Aralarında Suruç yaralıları Seven ve Türkay ile tanıklardan Tümüklü’nün de bulunduğu çok sayıda kişi hakkında Suruç’un 4. yıl anmasında uğradıkları polis saldırısı ve işkenceli gözaltına rağmen hapis cezası verildi.
Suruç katliamının 4. yılında düzenlenen anmaya polis saldırısında işkenceyle gözaltına alınan yaralılar, tanıklar ve dayanışmaya gelenler hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü.
Aralarında Suruç yaralıları Çağla Seven ve HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay, katliam tanığı ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, ESP MYK üyesi Ebru Yiğit ve SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı’nın da bulunduğu çok sayıda kişi işkenceyle gözaltına alınmıştı.
İstanbul Anadolu 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 10. duruşmasında mahkeme karar verdi.
Esas hakkında karar ilişkin konuşan Tümüklü ve Danacı’nın avukatı Kaan Çakmak, Anayasa’ya göre herkesin izin almaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkının olduğunu ve bu hakkın kaymakamlık kararıyla kısıtlanamayacağına dikkat çekti. “Bu nedenle kaymakamlık kararı hukuksuzdur, yargı mercinin de hukuksuz karar dayalı ceza vermesi kabul edilemez” diyen Çakmaklı, tüm sanıklar hakkında ceza istendiğini ancak hangi sanığın hangi eylemi yaptığının da belirtilmediğini eklendi. Öte yandan kitlenin dağılmasına imkan sağlanmadan saldırının gerçekleştiğini hatırlatan Çakmaklı, beraat verilmesini istedi.
Suruç yaralısı Çağla Seven’in avukatı Oya Öznur da üç yıl boyunca Suruç anmasına hiçbir yasak getirilmemişken 4. sene birden bire yasak getirilmesinin temel hakkın özüne müdahale olduğunu kaydetti. Henüz müzakere sürerken polis amirinin “süpürün” talimatının geldiğini anımsatan Öznur, “Suçun oluşması için ‘dağıl’ ihtarı yapılması, buna direnilmesi gerekmektedir, bilirkişi raporunda dahi böyle bir şey yapıldığı belli değildir. Yine her bir sanığın hangi eylemi yaptığı mütalaada da belirtilmemiş, genel ifadeler kullanılmıştır” dedi ve beraat kararı verilmesini istedi.
Tutsak olan ESP MYK üyesi Ebru Yiğit de bulunduğu Silivri Hapishanesinden SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katıldı. Yiğit, şu ifadeleri kullandı: “Asıl polis bize hiçbir uyarıda bulunmadan zor kullanarak gözaltına aldığı ve mağdur biz olmamıza rağmen sanık durumuna getirildik. Suçlamayı kabul etmiyorum çünkü atılı suçun unsurları da oluşmamıştır. Beraatimi isterim.”
Mahkeme, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet suçundan 28/1 maddesi uyarınca işkence gören herkes için tek tek birer yıl altışar ay hapis cezasına karar verdi. Cezada indirime giden mahkeme 1 yıl 3 aya düşürdü.