’ baskısına maruz kalıyor.
Güvenlik gerekçesi ile ismini vermek istemeyen ve çok uzun yıllardır Kadıköy’de emlakçılık yapan bir kişi, yaşanan olayların pandemi süreci ile birlikte geliştiğini anlatıyor. Görüştüğümüz emlakçının aktarımlarına göre; pandemi sürecinde kısa dönem çalışma ödeneğinden ve pandemi destek kredilerinden yararlanamayan bir çok işletme, özellikle kafe ve bar işletmecileri ya mekanı devretmek istedi, ya da devir hakkı olmadığı için kapatmak zorunda kaldı.
‘İşkilli, solcu ve terörist kılıklılara yer yok’
“Son yılların en fazla devir ve işletme ilanını aldık” diyen emlakçı, polisler tarafından ‘ziyaret’ edildiğini günü de şu sözlerle aktarıyor: “Bir gün, daha sonradan polis olduklarını öğrendiğim iki kişi geldi ve bir işletme aradıklarını söylediler. İlanda olan yerleri açtıktan sonra mal sahibini de aramamı istediler. Mal sahibini aradık, geldi kiracı olmak isteyen iki kişi ile beraber oturduk, ben gerçekten işletme açacaklarını düşünürken oturan kişiler bize emniyetten geldiklerini, pandemi süreciyle birlikte burada çok fazla yerin boşaldığını ve buraların ‘işkilli, solcu, terörist kılıklı’ insanlara verilmemesi gerektiğini söyledi. Bu konuda mal sahipleri ve emlakçıların üzerine büyük bir görev düştüğünü, kiracıların siyasi görüşünden emin olmadan yer kiralamamamız gerektiğini söylediler.”
Kendisinin söylenenler karşısında ‘kısa süreli bir şok yaşadığını’ ve polislere bir arabulucu olarak bu konunun kendisini ilgilendirmediğini söylediğini aktaran emlakçı, daha sonra polislere dükkanından çıkmaları gerektiğini söylediğini anlatıyor.
‘Polis bize baskı yapıyor’
Görüştüğümüz başka bir mekan işletmeci ise yaşadığı bir olayı şu sözlerle anlatıyor: “3 hafta önce biten sözleşmeyi yenilemek istediğimizde mal sahibimiz 3700 TL olan kiranın 8000 bin olduğunu söyleyince biz neye uğradığımızı şaşırdık. Uzun bir ikna konuşmalarından sonra mal sahibi, kirada indirim yapamayacağını söyledi ve ‘işinize gelirse devam edin gelmezse çıkabilirsiniz’ dedi. Daha sonra olayların detaylarını öğrenmek istediğimizde kendisi bize, polisin buranın ‘ikinci bir Taksim olmasını istemediğini’, sahip oldukları yerleri ‘marjinal tiplere’ vermemeleri konusunda baskı uyguladığını söyleyince, artık burada ciddi bir baskının olduğunu fark ettik ve şu an Beşiktaş’ta yer bakıyoruz.”
‘Aklıma Ali İsmail Korkmaz geldi’
Kadıköy Esnaf Derneği (KADIDER) üyesi işletme sahibi bir diğer kişi ise Gezi direnişi sonrası Taksim esnafına uygulanan baskının şimdi de Kadıköy esnafına uygulanmaya çalışıldığını söylüyor: “Birçok esnaf arkadaşımız ile konuşuyoruz, Gezi direnişi sonrası polisin Taksim esnafı üzerinde yarattığı baskıya dayanamayıp buraya gelen esnaf şimdide buradan çıkarılmaya çalışılıyor. Amaçlanan tek şey Kadıköy’de ki örgütlülüğü bitirmektir. Bakın dün (20 Ağustos) Suruç anması için toplananlara esnaf saldırdı, aklıma direkt Ali İsmail Korkmaz olayı geldi. Tüylerim diken diken oldu. Hemen WhatsApp üzerinde kurduğumuz esnaf grubuna ‘bu tür olayların bize yakışmadığını, böylesi durumlarda gençlere saldırmak yerine tarafların vereceği zararları önlememiz gerektiğini’ anlatan bir mesaj yazdım bu mesaja, saldırıda mekanları teşhir edilen birkaç esnaf küfür ve hakaretlerle cevap verince gruptan çıktım.”
‘Taksim’i temizlemek 5 yılımızı aldı’
2012’den beri Kadıköy’de kafe işlettiğini söyleyen bir başka esnafa göre ise; Kadıköy’de ‘çifte standart’ uygulanıyor: “Şimdi normalleşme süreciyle birlikte biz mekanları açtık. Saat 12’de kapatmamız gerekiyor, biliyorsunuz öyle bir karar alındı. Biz saat 12’de kapatırken Halitağa caddesindeki polislerin sıklıkla oturduğu mekanlar yasak sürecinde bile gece 2’ye kadar açıktı. Yine zabıta dışarı çıkardığımız masalar için bize işgaliye cezası keserken, bahsettiğim mekanlara cezai hiçbir işlem uygulanmıyordu. Sık sık gruplarda esnaf ile karşı karşıya getiriliyoruz. En son birkaç polis bize, ‘bakın Mis sokağı duymuşsunuzdur, esnaf kalmadı. Taksim’de şuan sadece vatanına milletine bağlı esnaflar var. Taksim’i temizlemek bizim neredeyse 5 yıllık bir zamanımızı aldı. Şimdi aynı şeyi burada yapmaya çalışıyorlar. İpini koparan buraya eyleme geliyor, buna asla müsaade edemeyiz’ dediler. Açıkçası bu şekilde devam ederse birçok esnaf kapatmak zorunda kalır.”