Suruç şehitleri katliamın 87. ayında Kadıköy Halitağa’da anıldı. Katliam yaralısı Soner Çiçek, “Suruç katliamının insanlığa karşı suç sayılabilmesi için daha kaç insanın katledilmesi gerekiyor” diye sordu.
Suruç katliamında yaşamını yitiren 33 düş yolcusu katliamın 87. ayında bir kez daha Kadıköy’de bulunan Halitağa caddesinde anıldı. Bu ay Suruç Aileleri İnisiyatifi adına basın açıklamasını katliamdan yaralı kurtulan Soner Çiçek okudu.
Sözlerine Amasra’daki maden patlamasında katledilen 41 maden işçisini anarak başlayan Çiçek, bu patlamanın kader değil cinayet olduğunu vurguladı.
87 aydır katliamın aydınlatılması için mücadele ettiklerini dile getiren Çiçek, Suruç katliamı davasının açıldığı günden bu yana hukuksuzluklarla dolu olduğuna dikkat çekti. Bu hukuksuzluklara geçen günlerde yenilerinin eklendiğini ifade eden Çiçek, katliam sanıklarından İlhami Balı’nın kırmızı bültenle arandığı dönemde Konya’da bir devlet hastanesinde tedavi görmesine dair çelişkili bilgiler olduğunu söyledi.
Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü’nün resmi yazısında Bali’nin Konya Cihanbeyli’de tedavi gördüğü yazarken, Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün ise bu bilgiyi yalanladığını söyleyen Çiçek, her iki beyanın da dava dosyasında olduğunu kaydetti. Çiçek, “Dava dosyasına konulan bu 2 resmi evraktan hangisi doğrudur? Bir birine tamamen zıt olan bu 2 bilgi ile ilgili mahkeme heyeti neden bir karar vermiyor” diye sordu.
“IŞİD’in Türkiye’de yaptığı katliam neden insanlık suçu sayılmıyor”
Katliam davasında yakın zamanda yaşanan bir başka hukuksuzluğun ise katliamın insanlığa karşı suç sayılmaması olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti: “Sadece 2015 yılının temmuz-eylül ayları arasında 3 ayda bin saldırı yaptığı ve 3 binin üzerinde insanı katlettiği biliniyor. Uluslararası düzeyde bunca katliam yapan bir örgütün Türkiye’de yaptığı katliam neden insanlığa karşı suç sayılmıyor? Bu örgütün yaptığı katliamların insanlığa karşı suç olarak kabul edilmesi için daha kaç bin anne babanın evladını yitirmesi gerekiyor? Bu katliamın insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilmesini ve ilgili yargı makamının bu yanlıştan dönmesini istiyoruz.”
“Ankara katliamı davasında da adalet istiyoruz”
10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında da hukuksuzlukların devam ettiğine işaret eden Çiçek, “Suruç katliamı davasında olduğu gibi Ankara katliamı davasında da adalet istiyor, sorumluların açığa çıkarılarak yargılanmasını istiyoruz” dedi.
Daha sonra bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı. Eylem, katliamda yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak “Yaşıyor” denmesiyle son buldu.
Eylem boyunca “Suruç şehitleri ölümsüzdür”, “Suruç için adalet, herkes için adalet” sloganları atıldı.
