10.4 C
İstanbul
27 Kasım Çarşamba, 2024
spot_img

Sümela’nın restorasyon atıkları dereye dökülmüş

Sümela Manastırı’nın restorasyon çalışmaları 5 yılın ardından bitti ve ziyarete açıldı. Ancak restorasyon çalışmaları ile ortaya çıkan atıkların dere kenarına atıldığı ortaya çıktı.

Altındere Vadisi Milli Parkı içerisine dökülen inşaat, plastik ve kiremit atıklarının oluşturduğu görüntünün ötesinde dereye karışarak kirlenme oluşturuyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü konuya dair inceleme başlatırken, dere kenarındaki hafriyat atıkları kaldırıldı. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, “Böyle bir şeyin olması inanılır gibi değil” dedi.

Sümela Manastırı’nda, Şubat 2016’da restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi çalışması başlatıldı. Kaya düşme riskine karşı kapatılan manastırda endüstriyel dağcılar, taş düşmelerine karşı yamaçları çelik ağlarla örüp, güçlendirdi. Restorasyon ekibi de iç alanlarda çalışma yaptı. Çelik ağların yamaca serildiği ‘bohçalama’ sistemiyle korunan manastır, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımı ile ziyarete açıldı. Manastırdaki restorasyon sırasında saklı mekanlar da gün yüzüne çıkarıldı. Ana Kaya Kilisesi’nin sağında yer alan 10 şapel, çan kulesi, misafirhane, keşiş ve öğrenci odaları, mahzen ve benzeri yapılar manastır tarihinde ilk kez ziyarete açıldı.

Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, manastır yakınında yaklaşık 100 metre kadar bir alan içerisinde ciddi miktarda inşaat molozu ve hafriyat malzemesi döküldüğünü belirterek, “Kızılağaçların neredeyse 5 metre yarı beline kadar dolu bir hafriyattan bahsediyoruz. Hafriyatın içerisinde ve üzerinde ciddi miktarda inşaat molozu, her türlü plastik, kiremit, sac gibi atıkla dolu olduğunu bizatihi gözlerimle gördüm ve hayret ettim. Bu olmaması gereken bir durum, çünkü burası bir Milli Park, doğal sit alanı ve mutlak korunması gereken, hiçbir şekilde inşaat molozu ya da hafriyat dökme yapılabilecek bir yer değil. Burası hafriyat döküm alanı olamaz. Çöp döküm alanı asla olamaz ama dökülmüş. O yamaçlarda pislik oluştu. Böyle bir şeyin olması inanılır gibi değil” diye konuştu.

Doç. Dr. Erüz, sorumluların bulunarak haklarında işlem yapılması gerektiğini belirterek “Bilinerek yapılıyorsa hukuki olarak suç işlenmiş. Bilgi dışında yapılan bir eylemse o zaman ilgili kurumlar bunun hakkında acil olarak gerekli soruşturmayı yapıp, izinsiz bu işlemi yapanlar ve yaptıranlar hakkında gerekli adli ve idari soruşturma ve cezai işlemi mutlaka uygulaması gerekiyor. Aksi durumda yakında elimizde ne doğal bir alan, ne koruma alanı, ne Milli Park, ne kültürel bir SİT’ten bahsedemeyiz. Çünkü bunları koruyoruz derken, bulunduğu peyzajı, coğrafyayı ve vadiyi kirleterek herhangi bir eseri koruyamayız ve o alanı da gerçek anlamda turizme kazandıramayız” dedi.

 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol