Suruç Katliamının 102. ayında Suruç Aileleri İnisiyatifi bir kez daha Halitağa’da toplandı. “Kalplerimiz adalet için atsın” pankartı açılan eylemde katliamda ölümsüzleşen düş yolcularının fotoğrafları taşındı.
Eylem boyunca, “Suruç için adalet, herkes için adalet”, “Suruç şehitleri ölümsüzdür”, “Unutmak yok, affetmek yok”, “Hrant’ın katili Suruç’un faili” sloganları atıldı.
Bu ayki oturumda katledilişinin 17. yılında Hrant Dink anıldı, faillerinin korunduğunun altı çizildi. “Suruç için adalet Hrant için adalet” sloganının sık sık atildigini eylemde Hrant için adalet sağlanana kadar mücadelenin süreceği vurgulandı.
Bu ayki basın açıklamasını Berfin Polat okudu. Bundan 102 ay önce savaşta yıkılan Kobanê’yi yeniden inşa etmek için yola çıkan çoğu üniversite öğrencisi yüzlerce kişinin mola verdikleri Urfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezinde DAİŞ’in canlı bombalı saldırısına uğradığını hatırlatan Polat, saldırıda 33 kişinin ölümsüzleştiğini, yüzlerce kişinin ise yaralandığını belirtti.
Üzerinden 102 ay geçmesine rağmen katliamın aydınlatılmadığını vurgulayan Polat, “Katliamdan hemen sonra toplanması gereken deliller yıllarca toplanmadı. Toplanan deliller katliam dosyasına eksik gönderildi. Görevini ihlal ederek katliama sebebiyet veren kamu görevlilerine para cezası vermekle yetinildi. O gün gizlenen deliller ve belgeler geçtiğimiz 8 yıl boyunca açığa çıktı. Yeni belgeler çıkmaya devam ediyor” dedi.
Polat, adalet mücadelesi yürüttükleri süre boyunca karşılaştıkları usulsüzlükleri şöyle sıraladı:
- Katliamı yapan katil Abdurrahman Alagöz hakkında terör kaynaklı aranan şahıs ibaresi olmasına rağmen katliam günü GBT’ye tabi tutulmuş ve gözaltına alınmamıştır.
- Katliam günü olay yerinin fotoğraflarını çeken Abdullah Ömer Arslan ifadesi dahi alınmadan serbest bırakıldı. Aradan geçen 8 yılda şüpheli olarak ifadesi alınmadı.
- Hakkında kırmızı bültenle arama kararı olan İlhami Bali devlet hastanesinde tedavi gördü. İlhami Bali’nin tedavi gördüğü Urfa il sağlık müdürlüğü tarafından doğrulanırken mahkeme heyeti Urfa il sağlık müdürlüğünün gönderdiği belgeyi işleme koymadı.
- Yine hakkında arama kararı varken Ankara’da bir otelde MİT görevlileri ile görüştüğü iddia edilen Deniz Büyükçelebi yakalanmamış kaçmasına izin verilmiştir.
- Mahkemeye sunulan raporlarda İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin Suriye’de Türkiye’nin hakimiyetinde olduğu söylenen bir kampta tutulduğu iddiası mahkeme tarafından dikkate alınmıyor.
- Katliamda kullanılan bombaları temin ettiği için tutuklanan Süleyman El Aggal katliam davasına dahil edilmiyor.
Polat, şöyle devam etti: “Katliam davasında bu kadar usulsüzlük varken bu yargılamadan adalet beklemiyoruz. Suruç, Amed ve Ankara katliamları gibi katliamların yaşanmadığı, insanların adalet aramak zorunda kalmadığı bir dünya inşa edene kadar adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”
Açıklamanın ardından 33 düş yolcusunun adı sayılarak “Yaşıyor” denildi.